CHP Milletvekili Mahmut Tanal, “Atatürk’ün doğum günü olan 19 Mayıs’ta Sözcü’ye operasyon yapılarak tabana mesaj vermeye çalışıyorlar” dedi.
“Neden 19 Mayıs’ı seçtiler?”
Yapılan algı operasyonunun 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’na denk getirilmesi hakkında açıklamalarda bulunan CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, “Mustafa Kemal Atatürk’e soruyorlar doğum günü nedir diye 19 Mayıs 1919 diyor. Bu değerlerin çevresinde oldu Sözcü hep. Ne pahasına olursa olsun bu bağlamda da buna bir saldırıdır. Bilinçli tasarlanmış bir saldırıdır. Allah’ın günü mü yok 19 Mayıs’ı seçtiler. Sözcü ve FETÖ isimlerini yan yana getirenlere kayyum atamak lazım. Kayyum kime denir? Akli muhakemesini yapamayan doğru düzgün veremeyen yere atanır” diye konuştu.
Atatürk ve annesi Zübeyde Hanım’a hakaret eden terbiyesizler hakkında gözaltı kararı çıktıktan sonra Sözcü’ye algı operasyonu yapılmasını ‘denge politikası’ olarak değerlendiren Tanal, “Atatürk’e ve annesine hakaret edenleri gözaltına aldıktan sonra Sözcü’ye operasyon yapılarak tabana mesaj verilmeye çalışılıyor” sözlerini kullandı.
“Yandaş medyaya haberi kim uçurdu?”
CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Sözcü’nün sahibi Burak Akbay’ın Sarıyer’de bulunan evine emniyet mensuplarının sabah 7:30’da gittiklerini belirterek, “Ancak iktidara yakınlığıyla bilinen yandaş medyanın canlı yayın ekipleri ve muhabirleri Sözcü’nün merkez binasının bulunduğu Halkalı’da sabah 6’dan itibaren nöbete duruyorlar. Yani Sözcü Gazetesinin sahibinin evinde emniyet 7:30’da bulunuyor. Bir buçuk saat önce yandaş medya gazete binası önüne gidiyor. Bunlara kim haber verdi? Kuşlar mı haberi uçurdu” açıklamasında bulundu.
Soruşturmada gizlilik ilkesi bulunduğunu belirten Tanal, “Yandaş medyayı basamak olarak kullanıp soruşturmanın gizlilik ilkesi kim ihlal etti? Haksız bir şekilde Sözcü gazetesinin lekelenmesi için haksız ve hukuksuz olan bu operasyon bilgisini verenler emniyet mensupları mı? Yoksa savcılar mı bunu basına servis edenler? Kimse bu kişiler suç işlemişlerdir. Saat altından itibaren Sözcü’nün merkez binası önünde duran yandaş medyaya haberi servis edeler için Cumhuriyet Başsavcılığı, Adalet Bakanlığı’nın ve İçişleri Bakanlığı’nın derhal işlem yaparak soruşturmanın gizliliğini ifşa ederek servis yapanları, bilgi verenler hakkında resen soruşturma yapması gerekmektedir. Aksi takdirde hukukta sukut ikrardan gelir ilkesi gereği Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Cumhuriyet Başsavcılığı Yandaş medyaya Sözcü Gazetesi’yle ilgili operasyonu servis edenler hakkında işlem yapmazsa bunun talimatla yapılan bir operasyon olduğu tescil edilmiş olacaktır” dedi.
“Operasyon maksatlıdır”
“Sözcü’ye yapılan operasyon maksatlıdır, amaçlıdır. Objektif değildir. Bu soruşturma bir siyasi sopa olarak muhaliflere bir susturma operasyonudur. Hukuksuzdur. Bunu yapanlar talimat verenler kanunu kanun kılıfının arkasına sığınarak işlem yapanlar mutlak suretle bağımsız yargı önünde hesabını vereceklerdir. Burada Sözcü bir kamu hizmeti ifa ediyor. Nasıl bir binayı ayakta tutan kolonlar varsa. Devleti ayakta tutan kolonlar vardır. Yasama yürütme yargı basın.
Basını bu şekilde siyasi çekişmelerin içine çekerek muhalif çekişmelere getirerek onları yok etmek temel hak ve özgürlükleri yok etmektir. Ülkemizin milli birlik ve beraberliğinin altına dinamit sokmaktır bu. Bugüne kadar Sözcü ülkenin beraberliğinden yana oldu. Sözcü’ye yapılan operasyon milli beraberliğe yapılmıştır. Bunun hukuk önünde meşru yollardan hesabı sorulacaktır. Dün nasıl TSK’ya Ergenekon balyozdan yapıldıysa Sözcü orada dimdik durdu. Yine duracaktır. Sözcü terör ve teröristin karşısında oldu.
Aklını peynir ekmekle mi yemiş diyeceğiz. Burada eğer terörist arıyorlarsa terörist basın arıyorlarsa bugüne kadar siyasi iktidara basın bültenliğini yapanlara baksınlar geçmişte boy boy 2014 – 2013 tarihinden önceki yandaş basın bültenlerine baksınlar kimin yardım ve yataklık ettiğinin adresleri bellidir.”