NADAS, birçoğumuzun isyanlarına asi tavırlarıyla ses olmuş bir rock müzik grubu. “Kaçamak” teklisi ile ses getiren grup, “Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız” albümü ile rock sahnesine çok iddialı bir merhaba diyor.
Müziğin tanımına yüzeysel olarak değinmek gerekirse, sesin biçim ve anlamlı titreşimler kazanmış hali diyebiliriz. Önce teklileri “Kaçamak” ile ses getiren ve sonrasında çıkan albümleri “Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız” ile uzun yıllar kendilerini zevkle dinleteceklerinin mesajını veren grup NADAS‘ın benim gözümden tanımı ise birçoğumuzun isyanlarına asi tavırlarıyla ses olmuş, rock müzik grubu. İlk albümleri Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız ile bunun mesajını oldukça iyi bir şekilde veriyorlar. Mart ayı başında NADAS’ı canlı dinleme fırsatı buldum, çok keyif aldım; vokali ve müziğiyle kulaklarınızın pasını silecekler. Rock müzik sahnesinin artık #değişikinsanlardanfarklıyız mottosunda bir oluşumu var.
Rock paydasında buluşan, gördüğüm en estetik parçalar gördüğüm en iyi albümü ortaya çıkarmış. Grubun sesi, şarkı yazarı ve aynı zamanda prodüktörü Fırat Ağacık’ın son çıkan albümleri hakkındaki sorularımı yanıtladığı NADAS röportajım. Keyifli okumalar…
Röportaj: Fırat Ağacık
Öncelikle, NADAS kimlerden oluşur? Nasıl bir araya geldi bu grup? Grubun adı nasıl ortaya çıktı? Hikayenizi anlatır mısınız?
NADAS dört kişiden oluşuyor. Bas gitarda Arda Altunluoğlu, gitar ve klavyede Oğuz Köymen, davulda Haluk Fırat ve vokal gitarda ben (Fırat Ağacık) bulunuyorum. Öncelikle NADAS son halini 2015’in Ağustos ayında aldı. Haluk Fırat ve Ben (Fırat) Başkent Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’ndan sınıf arkadaşıyız. Hikayemiz evde kendi kendime kaydettiğim demoları Haluk’la paylaşmamla başladı. Bir gün demoları dinlerken “Neden bunları hayata geçirmiyoruz?” dedik ve grubu kurma kararı aldık. Grubu kurma kararı aldığımızda ismi hazırdı. Haluk’la paylaştığım demoların başlarına “NADAS” yazıyordum.
Bu fikir ikimizin kulağına da hoş geliyordu ve bir süre sonra kendi kendimize demolardan bahsederken “NADAS” ismini çok fazla kullanır olduk. NADAS isminin çıkışı ise babamla yaptığım bir araba yolculuğuna dayanıyor. Seyahat ederken bir buhran dönemindeydim. Birçok alanda üretimim durmuştu. Bestelediğim şarkılardan, yazdığım sözlerden yeterince verim alamıyordum. Arabada giderken bu durumumdan babama da bahsettim. Gerçekten zor bir dönemdi. Babamın bana yanıtı tam olarak da şöyleydi: “Oğlum sen şu an nadastasın. Toprağını dinlendiriyor ve daha verimli bir dönem için kendini hazırlıyorsun. Merak etme fazla uzun sürmez, kendini nadasta yenilersin.” Bu lafı duyduktan hemen sonra grup arkadaşlarımla paylaştım ve herkesin tepkisi “Grubun ismi NADAS olmalı!” şeklinde oldu.
NADAS – Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız
Neden Rock müzik?
Bunun birçok nedeni var. Öncelikle bize Rock yaptıran şey hayatın ta kendisi. İçimizdeki fırtınalardan tutun da, gündelik hayatta yaşadıklarımız, toplumsal olaylar hemen hemen bunun gibi birçok duygunun dışavurumu. Kendimizi en iyi ifade edebildiğimiz yer Rock müzik. Rock müzik bizi seçti desek daha doğru olur.
Sanat kaygınız var mı? Varsa nedir?
Biz sadece içimizden gelen şeyi olduğu gibi dimdik yapmaya ve aktarmaya çalışıyoruz, bunun dışında bir kaygımız yok. Müziğin bir sanat dalı olduğunu düşünürsek, biz de sanat yapıyoruz diyebiliriz. Sanatsal nitelik ise kastettiğiniz bunun ölçümlemesini yapma gereği duymuyoruz. Nasılsa birileri yapar, biz de okuruz.
Sony Müzik ile anlaştınız, İstanbul Blue Night etiketiyle piyasaya çıktınız, oldukça büyük oluşumlar. Dikkatlerini nasıl çektiniz, nasıl bir araya geldiniz?
Albümü kaydettikten sonra uzunca bir süre insanlarla konuştuk. Doğru kişilerle bir araya gelmeyi bekledik. YÖKŞ‘ün vokalisti Erdem Topsakal aracılığı ile şu anki menajerimiz Can ŞENER ile tanıştık. İstanbul’a gidip yüz yüze konuştuk. Sonrasında Can, bize Sony Music’e albümü dinlettiğini, çok beğendiklerini ve bir toplantı ayarladığını söyledi. Sony Music Türkiye Genel Müdürü Şemsettin Göktaş ile tanıştık, masaya oturduk ve konuşmaya başladık. Oradan ayrıldığımızda 3 albümlük harika bir anlaşma yapmıştık.
NADAS’ın İstanbul Blue Night Records etiketiyle çıkan teklisi Kaçamak!
“İnsanı gözleri açık olduğu halde uyandıran şarkılar”
Albüme hakkındaki sorulara geçelim, albüm nasıl oluştu? Nasıl Süreçler atlattı? Prodüktör kim? Sözler kime ait?
Albüm, bir kış ayında, geçmişin, şimdinin ve geleceğin netliğini kaybettiği, ruhani bir kabuk değiştirme döneminde ortaya çıktı. Müzik piyasasında da her işte olduğu gibi bazı kalıplar ve katı kurallar vardır. Ama biz böyle olmasını hiç bir zaman kabullenemedik. Her müziğin kendi kuralları olduğunu düşünüyorum. Türk Rock piyasasına baş kaldıracak nitelikte bir albüm yapmayı düşleyerek işe koyulduk. Prodüktörlüğünü, besteciliğini ve söz yazarlığını ben üstlendim. Devamında düzenlemesini grup olarak yaptık. Oldukça yoğun ve uzun bir süreçten geçti kayıtlarımız ve 2016’nın Mart ayında son halini aldı.
Pek, Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız’dan beklentiniz nedir?
Albümden beklentimiz hangi şarkı olursa olsun içindeki derinliğin dinleyici tarafından hissedilmesidir. İkinci adımda büyük kitlelere ulaşabilmek ve hep bir ağızdan bu parçaları seslendirmek. Yeri geldiğinde birlikte ağlamak, yeri geldiğinde birlikte eğlenmek, yeri geldiğinde de birlikte delirmek.
Biz Değişik İnsanlardan Farklıyız’ın mesajı nedir?
Bu albümün tek bir mesajı yok. Her şarkıda o şarkıya özel bir mesaj var. Ama iyi dinleyen insanı gözleri açık olduğu halde uyandıran şarkılar olduğu doğrudur.
Şarkılarınız haykırışlarla dolu, sizce muhalif bir yapınız var ?
Aşkla müzik yapan herkesin müziğinde haykırış vardır sanıyorum. Fakat bizim yapımız daha çok isyankar diye tanımlanabilir. Dünyaya bir isyanımız var. Aşka, adalete ve düzene. Rock, bastırılmış isyan çığlıklarının ürünüdür. İnadına bir şeylere muhalif değiliz.
Duygularına kırbaç vuran melodileri aramak…
Albümü dinlerken müziğiniz biz dinleyicileri çok farklı yerlere götürüyor, arka planda tema genel olarak benzer olsa da birbirinden çok farklı ezgiler var müziğinizde, bunu neye bağlıyorsunuz?
Müziğimizdeki ezgi farklılıkları genel olarak müziğin kendisine aşık olmaktan kaynaklanıyor. Sürekli bir arayış halinde ve merak halinde olmaktan. Klasik müziğin yoğun armonisinden beslenirken, doğunun ezgilerinden büyülenmek. Debussy dinledikten sonra Tom Waits dinlemek insanın bestelerine bu şekilde yansıyor haliyle. En önemlisi ise yaptığın müziğe dürüst yaklaşmak bence. Duygularına kırbaç vuran melodileri aramak ve bunu kendi içinde aramak.
“Dünyada olup bitenler, bizi agresif müzik yapmaya itiyor”
Bir rock albümü çıkardınız ama aynı zamanda albümde oldukça farklı Yol Gezen Baykuşlar diye bir parça var, bu parçayı kendi içinizde nasıl yorumluyorsunuz?
Dünya üzerindeki en aklı başında insan da olsanız, bir gün aklınızın tatile çıkmak istediği gün gelecektir. Bir günlüğüne de olsa isteyecektir ve müziğe karşı dürüst olmak da buradan geliyor. Bu albümü Rock yapmak için değil, müzik yapmak için kaydettik. Rock yapıyoruz çünkü dünyada olan bitenler, bizi agresif müzik yapmaya itiyor. Ama arada bir uzaydan baykuş dostlarımız da geldiğinde kapıdan geri çevirmiyoruz.
NADAS kimleri dinliyor?
Queens of the Stone Age’den, Bob Marley’e; Debussy’den, Tom Waits’e kadar geniş bir yelpazeye sahibiz dinleme konusunda. Grup olarak hemen hemen herşeyi dinleyip en önemlisi anlamaya çalışıyoruz.
Hangi parçaları coverlamak istersiniz?
Bu sorunun cevabı, 5 Mayıs’ta Galatasaray Üniversitesi’nde, 6 Mayıs’ta Galatasaray Üniversitesi’nde ve 20 Mayıs’ta Ankara İF Performance Hall’daki konserlerimizin sürprizi olsun.
NADAS’ı Facebook sayfasından takip edebilirsiniz.