Celal Şengör: Depremi önceden tahmin etmek mümkün mü?

Depremi önceden tahmin etmek mümkün mü? Marmara Depremi ne zaman olur? Deprem hakkında merak edilenleri Prof. Dr. Celal Şengör’e sorduk.

Celal Şengör: Depremi önceden tahmin etmek mümkün mü?

Geçtiğimiz günlerde Ege Bölgesi, Karaburun açıklarında gerçekleşen 6.2’lik deprem yürekleri hoplattı. Tabir-i caizse halk arasında sıkça kullanılan “ucuz kurtulduk” benzetmesi depremin şiddetini en iyi anlatan metaforlardan biriydi… Biz de ucuz kurtulmanın bahanesi artık olmasın diyerek soluğu doğa tarihçisi, ünlü jeoloji profesörü Celal Şengör’ün yanında aldık ve sizin için depreme özel bazı sorular sorduk. İşte o röportaj… Keyifli okumalar.

Röportaj: Prof. Dr. Celal Şengör

Ülkemizdeki depremlere tarihsel perspektif içinde bakacak olursak, depremin öncesi, sonrası ve kendisi için görüşleriniz nelerdir?


Celal Şengör: Depremin öncesi hakkında bilgilerimiz var fakat tam olarak yorumlayamıyoruz. Bilmiyoruz yani, bu deprem işareti midir değil midir? Bunu henüz yorumlamaktan aciziz. Bunun sebebi de şu: Depremi yaratan mekanizma bir kırılma mekanizması, kırılmanın gelişmesi teknik tabirle kaotik bir olaydır. Çok karmaşıktır yani. Deprem olduktan sonra izahı mümkündür. Fakat olmadan önce kestirilmesi mümkün değildir.

Kaos matematiğiyle buna bakabiliriz ama önceden kestiremeyiz. Böyle bir sıkıntısı var. Deprem olduktan sonra onun artçılarını çok rahat takip edebiliyoruz. Fakat belli bir büyüklükte bir deprem olduğu zaman onun artçıları bir ay sonra bir boy küçük olarak ve esas artçı olarak ortaya  çıkıyor genellikle. Fakat dikkat edersen hep yuvarlak sözler söylüyorum, “genellikle” diyorum.  Çünkü bazen bu sonuçlar çıkmıyor. Deprem sonrasının bir de sosyal tarafı var. Deprem, olduğu yere ve büyüklüğüne göre çok feci neticeler de doğurabiliyor.

Bunlar ne tür sonuçlardır?

Celal Şengör: San Francisco depremine bakarsak depremin neredeyse bir şehri yok ettiğini, bir sürü insanın öldüğünü, pek çok değerin yok olduğunu görürüz. İstanbul’un 1766 yılındaki depreminde de benzer şeyler olmuştur, Fatih Camii çökmüştür, yeni baştan inşaa edilmiştir. Deprem şehirlerin tarihi eserlerine de zarar vermektedir. Dolayısıyla ortaya çıkan bu sosyal sonuçlar depremden sonra yerel yöneticiler; o ülkenin yöneticileriyle birlikte afet yöneticilerinin ilgilenmesi gereken konulardır. Ayrıca mühendisler de “neresi yıkıldı”, “ne oldu”,  “niye yıkıldı”, “ne yapmak lazım” diyerek onarım sürecinde yer alırlar.

Deprem tahmin etmek mümkün mü?

Celal Şengör: Bizi ilgilendiren bu değil tabi ki. İngilizcede iki kelime var, birisi “prediction”, diğeri de  “focust”. Hepsine tahmin diyoruz. Prediction, hepsini kesin bilmek demektir. Hepsini önceden kesin bileceksin. Focust’ı ihtimal hesabı olarak yapabiliyoruz. Şu anda bunlar dünyanın her tarafındaki faal araştırma konularıdır. Deprem hakkındaki çalışmalar her geçen gün gelişme kaydediyor. Mesela deprem tetiklemesi hakkında çok yakın zamana kadar, “Hayır efendim bunlar birbirini tetiklemezler” diyorduk. Fakat 1999 depreminden sonra Hiro caromori gösterdi ki İstanbul depremi bütün Yunanistan ve Ege’deki depremleri tetikledi. Yani istatistik olarak ortaya çıkan bu şekilde bir sürü deprem oldu ondan sonra ve bunların sebebi bizim 1999 depremidir.

celal şengör

Marmara depremi ne zaman olur?

Peki yakın zamanda Marmara Bölgesinde deprem tehlikesi öngörülmekte mi?

Celal Şengör: Bundan bir yıl sonra da olabilir, bundan elli yıl sonra da olabilir işte bunu bilemiyoruz. Bunu bilmek de mümkün değil ama bunu bildiğini iddia edenler var.

Türkiye’de önceden depremi görme ve bunu medyada paylaşma oranımız ile ilgili ne söylemek istersiniz?

Celal Şengör: Yeterince demeyeyim, tam tersine çok uydurma haber çıkıyor. Bir sürü ne dediğini bilmeyen adam beyanda bulunuyor, aynı şekilde ne dediğini bilmeyen gazeteciler bunu haber yapıyorlar. Dolayısıyla inanılmaz bir bilgi kirlenmesi var toplumda maalesef.

“Aykut Barka, 17 Ağustos’tan önce İstanbul’un tehlikede olduğunu söylemişti”

Türkiye’de 17 Ağustos depremiyle ilgili de böyle bir eksiklikten söz edebilir miyiz?


Celal Şengör: 17 Ağustos depreminden önce benim rahmetli arkadaşım Aykut Barka, Ross Stein isimli bir Amerikalı meslektaşıyla birlikte İstanbul’un tehlikede olduğuna dair bilimsel bir makale yayınlandı. Bunun üzerine ben Aykut’a, ‘Sizin yayınladığınız makale çok güzel ama bu bilimsel bir yerde yayınlandı, kimse okumaz bizde.’ demiştim. Bu makalenin politikacılara da ulaşması lazımdı. Dolayısıyla popüler bir yerde de yayınlamalarını söyledim. Bunun üzerine Aykut ve Ross hem Tubitak’ın Bilim Teknik dergisinde hem de Cumhuriyet’in o zaman çıkardığı Bilim Teknik Dergisi’nde yayınladılar. Fakat bu çabaların halk ve politikacılar üzerinde en küçük bir etkisi olmadı.

Celal Şengör, Gizem Serra Sözen
Celal Şengör, Gizem Serra Sözen

Peki depremle ilgili bilmemiz gerekenler neler?

Celal Şengör: Depremle ilgili bilmemiz gerekenler; bir kere bölgenin jeolojisini bilmek lazım. Faylar nerededir, ne tür kayalar vardır ve o bölgenin deprem tarihçesini bilmek gerekir.  Bir de aletsel dönemden itibaren depremlerin dağılımını bilmek gerekir. Bu da jeofizik ve sismologların yapacağı bir iştir. Bir de izlemek lazım. Yani bir sürü sismograf olması lazım ki bu işle ilgili depremleri adım adım izleyebilelim. Ne kadar sık bir sismograf ağın varsa, o kadar sağlam bilgi edinebilirsin.

Jeofizik ve Sismoloji’yi biraz açıklar mısınız?

Celal Şengör: Sismoloji, jeofiziğin bir dalıdır. Jeofizik de jeolojinin bir dalıdır.

Yer hareketi ve spektrum tanımları deprem yönetmeliklerine yansır mı?

Celal Şengör: Deprem yönetmelikleri bunlardan yararlanılarak ortaya çıkarılır. Yeri tanıyacaksın, ne kadar sarsılacak bileceksin, ivmeler nedir bileceksin ki ona göre binalar yapın diyeceksin. Deprem yönetmeliklerinin bir ayağı yer bilimsel verileridir, bir ayağı da spektral verilerdir. Bu iki ayak üzerine oturur deprem yönetmelikleri.

Deprem kategorileri

Depremleri büyüklüklerine göre nasıl kategorize edebiliriz?

Celal Şengör: 5’e kadar küçük depremler,  5 ile 7 arası orta büyüklükte depremler, 7’den sonrası büyük depremler. Fakat bu büyüklük sıralaması logaritmiktir, iki büyüklük arasında 30 fark vardır. Dolayısıyla logaritmik olduğu için büyük depremler küçük depremlerden çok daha büyüktür.

Afet planlamasını yaparken kısa ve uzun soluklu yapılması gereken şeyler nelerdir?


Celal Şengör: Planlamayı yaparken en başta; Afet olduğu zaman halkı nasıl doyuracağım? Yaralarını nasıl saracağım? Hastaneler nerede olacak? Hastaneler zarar görürse arazi hastaneleri olacak mı? Gibi sorulara cevap vermemiz lazım. Deprem olan yerlerin jeolojisinin çok iyi öğrenilmesi ve buna uygun önlemler alınması gerekli.

‘Celal Şengör ile jeolojiye doğru’ (özel röportaj)


Gizem Serra Sözen
2006 yılında tanıştığım Mevlana’nın Mesnevisi ile manevi yolculuğum başladı diyebilirim. Manevi değerleri her zaman maddi değerlerin önünde tutan bir anne ve babayla büyüdüğüm için maneviyata yakın bir genç olarak büyüdüm, bu yüzden kendimi hep şanslı gördüm. Çünkü hayattaki en yakın iki rol modelim hal ehli insanlardı. Şimdi cüz-i irademle öğrendiklerimin üstüne her gün bir yenisini daha ekleyerek burada sizlerle paylaşmayı diliyorum… Söz uçar, yazı kalır… Biz en iyisi her ay yazılarda buluşalım…