Gizli takipçilik ilişkilerde yası uzatıyor!

Teknolojiyle beraber hayatımıza giren “stalker” diğer adıyla gizli takipçilik, özellikle yeni biten ilişkilerde yas dönemini uzatıyor.

Her ayrılığın ardından yaşanması gereken yas sürecinin tamamlanamadığına dikkat çeken uzmanlar, “Kişi yeni bir ilişki için adım atamıyor, diğerine olan öfke artarak devam ediyor, yas sürecinde yaşanması beklenen depresif duygular yerini daha şiddetli depresyona bırakıyor” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Polikliniğinden Uzman Klinik Psikolog Orçun Aykol, sosyal medyada sık kullanılan “gizli takipçilik” diğer adıyla “stalklamak” kavramının sona eren ilişkilerde yas dönemini uzattığına, bunun da beraberinde başka önemli sorunlara yol açtığını söyledi.


Ayrılık zihinsel olarak sonlanamıyor

Uzman Klinik Psikolog Orçun Aykol, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Günümüzde artık sosyal medyanın yaşamın merkezinde olmasıyla yeni sendromlar ve yeni terimlerin ortaya çıkmasına neden olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçek. Bunlardan en önemlisi “stalklamak” denilen ve sürekli biçimde birini ya da birilerinin ne yaptığını bazen “gizlice” takip etmeyi ifade eden terim.


Stalklamak daha çok merak edilen bir kişinin yaşamının her detayını öğrenmek için de kullanılıyor. Hal böyle olunca genellikle en çok karşılaştığımız durum özellikle biten ilişkinin kişinin zihninde belki de obsesif biçimde devam etmesi. Kişi, diğerini stalklayarak ve onun her adımından haberdar olarak hem kendi değerini sorgulamaya başlıyor hem de ayrılık zihinsel olarak sonlanamıyor.”

Yas süreci tamamlanmalı

Yas sürecinin sağlıklı olarak yaşanması gerektiğine dikkat çeken Aykol, “Klinik deneyimlerden yola çıkarak söylenebilir ki ayrılık kişi için fiziksel olsa da ruhsal olarak sağlanamıyor ve her ayrılığın ardından yaşanması gereken sağlıklı bir süreç olan yas tamamlanamıyor. Bu yas süreci tamamlanamadığında ise kişi yeni bir ilişki için adım atamıyor, diğerine olan öfke artarak devam ediyor, yas sürecinde yaşanması beklenen depresif duygular yerini daha şiddetli depresyona bırakıyor, bu davranış kompulsif (yapılmadığında huzursuzluk veren tekrarlı davranışlar) bir tekrar haline geliyor” dedi.

Takibi bırakın

“Bundan kurtulmak için öncelikle ayrılığı kabul edin” önerisinde bulunan Uzman Klinik Psikolog Orçun Aykol, “Ne olursa olsun karşı tarafın sosyal medya hesaplarını takibi bırakın gerekiyorsa engelleyin. Unutmayın ki ayrılmış olmak sizin değersiz/yetersiz olmanızla ilgili değil, ilişkinin bitmesiyle ilgili” dedi.

Depresif dönem uzadıysa destek alınmalı


Ayrılığın ardından gelen depresif duyguların bir seviyeye kadar normal olduğunu da vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Orçun Aykol, “Ancak bu yaşamınızı çok zorluyor, yapmanız gerekenleri yapamıyorsanız, uyku, iştah, mesleki işlevselliğinizde bozulma varsa psikiyatrik destek almanız gerekir. Bunun için geç kalmayın” uyarısında bulundu.

Sosyal medya sosyalleşmenin en büyük düşmanı


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.