Sokak hayvanları için üstünüze düşeni yapıyor musunuz?

Sıcaklıkların Akdeniz illerinde 40’lı derecelere ulaştığı bu yaz günlerinde sokak hayvanlarının bize artık çok daha fazla ihtiyacı var. Peki siz üstünüze düşeni yapıyor musunuz?

Sokak hayvanları için üstünüze düşeni yapıyor musunuz?

Sokak hayvanları için neler yapılmalı?

Öncelikle şu yanlış bilgileri düzeltelim. “Mikroplu” diye isimlendirip uzaklaştığınız sokak hayvanları var fakat Hijyen Konseyi’nin yaptığı araştırma sonucu tuvaletten bile daha pis şeylere (kamu binası tırabzanı, el kurutma makineleri, madeni para, restoran menüleri vs.) neredeyse her gün dokunurken bizim sevgimizle mutlu olabilecek bir canlıdan kaçmak hiç mantıklı değil. Onlar pekçok şeyden daha mikropsuz.

Onlardan kaçmak yerine sokakta gördüğümüz bir köpeğin başını okşamak ve çocuğumuza bunları öğretmek ne kadar zor olabilir?

Sokak hayvanlarının bize ihtiyacı var

Siz bir sokak hayvanını sevdiğinizde ona su ve yemek verdiğinizde ne kadar mutlu olduğunu gördüğünüzde bu bırakamayacağınız bir alışkanlığınız haline gelecektir. Ama öyle bozulmuş bayatlamış yemekleri değil. Bizim midemizi bozacak, hasta edecek şeyler onları da rahatsız eder.


Sokak hayvanları için neler yapmalı?

Hayvan dostu marketlerden sadece 1 liraya bile alabileceğiniz kedi/köpek mamaları, artan yemeğinizin suyuna atacağınız parçalanmış ekmekler onlar için güzel birer öğün haline gelebilir.

Sokak hayvanlarının bize ihtiyacı var

Ama en önemlisi bu sıcak yaz günlerinde bizim bile sürekli olarak yokluğunu aradığımız şey su.

Sokak hayvanlarının bize ihtiyacı var

Sokak hayvanları da tıpkı bizim gibi susuz yaşayamazlar ve onların ne yazık ki su bulmaları bizim kadar kolay olmuyor. Bu yüzden herkes evinin, çalıştığı yerin önüne bir kap su koysa bu sıkıntı da kolayca çözülebilir.


Sokak hayvanlarının bize ihtiyacı var

“Bir de pet shop meselesi var”

Genellikle çocuklara doğum günü hediyesi olarak petshoplardan alınıp bakılamayıp sokağa atılan cins hayvanlarla dolu barınaklar var. Peki sorarım size, çocuğunuzu doğurduktan sonra 1-2 yaşlarına gelince ben buna bakamayacağım deyip sokağa atabilir misiniz onu?

Ben bir fark göremiyorum. Barınaklar bir ümitle sahiplenilmeyi bekleyen binlerce güzel canlıyla doluyken petshoplardan “cins” diye yüksek meblağlar ödeyerek bir hayvan satın almak petshopların sayısını arttırmaktan başka bir işe yaramıyor maalesef. Bu döngü de sürekli devam ediyor öyle olunca.

Petshoptan alınan hayvan sokağa, sokakta bulunan hayvan gönüllüler ve dernekler tarafından bulunmamışsa ve sahiplendirilmemişse hayvanlar için hiç de öyle cennet gibi bir yer olmayan barınaklara gidiyor. O yüzden lütfen hadi petshoplara gitmeyi bırakalım.

Sokak hayvanlarının bize ihtiyacı var


Satın almayın, sahiplenin. Dışarıda sizin yardımınıza muhtaç canlılar olduğunu unutmayın!

‘Sokak Hayvanları Günü’ne damgasını vuran hikaye


İpek Tanrıverdi
İpek Tanrıverdi, 1995 yılında Adana’da doğdu. Lise öğrenimini Adana Anadolu Lisesi’nde bitirdikten sonra Bilkent Üniversitesi İşletme (İngilizce) bölümünü kazanmasıyla yolu Ankara’ya düştü. Sonrasında, o da herkes gibi İstanbul ile tanıştı. Hayvansever, insansever ve yaşamseverdir.