Tsunami neden olur? Türkiye’de tsunami riski olan şehir ve bölgeler hangileri?
Tsunami nedir?
Japonca tsu-nami kelimelerinden oluşan ve ‘liman dalgası ya da koy dalgası’ anlamına gelen, tsunami; rüzgarın oluşturduğu dalgalardan ve gel-git hareketlerinden farklı olarak denzialtı depremlerinin itmesinden, yanardağ patlamasından, göktaşı çarpmasından veya denizaltı tabakalarının kaymasından ve bunlara bağlı olarak da taban çökmesinden ileri gelmektedir. Tsunami aynı zamanda okyanus boyunca sessizce ve kendini belli etmeden hızla geçtikten sonra kıyısal sulara kadar ulaşarak tahrip edici dalgalar halinde aniden ortaya çıkan bir doğa olayıdır. Tsunamiler ortaya çıkma sebebine bağlı olmadan üç farklı fazla meydana gelir.
Su sütununu harekete geçiren bir güç tarafından başlatılması yani doğuşu; kaynağın, derin sulardan sığ sulara yani kıyısal alanlara kadar yayılması; Nihayet kuru toprağın su baskınına uğraması şeklinde gelişir.
Yayılma: Kolayca tespit edilmekle birlikte; doğuşu ve su baskını daha zor tespit edilebilmektedir.
Doğma: Fay hareketi gibi deniz dibi hareketlerinin deniz yüzeyine farklı bir şekil yansıtılıp tsunamiye çevirildiği bir süreçtir.
Bilgisayar modelleri, deniz üst yüzeyi değişimi ile deniz dibi yüzeyindeki değişimin aynı olduğunu kabul etmektedir. Deniz dibi hareketleri bu güne kadar direkt olarak hiç ölçülememiştir. Genellikle yer kabuğundaki katı tabakaların iki boyutlu yüzeyinin birbiri üzerinden kaydıkları varsayılarak ölçüm yapılmaktadır. Bu durumda tsunaminin ilk yüksekliğini tespit etmek için farazi yüzeydeki her iki tabakanın kayma miktarı ile yüzeyin eni ve uzunluğu gibi, en az on tane parametrenin girilmesi gerekmektedir.
Tsunamiler saatte 1000 km hıza ulaşabiliyor!
Bununla beraber sismik verilerden ancak; farz edilen yüzey kırığın konumu, titreşimin kaynağı, büyüklüğü ve derinliği tespit edilebilmektedir. Tsunamiler açık okyanusta saatte 450-600 km hıza ulaşmakta ve zaman zaman da saatte 700 km’yi hatta 1000 km’yi aşan hızla yarattığı dalgalar Boing 747 uçağı ile yarışabilmektedir.
Hızın çok yüksek olmasına rağmen tsunami derin sularda tehlikeli değildir. Yüksekliği beş metre olabilen bir dalganın uzunluğu açık okyanusta 100 km’den 750 km’ye kadar varabilir.
Böylece çok küçük bir deniz yüzeyi eğimi derin sularda fark edilmeden ilerleyerek tahrip edici enerjisini kaynağından binlerce km uzaklıktaki kıyılara taşımaktadır. Özellikle Hawaii adaları okyanus ortasında bulunduğundan Büyük Okyanusta oluşan tsunamilere sık sık maruz kalmaktadır. 1895 yılından beri Hawaii’ye 12 tsunami gelip çarpmıştır. En tahrip edici olanı 1946 yılında meydana gelmiş ve 3700 km uzaklıktaki Alaska’nın Aleut takım adalarından gelen dalgalardan dolayı 159 kişi hayatını kaybetmiştir.
Yine Endonezya’nın Sunda Boğazındaki Krakatao Yanardağının patlamasından sonra meydana gelen tsunami 1883 yılında 120 km uzaklıktaki 36 bin insanın ölümüne yol açmıştır. Patlama sonucu oluşan dalgalar ise bir evin 12 katı boyuna kadar çıkmıştır. Tarihte dalga yüksekliği 30 metreyi aşan ulaşan tsunamilere rastlanılmıştır.
Dünyadaki en riskli şehirler ve bölgeler
Denizden yüksekliği 10 metreden az olan ve kıyıdan 1 km içeride bulunan tüm karalar tsunami açısından riskli bölgelerdir. Kıyı kentlerinin hızla büyümesi ve çarpık yapılaşma tehlikenin boyutlarını daha da artırmaktadır.
Tokyo, Osaka-Kobe-Kyoto, Manila, Rio de Janerio, Lima, Los Angeles, San Francisco, Seattle, New York, Honolulu, Puerto Rico, Lizbon, Barcelona, Genova, Napoli, Nice, Pire, İskenderiye, Jakarta, Sydney, Melbourne gibi şehirler tsunami tehdidi altındaki mega kentlerdir.
Türkiye’de en riskli şehir ve bölgeler hangileri?
Türkiye’de en büyük riskli şehirler: İzmir, İstanbul, Antalya, Mersin, İskenderun ve Muğla kıyılarıdır. Akdeniz, Ege’ye göre daha risklidir.
1894 ve 1509 yıllarında meydana gelen depremin İstanbul kıyılarında etkili olduğu ve özellikle dev dalgaların Büyükçekmece’den Kartal’a kadar olan bölge ile Karaköy’ü sular altında bıraktığı tespit edilmiştir. Hatta 1912 yılında oluşan dev dalgaların boğazdan içeri girdiği de bilinmektedir.
Özellikle biri Yenikapı ve Tuzla, diğeri Armutlu fayı civarında bulunan iki heyelanın tetiklenmesi durumunda Marmara’nın kuzey ve güney kıyılarında oluşacak dalga yüksekliğinin 3-6 metre arasında olacağı tahmin edilmektedir. Öte yandan, Marmara Denizi ekstremler içeren bir derinlik dağılımına sahip olduğu için dik yamaçlar üzerinde, azımsanmayacak bir heyelan riski bulunmaktadır.
İstanbul’da tsunami riski yüksek!
Buna örnek olarak yaklaşık 17 bin yıl önce Tuzla açıklarında meydana gelen su altı heyelanını gösterilebilir. Bu heyelanda genişliği yaklaşık 11 km olan bir alanda deniz tabanı 1000 metre kaymıştır. Ciddi deprem riski olan Marmara Denizi’nde, hem fay hem heyelan kaynaklı tsunami tehlikesi bulunmakta olup, denizin küçük olması da tsunami dalgalarının kısa zamanda sahillere ulaşacağı anlamına gelmektedir.
Tüm bu nedenlerle kıyı kentlerimizin olası tsunami haritalarının çıkarılarak, ona göre imar çalışmaları yapılmalı ve kesinlikle de erken uyarı sistemleri kurularak buralardaki deniz hareketleri sürekli izlenmelidir.
Akdeniz’de 150 metre yüksekliğinde dev dalgalar
Tarih boyunca meydana gelen en önemi tsunamilerden; MÖ 1628, bazı kaynaklarda 1631 veya 1650 yılında meydana gelen Santorini Tsunamisi; güney Ege’de volkanik bir ada olan Santorini‘de 100-150 metre yüksekliğinde dev dalgalar oluşturmuş ve bu dalgaların 70 km ileride Girit adasının kuzeyindeki Minoan medeniyetini yok ettiği belirlenmiştir. Hatta dev dalgaların Mısır’a kadar ulaştığı söylenmiştir.
Datça ve Marmaris plajlarında izler bulundu
Santorini’nin külleri, halen Datça ve Marmaris plaj kumlarının altında, Marmara kıyılarındaki genç çökellerin içinde bulunmuştur.
1607’yılında meydana gelen Bristol Tsunamisi; İngiltere’ yi sular altında bırakarak 2 bin kişinin yaşamını yitirmesine neden olmuştur.
1609 yılında meydana gelen Rodos Tsunamisi; Güneybatı Anadolu kıyılarında 10-12 bin kişinin ölümüne yol açmıştır.
1 Kasım 1755’de Portekiz’in başkenti büyük Lizbon Depreminden sonra meydana gelen 6 metre yüksekliğindeki tsunami; Portekiz, İspanya ve Fas kıyılarını silip süpürerek 100.000 kişinin ölümüne neden olmuştur.
27 Ağustos 1883’de Endonezya-Krakatao Yanardağının patlaması sonucu oluşan ve Java ile Sumatra kıyılarını süpüren tsunami; 36 bin insanın yok olmasına neden olmuştur.
15 Haziran 1896’da Japonya’yı vuran 23 metre yüksekliğindeki Sankriku Tsunamisi; 26 bin insanın ölümüne yol açmıştır.
17 Aralık 1896’da ABD’de meydana gelen tsunami; California-Santa Barbara Deniz Seddi’ni yıkmıştır.
31 Ocak 1906’da Büyük Okyanus’un deprem dalgası, Kolombiya’da Tumaco kentinin bir kısmını, Ekvador-Rioverde ile Kolombiya-Mikay arasındaki kıyılarda bulunan tüm evleri yıkarak sonuçta 1500 kişinin hayatını kaybetmesine yol açmıştır.
1 Nisan 1946’da: Alaska Kuzey Burnu Deniz Feneri’ni beş kişilik personeliyle yutan tsunami; Hilo-Hawaii’ye ulaşarak 159 insanın ölümüne yol açmıştır.
22 Mayıs 1960’da meydana gelen 11 metre yüksekliğindeki tsunami; Şili’de 1000, Hawaii’de 61 can alarak Pasifik’in öte yakasına kadar ulaşıp Filipinler ve Japonya-Okinava Adası’nı sarsmıştır. 1963 yılında İtalya’da Vajont barajında meydana gelen heyelanın tetiklemesiyle oluşan tsunami; 2.000 kişi yaşamını yitirmesine neden olmuştur.
28 Mart 1964’de meydana gelen ‘Paskalya Hayırlı Cuma’ Tsunamisi; ABD-Alaska’da üç köyü haritadan silmiş sonuçta 107 kişinin ölümüne, Oregon ve California’da da 15 kişinin ölümüne yol açmıştır.
16 Ağustos 1976’da meydana gelen Pasifik tsunamisi; Filipinler’in Moro Körfezi’nde 5 bin can almıştır.
17 Temmuz 1998’de Papua-Yeni Gine’nin kuzeyinde meydana gelen yer sarsıntısı dalgası, 2 bin 313 insanı öldürerek yedi köyü yok etmiş ve binlerce insanı evsiz bırakmıştır.
26 Aralık 2004’de Güneydoğu Asya’da yedi ülkeyi vuran 8.9 büyüklüğündeki deprem ve bunun sonucu meydana gelen tsunami; 220 binin üzerinde insanın ölümüne yol açarak yüzbinlerce insanı evsiz bırakmıştır. Ayrıca Güney Asya depreminin Dünya’nın dönüşünü birkaç mikrosaniye kadar kısaltacak kadar sarsarak, dünya’nın dönme ekseninde hafif bir değişme meydana getirmiştir. Bu değişim miktarı henüz belirlenememekle birlikte, teorik olarak depremin günün uzunluğunu 2.68 mikrosaniye (yaklaşık bir günün milyarda biri) kadar kısalttığı söylenmektedir.
Akdeniz’de 136 yılda bir dev tsunami oluyor
Küresel istatistiklere göre dünyadaki tsunamilerin yüzde 10’unun kaynağını Akdeniz oluşturmaktadır. Bu nedenle BM, Asya ve Afrika’da tsunami erken uyarı sistemi için yaptığı çalışmaların bir benzerini Akdeniz’de de başlatmıştır. Avrupa Birliği Akdeniz bölgesinde olası tsunami kaynaklarının haritasının çıkarılması için 3,5 milyon avroluk bir projeyi başlatmıştır.
Akdeniz’deki en büyük tsunami; 1908 yılında Sicilya’nın Messina kentinde 60 bin kişinin ölümüne neden olan depremden sonra meydana gelen tsunami olup bu tsunami; 1500 kişinin ölümüne neden olmuştur.
Yunanistan ve İtalya yakınlarında çıkacak bir tsunaminin çok hızlı hareket ederek birkaç dakika içinde kıyıları vurabileceği uyarısında bulunulmuştur. Bilim adamları, 21’inci yüzyılda Akdeniz bölgesinde özellikle de Yunanistan civarında büyük bir tsunami olacağını tahmin etmektedirler.
İsviçre’nin Cenevre kentinde düzenlenen Avrupa Birinci Deprem Mühendisliği ve Sismoloji Konferansı’nda, Akdeniz’de yaklaşık her 136 yılda bir büyük bir tsunami olduğu belirtilmiş ve son büyük tsunaminin Ege denizinin güneyinde 1956 yılında olduğu, dört kişinin öldüğü felakette çok sayıda gemilerin ve kıyıların zarar gördüğü belirtilmiştir. (Kaynak: Kudret Ulusoy – Ülke Kaynaklarını İzleme ve Koruma (ÜKİK) Derneği Başkanı. indigodergisi.com)
Tsunamiye karşı alınabilecek önlemler neler?
Okyanusların en açıklardaki kesimlerinde oluşan tsunamileri ve şiddetlerini öngörmek imkansızdır. Ancak Pasifik Okyanusu’na yerleştirilen sensörlü aygıtlar sayesinde okyanus hareketleri ve dalga boyları incelenip tsunami olasılıkları gözden geçirilip kıyıların boşaltılması gibi uygun önlemler alınabilir.
İleri teknoloji cihazlarla bile tsunaminin şiddetini ve tam olarak ne zaman geleceğini bilmek imkansız. Bu cihazlar Hawaii’deki Tsunami Uyarı Merkezi’ne okyanus tabanında oluşan 7.0 veya daha büyük şiddetli depremleri bildirir ve etkilenmesi olası olan yerel yetkililere haber verilir. Ayrıca, kaçmak için çok fazla zaman tanımasalar da, sahillerde bulunan tsunami sirenleri de halkı önceden uyarmak için yararlıdır.
Tsunamiden önce ne yapılmalı?
- Bulunduğunuz bölgenin tehlike altında olup olmadığını ve tam olarak deniz seviyesinden ne kadar yüksek olduğunu öğrenin.
- Tsunami durumunda verilecek uyarılara aşina olun ki uyarıldığınız zaman hızla ne yapacağınızı bilerek harekete geçebilirsiniz.
- Tüm ailenizin tsunami halinde ne yapacaklarını bildiklerinden emin olun.
- Tsunami durumunda hangi rotayı izleyerek nereye gideceğinizi kararlaştırdığınız bir tahliye planı yapın.
Tsunami süresince ne yapılmalı?
- Yüksek bir tepe gibi olabildiğince yüksek bir yere çıkmaya çalışın.
- Evinizin veya bulunduğunuz binanın elektrik, su ve gaz bağlantılarını kapatın.
- Resmi duyurulardan haberdar olabilmek için acil durum hattı (911), polis ve itfaiye ile iletişime geçip eğer mümkünse sürekli radyoyu dinlemeye devam edin.
- Yetkili kişilerin verdiği yönergeleri dinleyin.
- Sahilden uzak durun!
- Sahildeyken deprem hissederseniz uyarının yapılmasını beklemeden, acilen sahilden uzaklaşın.
Eğer gemi veya teknedeyseniz:
- Yerel otoritelerle iletişim kurmaya çalışın.
- Acil durum çantanızı yanınızdan ayırmayın.
- Döneceğiniz kıyıda tsunami olmuşsa başka bir dönüş noktası seçip oraya dönün.
Tsunamiden sonra ne yapılmalı?
- Kendi durumunuzdan emin olduktan sonra çevrenizdekilere yardım edin.
- Yeterli bilginiz yoksa yardım etmek amacıyla başkalarına zarar verebilirsiniz. Bu nedenle ne yapacağınızı bilmediğiniz durumlarda ilgili kişileri çağırın.
- Zarar görmüş binalardan uzak durun.
- Evinize, yetkililer güvenli olduğunu söylemeden önce dönmeyin.
- Tüketmeden önce su ve yiyeceklerinizin uygun sağlık koşulları taşıdığından emin olun.
- Binaların elektrik ve gaz çıkışlarını kontrol edin.