Jeofizik Mühendisleri Odası’ndan deprem açıklaması

Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, son dönemde deprem konusunda “uzman” olarak medyada çıkan bazı açıklamaların bilimden uzak olduğunu belirterek basın açıklaması yayınladı.

Jeofizik Mühendisleri Odası deprem açıklaması

TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nden deprem açıklaması:

21 Temmuz 2017 tarihinde Bodrum’un 10 km güneyinde yaklaşık 7 km derinliğinde sığ odaklı normal faylanma mekanizmasına sahip bir deprem meydana gelmiş ve deprem 20 sn sürmüştür. Depremin büyüklüğü Kandilli Rasathanesi tarafından 6.6, USGS ve EMSC tarafından 6.7 ve AFAD tarafından 6.3 olarak verilmiştir; depremden sonra 4 ve üzeri onlarca artçı deprem meydana gelmiştir.

Deprem, Kos adasındaki bir binanın tavanının çökmesi sonucunda İsveç ve Türk vatandaşı olmak üzere iki kişinin hayatını kaybetmesine sebebiyet vermiştir. Yetkililer tarafından Ülkemizde 70 ve Kos’ta 120 kişinin yaralandığı bildirilmiştir. Deprem sonucu Bodrum kıyılarında 25-30 cm yüksekliğinde bir deniz içi dalga oluştururken (kıyıdan yaklaşık 150 metre karaya deniz suyu ilerlemiştir), Kos kıyılarında 15 cm yüksekliğinde deniz içi dalgası oluşturmuştur.


Medyadaki tartışmalar bilimden uzak gerçekleşmektedir

AFAD tarafından açıklanan Bodrum’da meydana gelen ilk depremin ivme değerleri incelendiğinde KG bileşendeki 0.158 g’lik ivme değerinin zemin koşullarıyla etkileşimi nedeniyle meydana gelen zemin büyütmesi konusunun, bölgenin genel olarak kayalık alanlara kurulu olmasından etkilenmediğini ilk bakışta düşündürebilir. Bölge için kapsamlı Jeofizik Çalışmaların yapılmamış olması, olası daha büyük bir depremde hasarın nasıl şekilleneceği konusunda büyük bir değerlendirme eksikliğini beraberinde getirecektir.

Ayrıca ‘deprem zararı’ zemin koşullarının kaya veya alüvyon olup olmamasına değil, bina-zemin ilişkisine bağlıdır. Depremin zararını en aza indirmek ise tüm dünyada olduğu gibi zemin parametrelerinin Jeofizik Yöntemlerle tespit edilmesi ve bu parametreler doğrultusunda bina yapılmasıyla ilgilidir.

Yukardaki ifade ettiğimiz tüm bilgiler ve açıklamalar Odamız Bilim Kurulu tarafından hazırlanmış tamamen bilimsel bilgileri içermektedir.

Depreme bakış açımız da tamamen bilimsel olmak zorundadır.

Tüm bu bilgilere rağmen üzülerek görmekteyiz ki, depremle ilgili tahmin kapışmaları televizyon ya da internet vasıtasıyla kamuoyunun gözü önünde bilimden uzak bir şekilde gerçekleşmektedir. Yer bilimleriyle ilgisi olmayan insanlar dahi “uzman” adı altında televizyonlarda ya da basılı yayında kendilerine yer bulmaktadır.


Türkiye her an olabilecek depremlerle karşı karşıyadır, ancak televizyonlarda “uzman” adı altında tahmin yarıştırmak depremin zararı konusunda hiçbir fayda sağlamayacaktır. Yapılması gereken bu konuda eğitim almış yetkili bilim insanlarının uyarılarını ciddiye almak ve tamamen onların tavsiyeleri doğrultusunda bu depreme hazırlanmaktır.

Eğer basın depremi tartışacaksa tüm bunları göz önüne alarak tartışmaya sunmalıdır. Yoksa oluşabilecek kaos hepimizin zararına olacaktır. Yazılı ve görsel basında oluşan bu paylaşımlar; TMMOB’ne bağlı bir Meslek Kuruluşu ve asli görevi kamu yararına çalışmak olan yarı Kamu Kurumu niteliğindeki Jeofizik Mühendisleri Odası’nı ve sadece Jeofizik Mühendisliği Bölümlerinde okutulan Sismoloji (Deprem Bilimi) Ana Bilim Dalı’ndaki Öğretim Üyelerimizi kaygıya düşürmektedir.

Marmara’yı tetikler mi sorusu yerine…

Ülkemizde herhangi bir alanda deprem olduğunda ilk sorulan sorulardan biri olan “Marmara’yı Tetikler mi?” sorusunun yerine “İstanbul (Türkiye) Deprem’e Hazır mı?” sorusunun yöneticilere sorulması gerektiğinin daha uygun olduğunu düşünmekteyiz. Deprem Bilimci akademisyenlerce (Sismolog) yapılan çalışmaların tüm kamuoyu ve bilim dünyası ile paylaşılması yanında; Valilik ve Yerel Yöneticilerin İl özelinde deprem planı, toplanma alanları, çadır alanları, acil durum yolları, acil ihtiyaçların nasıl karşılanacağı, olası depremdeki kayıp beklentileri ve bunların gerekçelerinin de Meslek Odaları ve Kamuoyuyla ivedi bir şekilde paylaşılmasını önemle talep ediyoruz.

Saygılarımızla.


TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI İstanbul Şube Yönetim Kurulu

İstanbul Depremi için korkutan senaryo: 625 bin ölü!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.