ODTÜ ormanı ağaç katliamı: 100 hektar alan yok edildi

Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından yol çalışması gerekçesiyle ODTÜ Ormanı’nda başlatılan ağaç kesimine tepkiler sürüyor. ODTÜ Ormanı’nda talanının boyutunun tahminden 3 kat büyük olduğu, 100 hektarlık alanın yok edildiği ortaya çıktı.

ODTÜ ormanı ağaç katliamı: 100 hektar alan yok edildi

Konuya ilişkin bir açıklama da, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal‘dan geldi. Sarıbal yaptığı yazılı açıklamada, ODTÜ’de yaşananları, “Laik, çağdaş ve bilimsel üniversite anlayışına karşı, ODTÜ üzerinden yürütülen bir hesaplaşma” olarak nitelendirdi.

Sarıbal, yol yapım sürecinin başlaması için ODTÜ Rektörlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında imzalandığı ileri sürülen protokolün imzalanmış olsa dahi, ODTÜ’deki arazinin hükmü şahsiyete ait amme müesseseleri çerçevesinde orman olarak tescil edilmiş bulunması, öte yandan alanın 2. derece sit alanı niteliği taşıması nedeniyle,  ODTÜ’deki yol çalışmaları konusunda söz konusu protokolün “izin” niteliği taşıyamayacağını belirtti.


ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

Ağır Cezada Yargılanırlardı

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal açıklamasına şöyle devam etti:

“Orman mevzuatına göre, ormanlık alandan ağaç kesmek için geniş çaplı bir prosedür işletilir. Bu prosedürde ilk olarak, kesilecek ağaç miktarını ve özelliklerini belirten çetelelerin ve gerekli izin belgelerinin bulunduğu olağan hasıla etası raporu hazırlanır ve Orman Genel Müdürlüğü’nün onayına sunulur. Onaydan sonra kesilecek ağaçlar gözetim altında damgalanır ve alan belirlenir. Son olarak da ağaçların nereye ve ne amaçla götürüldüğünü belirten nakliye tezkeresi düzenlenir.

Ancak ODTÜ Ormanı’nda yapılan ağaç kesimi için bu prosedürün işletilmediği anlaşılmaktadır. Ağaçları damgalanmak ve alanı belirlemek şöyle dursun, imzalandığı ileri sürülen protokolden sadece bir gün sonra gece vakti, imar değişikliği, askı ve itiraz süresi beklenmeden, baskın yapar gibi iş makinelerini ODTÜ Ormanı’na göndererek alanı talan eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Böyle bir fiili, kendi emeğiyle geçimini sağlayan orman köylülerimizden biri yapmış olsaydı, ağır cezada yargılanırdı.”

ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

Rektörlük, Eski İtirazına Şimdi Destek Veriyor

Orhan Sarıbal, İncek Bulvarı Bağlantı Yolu imar planına daha önce ODTÜ Rektörlüğü tarafından itiraz edildiğinin altını çizerek, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 21.08.2017 tarih ve 9854 sayılı oluru ile Ankara’nın Çankaya ilçesinde 2. Derece Doğal Sit alanı içinde düzenlenen yol güzergahlarına ilişkin 1/25000; 1/500 ve 1/100 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı değişikliğine daha önce ODTÜ Rektörlüğü’nce yapılan 3 üç itirazın, 644 sayılı KHK’nın 13/A maddesiyle reddedilmiş olması; Rektörlüğün orman yapısının bozulabileceği ve imar düzenlemesinin üniversite alanını böleceği yönündeki daha önceki itirazlarını ortadan kaldıramaz. KHK’lar eliyle bilimsel tespitler hiçe sayılıyorsa, bir üniversite rektörlüğü siyasi dayatmadan yana değil, bilimsel tespitlerden yana tavır almalıdır.” dedi.

Sarıbal sözlerini, “AKP, KHK’larla hukuksuzluk üretmeye devam ediyor. ODTÜ Ormanı’nda bir gece vakti başlayan talan, ülkemizde on beş yıldır laik, çağdaş ve ilerici bütün değerler üzerinden yürütülen hesaplaşmanın son perdesidir. Bu talan, yalnızca ODTÜ Ormanı’na karşı değil, ODTÜ’nün tarihsel mirasına ve her koşulda dogmaya karşı bilimsel düşünceden yana olan ODTÜ’lülük kimliğine karşı yapılmaktadır. Bu talana asla boyun eğmeyeceğiz ve konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.” şeklinde tamamladı.

ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

ODTÜ Ormanı talanı tahminden 3 kat daha büyük

ODTÜ’de orman talanının boyutunun zannedilenden 3 kat büyük olduğu ortaya çıktı. Yol alanında incelemelerde bulunan uzman grubu, ODTÜ’nün 38 metrelik yol için izin verdiği alanda Ankara Büyükşehir Belediye tarafından gece baskını ile 100 metreye varan bir çevrede ODTÜ Ormanı’nı katlettiğini ve talanın boyutlarının 100 hektarı bulduğu belirledi.

Uzman grubundan Orman Mühendisi Ahmet Demirtaş, hukuksuzlukların üniversite-belediye ve valilik arasında imzalanan protokolden başladığını belirterek “ODTÜ ormanı daraltılmış ve ekosistemi parçalanmış durumda. Toplam orman talanı 45 hektar, bütünlüğü bozulan orman alanı ise en az 90 hektar büyüklüğünde” dedi.


Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (Kırsal Çevre Derneği) üyeleri ve ODTÜ’den öğretim görevlilerinin oluşturduğu yedi kişilik bir uzman grubun ODTÜ Ormanı’nda yaptığı incelemeler katledilen ormandaki hasarı da gözler önüne serdi. İncelemelerde bulunan grupta yer alan Orman Mühendisi Ahmet Demirtaş’ın ilk izlenimleri ve sürece ilişkin değerlendirmeleri şöyle:

Protokolün hukuksal bir değeri yok

ODTÜ ile belediye arasında imzalanan protokolün hukuksal bir değeri yok. Protokol bir işin yapılıp yapılmamasına, başlanıp başlanmayacağına ilişkin anlaşma metnidir. Ama bu iki yolun geçirileceği yer, hukuksal olarak ormandır. ODTÜ’ye ait özel orman statüsündedir. Anayasaya ve kanunlara göre bu tür ormanlara ‘hükmü şahsiyete ait özel orman’ deniliyor. ODTÜ ormanı 1957 yılında Türkiye Ormancılar Derneği tarafından projesi yapılmış ve sonrasında çeşitli yıllarda ağaçlandırılarak orman ekosistemi yapısını kazanmış. 2001 yılında da hukuksal olarak orman olduğu tespit edilmiş. Buradan yol geçirilebilmesi için, ormanın gerçek sahibi ODTÜ’nün ve Orman Genel Müdürlüğü’nün onayı gerekmektedir. Ortada böyle bir olur süreci yok.

ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

Mülkiyetini veremezler

Böyle bir alan için ‘kamu yararı var’ denilerek olur verilse bile, devlet ormanı veya özel orman yapısından çıkarıp başkasının mülkiyetine olarak verilmesi olanak dışıdır. Hatta özel ormanlar 500 hektardan daha küçük mirasçılara bile paylaştırılamaz. ODTÜ ve Orman Genel Müdürlüğü onay vermişse yol geçirilecek güzergâh önce işaretlenir, bu alandaki ağaç ve ne varsa tek tek raporda belirtilir. Daha sonra ODTÜ Orman Şefliği ile Ankara Orman Bölge Müdürlüğü elemanları ağaçları tek tek işaretleyip damgalarlar. Damgalandıktan sonra ağaçların kesilmesi olanaklıdır. Ağaçlar işaretlenip damgalanmadan ormandan hiçbir ağaca dokunulamaz.

3 tane suç itirafı var

Bu yolu açarken rekor kırdıklarını söylediler ancak burada 3 tane suç itirafı var. Anayasaya ve yasalardaki yaptırımlar yerine getirilmemiş. Oradaki ağaçlar kesildikten sonra ancak ‘nakliye tezkeresi’ dediğimiz resmi bir belge doldurularak ve ağaçlardan çıkarılacak odun ve tomruklar başka bir yere taşınabilir. 3 suç var burada. Alan işaretlenmemiş, ağaçlar damgalanmamış, belgeler doldurulmamış. Devir teslim tutanağı gerekir böyle bir durumda ancak bu alan yolu yapacak kuruma resmi belgelerle de teslim edilmemiş durumda.

Göz yumanlar da suç işledi: ODTÜ kendi ormanına sahip çıkmadığı ve buna göz yumduğu için suç işlemiştir. Büyükşehir Belediyesi damgasız ağaçları kesip başka yere taşıyarak suç işlemiştir. Orman Genel Müdürlüğü de kendi görevini yerine getirmeyerek ve görmezden gelerek suç işlemiştir.

Rektörden savunma

ODTÜ Rektörü Mustafa Verşan Kök, “Arazi bütünlüğünü ve kamu yararını gözeten titiz bir yaklaşım içinde” olduklarını belirterek valilik, belediye ve ODTÜ arasındaki protokolü savundu. 38 metrelik yol için izin veren ODTÜ rektörü, belediye çalışmalarına ilişkin ise “Açılan yüzeyin genişliği; yol yapım teknikleri, yol kenarındaki sanat yapıları ve çevre düzenlemeleri gereği, bazı yerlerde en fazla 75 metre olup, iki noktada U-dönüşü yapılacağı için sadece bu bölümlerde genişlik 135 metreye ulaşmıştır. Yol bandı toplam 40 metre genişliğinde olacaktır” bilgisini verdi.

ODTÜ ormanı bir gecede bu hale getirildi

Ankara Büyükşehir Belediyesi ile rektörlüğün anlaşmaya varması sonucu 9 Eylül 2017 Cumartesi gecesi iş makinelerinin girdiği ODTÜ ormanı bir günde bu hale getirildi. Melih Gökçek “4.5 kilometrelik yolu bir gecede açarak rekora imza attık” dedi.

ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

ODTÜ ormanı ağaç katliamı tahmin edilenden 3 kat büyük

ODTÜ içinden geçirilecek yol için Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 8 Eylül’de ODTÜ Rektörlüğü ile Ankara Büyükşehir Belediyesi arasında anlaşma sağlanmış, anlaşmaya ilişkin protokol ise Ankara Valiliği’nde imzalanmıştı.


Ankara Büyükşehir Belediyesi ekipleri, gece saatlerinde hafriyat kamyonları ve iş makineleri ile ODTÜ arazisine girerek burada çalışmalara başladı. Aysel Sabuncu Yaşam Merkezi’nin bulunduğu bölgeden başlayan yol yapım çalışmaları, Jandarma Komutanlığı Hava Radar arazisine kadar olan ve ODTÜ alanında kalan 4.8 kilometrelik kısmı kapsıyor.

Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi ABD misyonuna satıldı


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.