ABD Büyükelçisi John Bass’ten vize krizi ve terör açıklaması

Haftasonu Ankara’dan ayrılacağını açıklayan ABD Ankara Büyükelçisi John Bass “Vize hizmetlerini durdurma kararı ABD Hükümeti tarafından alındı. Mevcut anlaşmazlık iki hükümetin diyaloğuyla çözülür. 9 buçuk aydır Türkiye’de terör saldırısı yaşanmıyor. Bu IŞİD vazgeçtiği için değil işbirliğimizin sonucu” dedi.

ABD Büyükelçisi John Bass vize krizi IŞİD DEAŞ terör

ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass, Diplomasi Muhabirleri Derneği’ndeki ‘veda’ toplantısında gazetecilere konuştu. John Bass’in açıklamalarından öne çıkanlar:

ABD misyonlarında saklanan kimse yok

Hiçbir çalışanımızı yargıdan kaçırmıyoruz. İncirlik konusunu Türk yetkililere sorun. Yürürlükte olan anlaşmalar var. Askerlerin giriş çıkışları da bu anlaşmalara bağlı.


ABD hükümeti Topuz’un neden tutuklandığına ilişkin hala bir yanıt alamadı ama temaslar sürüyor. Topuz, organize suçlar ve uyuşturucu ile mücadele departmanında çalışıyordu. Bu işbirliği sayesinde birçok uyuşturucu kaçakçısı yakalandı. Topuz görev tanımını aşıp başka irtibatlar kurduysa bunun delillerini görmekten memnuniyet duyarız.

abd ankara büyükelçisi john bass

Vize krizi

Bu karar kolay alınan bir karar değil. Üzüntüyle aldık. Zorluk yaratacağını biliyoruz. Türkiye’yi ziyaret etmek isteyen Amerikalılar da sıkıntı yaşıyor. Niyetimiz iki ülke arasındaki iletişimi bozmak değil. Ama ülkeler arasında görüş ayrılıklarının yaşandığı zamanlar olur. Bugün de kendimizi böyle bir konumda görüyoruz.

Kanıt istiyoruz

Fakat maalesef Amerika hükümeti Türk hükümetinden neden çalışanlarımızın tutuklandığına dair net bir açıklama duymadı. Bizim çalışanlarımızın bu tür terör iddialarıyla karşı karşıya kalması ciddi iddialar. Biz bu kanıtları istiyoruz.

ABD hükümeti Türk hükümeti için ABD’de çalışanların bir terör örgütü üyesi olduğunu düşünseydi böyle bir durumda biz Türk hükümetinin karşısına getirirdik. Biz de Türk hükümetinin yaklaşımının böyle olmasını bekliyoruz. Ancak ne yazık ki çalışanlarımız neden tutuklanıyor bilemiyoruz. İki ülke arasında devam eden bir diyalog var bunu devam ettirmeye kararlıyız. Bu iritbat kamuoyunun gözü önünde olmayacak belki ama diyaloğumuz devam edecek.

Son 9,5 ayda IŞİD saldırısı olmadı

Son 9.5 ayda önemli bir DEAŞ saldırısı olmadı. Çünkü artık ve ABD ve Türkiye arasında diyalog var. DEAŞ’ın Ankara’da gerçekleştirdiği saldırı gibi bir saldırı yapamamasının nedeni iki ülke arasındaki işbirliğidir. PKK ile mücadelede net bir şekilde şunu söyleyeyim; Amerikan hükümeti bağımsız bir Kürt devletini desteklememektedir. Bu bizim politikamızın bir parçası değil. Tabi ki önümüzde bazı zorluklar var. Başkan önemli başarılarımız da oldu son 3 yılda. Ekonomide yaşanan sıkıntılara ve darbe girişiminin yarattığı sıkıntıya rağmen canlı bir dinamizm var iki tarafın iş çevreleri konusunda. Eğer bu mevcut sorunu çözebilirsek yapabileceğimiz şeyler var.

abd ankara büyükelçisi john bass

Kürt Devleti

ABD, bağımsız Kürt devletini, Kürt koridorunu, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün bozulmasını desteklemiyor.

Gülen’in iadesi

Bu hafta sonu ayrılıyorum. Gülen’in iadesi yargı ve yargı konusu. Bu talep diğer iade taleplerinden ayrı tutulmuyor. ABD hukuk sisteminde masuliyet karinesi temel ilkedir. Her hükümet yabancı diplomatlarla nasıl ilişki kuracağını kendi belirler. Buna saygı duyuyoruz.

ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert: Hayal kırıklığına uğradık

ABD Dışişleri Sözcüsü Heather Nauert, günlük basın brifinginde Türkiye’de hükümetin tepkilerinin odağındaki ABD’nin Ankara Büyükelçisi John Bass’e sahip çıkmıştı.

ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert
ABD Dışişleri Sözcüsü Nauert

John Bass’in tek başına bir karar almasının söz konusu olmadığına dikkat çeken Nauert, Türkiye’de göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya alınmasına ilişkin kararın Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ile koordinasyon içinde alındığını açıkladı. Nauert, ABD’nin vize hizmetlerini başlatması için Ankara’dan beklentiyi ‘tutuklu personelimizin avukatlarıyla görüştürülmesi iyi bir başlangıç olabilir’ diye tanımladı.


Nauert’e yöneltilen Türkiye soruları ve yanıtları:

Türkiye ile krizde son durum nedir?

Tansiyonun düşmesini elbette umut ediyoruz. Türk hükümetinin iki yerel çalışanımızı tutuklamasından büyük hayal kırıklığına uğradık. ABD Dışişleri Bakanlığı olarak diğer ülkelerdeki yerel personel olmasa işimizi yapamayız. Türkiye bu yıl iki farklı yerde iki yerel personelimizi tutukladı. Üçüncü bir çalışanımızı da hafta sonunda ifade vermeye davet etti. Bu eylemler bizim açımızdan çok rahatsız edici. Türkiye’deki durumla ilgili endişeli olmaya devam ediyoruz.

Türk hükumetine soruyoruz: Ne elde etmeye çalışıyorsunuz?

Türk hükümetine sorularımız şu; hangi delille tutukladınız, bunu yaparak ne elde etmeye çalışıyorsunuz?

Türkiye darbeyle ve Gülen Hareketi’yle ilgisi nedeniyle 200 bin kişiyi tutukladı. Bizim personelimizin muhatabı Türk güvenlik güçleridir. İkisi tutuklu olan, üçüncüsü de ifadeye çağrılan yerel personelimiz de işleri gereği güvenlik güçleriyle çalışıyordu. Karşılarında kim varsa onunla konuşuyorlardı.

Karar Beyaz Saray ile koordinasyon içinde alındı

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘John Bass’i ABD’nin büyükelçisi olarak görmüyoruz’ şeklindeki tepkisini nasıl karşıladınız. Dışişleri olarak Büyükelçi Bass’in ne yaptığından haberdar mıydınız, bu kendisinin tek taraflı bir kararı olabilir mi?’

Bizim büyükelçilerimiz kendi kendine iş yapmaz. Bu karar ABD Dışişleri Bakanlığı, Beyaz Saray ve Ulusal Güvenlik Konseyi (NSC) ile koordinasyon içinde alındı.
Büyükelçilerimizle çok yakın işbirliği ve koordinasyonumuz var. Özellikle de John Bass ile. Kendisi ve ben defalarca telefonda konuştuk, toplantılar yaptık. Hem burada hem de Beyaz Saray’da kendisine desteğimiz tam. Türkiye’de yaptığı görevden gurur duyuyoruz, bir sonraki görevine başlaması için sabırsızlanıyoruz.

Neyle suçlandıklarına ilişkin delil görmedik

ABD’nin vize hizmetlerine geri dönmek için ön koşulu, beklediği somut adım nedir?

İyi bir başlangıç avukatlarıyla görüşmelerine izin verilmesi olur. Bildiğim kadarıyla şu ana kadar şu ana kadar buna izin verilmedi. Biz personelimizin Türk hükümetinin onları suçladığı şeylere karıştıkları yönünde hiçbir delil görmedik.

 

Türkiye bu tutuklamalar kanalıyla Gülencilerle ABD arasında bir bağ mı kurmaya, ABD’nin onları desteklediğini kanıtlamaya mı çalışıyor?

Türk hükümetinin motivasyonun ne olduğundan tam olarak emin değilim. Bir NATO müttefiki ile güvenlik koordinasyonu içinde olmamız son derece önemlidir. Bizim güvenlik meselelerine bakan çalışanlarımızı tutuklamaya, gözaltına almaya devam etmeleri bizim için çok büyük bir endişe kaynağı.

Dışişleri Bakanları arasında henüz görüşme gerçekleşmedi


ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın vize krizini mevkidaşı ile görüşüp görüşmediğine ilişkin sorular üzerine Nauert, henüz bir görüşmenin gerçekleşmediğini söyledi. Tillerson’ın vize hizmetlerini askıya alacaklarını karardan bir gün önceki telefon görüşmelerinde Çavuşoğlu’na bildirip bildirmediği merak konusu olmuştu. Türk tarafı vize iması olmadığını savunmuştu. Ancak ABD Dışişleri kaynakları, Washington’ın bu mesajı önden verdiğinde ısrarlı. ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Thomas Shannon’ın muhataplarıyla telefon görüşmesinde bu adıma hazırlanıldığını bildirdiğini belirtiyorlar.

Adalet Bakanı Gül ABD Büyükelçisi Bass’ın görüşme talebini reddetti


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.