Avrupa’yı keşfetmenin en iyi yollarından biri arabayla karış karış gezmek. Üstelik mevsim sonbaharsa bu turların tadına doyum olmaz! İşte Avrupa’da arabayla kat edilecek en güzel rotalar…
Sonbahar ve kış için tatil planı yaptınız mı? Yapmadıysanız arabayla yollara düşmek, Avrupa ülkelerini daha iyi gezmek için ideal. Portekiz’in güneşli kıyılarından Drakula’nın diyarı Transilvanya’ya, Avusturya Alplerine, Fransız Rivierası’ndan İtalya Dolomitleri’ne kadar keşfedilecek sayısız yer, kat edilecek birbirinden etkileyici birçok rota var. İşte onlardan bazıları…
Norveç – Trollstigen
Troll Rotası olarak da bilinen bu güzel dağ geçidi yolu, Avrupa’nın en muhteşem manzaralarından birini sunuyor. Andalsnes’ten Valldalen’e doğru giderken, dağlardan şelalelere Norveç’in olağanüstü doğasının tadını çıkarabilirsiniz.
“Trol Merdiveni” olarak bilinen Trollstigen Norveç, Rauma’da yer alan bir dağ yolu. Turistlerin ilgisini çeken dar yol keskin virajlara sahip. Son yıllarda genişletilmiş olmasına rağmen 12,4 m’den fazla uzunluğa sahip araçların yola girmesi yasak. En yukarıda ziyaretçilerin arabalarını bırakacakları bir otopark bulunuyor. O noktadan itibaren 10 dakikalık bir yürüyüşten sonra yolu ve Stigfossen Şelalesi’ni içeren müthiş bir manzara ile karşılaşıyorsunuz.
Avusturya – Grossglockner Alp Yolu
Avusturya’nın en yüksek doruğu olan Grossglockner’i yakından görmek isterseniz, yemyeşil dağlar ve çayırlar arasındaki, kar ve buzla kaplı zirveler arasında kıvrılan bu Alp rotasını arşınlayabilirsiniz.
Bu yol sizi buzulların arasından, Hohe Tauern Milli Parkı’nın kalbinin yanı sıra Grossglockner (Avusturya’nın en yüksek dağı) ve baş döndürücü yüksekliğe götürecektir. Bu dağ ormanları, alpin çayırları, buz ovaları ve dik kayalıklara doğru geçecek gibi, en iyi Avusturya manzara deneyimi için ideal bir yoldur. Bir eski model araba kiralayabilirsiniz ya da bir tur otobüsüyle gidebilirsiniz.
Romanya – Transilvanya (Erdel)
Zamanın uğramayı unuttuğu diyar Transilvanya… Bram Stoker’ın Drakula romanıyla akıllara kazınan Transilvanya, doğası ve tarihiyle Romanya’nın en görülesi yörelerinden biri aynı zamanda. Cluj, Brasov, Sibiu ve Timisoara’yı mutlaka görmelisiniz.
Erdel ya da Transilvanya, 1526 yılındaki Mohaç Muharebesi’nden sonra Osmanlılara bağımlı hale geldi ve 1683’e kadar Erdel Prensliği adıyla iç işlerinde serbest dış işlerinde Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı bir özerk devlet olarak yaşadı. 1683 yılındaki II. Viyana Kuşatması’nın bozgunla sonuçlanmasından sonra bölge 1691’de Macaristan ile birlikte fiilen Avusturya Arşidüklüğü’nün eline geçti. Bölge 20. yüzyılın başlarında Macaristan ve Romanya arasında birkaç kere el değiştirdi. II. Dünya Savaşı sonrasında Romanya’nın elinde kaldı.
Portekiz – Estoril Rivierası
Dünya sosyetesinin buluşma noktalarından biri olarak kabul edilen Portekiz’in rivierası Cascais’in tarihi oldukça eskilere dayanır. Eskiden bir balıkçı köyü olan Cascais, İspanya’da Endülüs’ün Araplar tarafından fethinden sonra ele geçirilmiş, birkaç asır süren Arap egemenliği sonunda 1153’de Portekiz Kralı I.Alfonso tarafından tekrar geri alınmıştır. 1537 yılında Portekiz’in ilk deniz feneri burada yapılmıştır. Halen mevcut fener ise ilk fenerin kalıntıları üzerine kurulmuştur.
Bu rota, Portekiz’in pek bilinmeyen ama göz kamaştırıcı sahili boyunca, Lizbon’dan başlayıp Sintra’ya uzanıyor. Sintra’daki Ulusal Sarayı gezmek için de bolca vakit ayırın. Muhteşem mimarisi ve tarihiyle Avrupa’nın mutlaka ziyaret gereken yapılarından biri.
İtalya – Dolomitler
İtalya Alpleri’nin kuzeydoğusundaki Dolomitler, UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alıyor. Bu yol, size İtalya’nın bilindik turistik tarafını değil de bambaşka bir yüzünü gösteriyor. Muhteşem bir doğa, köyler ve tabii lezzetli yiyecekler!
İtalya’nın kuzeydoğusundaki bir sıradağ sistemi olan ‘The Dolomites’ (Dolomitler) adını bir nevi volkanik bir kaya oluşumu olan ‘dolomit’ taşından alıyor. İçinde enfes bir milli park ve pek çok kayak merkezi bulunduran tepeler, doğa sporlarından hoşlananların uğrak noktası. Ama bölgeyi dağ köyleri ve vadilerden ayıran en önemli özelliği, termal şifalı suya sahip, bünyede “Öldüm cennete geldim” hissi yaratan wellness otelleri…
Val Gardenia’nın (Gardenya Vadisi) en popüler köyü Ortisei, deniz seviyesinden 1.236 metre yükseklikte ve civardaki en güzel, en görkemli dağ köyü. Yaklaşık 6 bin kişinin yaşadığı köy tüm yıl boyunca, kayak, trekking, romantik tatil ve yayla turizmi yapmak için davetkâr bir yaya bölgesi. Etrafındaki oteller ve kalabalık turist popülasyonu sayesinde köyde birbirinden şık, küçük mağazalar ve irili ufaklı restoranlar bulunuyor.
Ortisei Köyü‘nde Val Gardenia Kayak Merkezi’ne ulaşım hem otellerin transfer aracıyla, hem de teleferiklerle yaklaşık 20 dakika sürüyor. Dolomiti Superski ve Sella Ronda, vadinin en önemli iki doruğu. Son derece dik, ancak bir o kadar da pürüzsüz… Ortisei’den sürekli çalışan shuttle’larla Val Gardenia’ya oradan da teleferik ve telesiyejlerle Superski ve Sella Ronda doruklarına ulaşılıyor. Özellikle kış sezonunda Val Gerdenia’da yapılan akşamüstü festivalleri, konser grupları ve eğlenceli partiler dillere destan.
Fransa – Fransız Rivierası
Fransa’nın güneyindeki Akdeniz sahil bölgesi, meşhur The Cote d’Azur… İrili ufaklı tatil beldeleri, tarihi yerleşim yerleri ve masmavi deniz… Nice, Eze, Cannes, Antibes ve Monaco’da gezilip keşfedilecek çok şey var!
Fransa’nın isim anlamı “Gök Mavisi Kıyıları” anlamına gelen muhteşem Cote D’azur şehirleri. En tanınmış beldeleri; Saint-Tropez, Antibes, Cannes, Nizza, Monako ve Menton’dur. Daracık ve rengarenk sokakları ile Ortaçağ kasabaları , lavanta bahçeleri , romantik Fransız köyleri , sofistike restoran ve kafeler, cıvıl cıvıl limanlar ve çok daha fazlası bu muhteşem gezide sizleri bekliyor…
Arabayla yurt dışına çıkış ve Avrupa Schengen vizesi hakkında bilgiler
Sınır kapısından arabayla geçmek istiyorsanız kontrol edilen belgeler:
- Uluslararası ehliyet veya yeni çipli ehliyet
- Yeşil kart yani uluslararası sigorta
- Aracın ruhsat sahibi arabada değilse seyahat edenlerden birine verilmiş vekaletname.
- Vekaleti sadece Türk kapısında kontrol ettikleri için çeviriye gerek yok. Şirket arabasıyla çıkacaksanız bu yolla çıkabiliyorsunuz.
Uluslararası ehliyet kısa süreli ve pahalı bir belge. Oysa yeni çipli ehliyetleri 10 yıllık veriyorlar ve çok ucuza geliyor. Mevcut ehliyetiniz varsa çok kolay bir şekilde ehliyetinizi yenileyebiliyorsunuz. surucurandevu.egm.gov.tr adresinden randevunuzu alarak işlemlerinizi başlatıyorsunuz.
Sürücü belgenize ek olarak 2 adet vesikalık fotoğraf, Nüfus cüzdanı ve sağlık raporu yeterli. Kan grubunu belirtir belge de istiyorlar ancak mevcut ehliyetinizde yazıyorsa gerek kalkmıyor.
Sağlık raporunu 30 TL karşılığında bir poliklinikten alabilirsiniz.
Yeşil sigorta bizdeki trafik sigortasının yurt dışında geçerli versiyonu. Yani kaza durumunda karşı aracın masraflarını karşılamak için gerekli. Bu belgeyi almak için ruhsat ve trafik sigortası gerekli.
Kendi arabanızın kaskosunun kapsamını da 70 TL gibi bir ücret karşılığı genişleterek yurt dışında geçerli hale getirebilirsiniz. Süreye bağlı olarak ücret değişiyor.
Schengen turist vizesi nasıl alınır?
Schengen Anlaşması en basit haliyle Avrupa Birliği üyesi ülkelerin, birbirleri ile olan sınırları kaldırmasıdır. Bu anlaşma uyarınca komşu ülkeler birbirine pasaport kontrolü uygulamaz. Bu sayede AB vatandaşları veya Schengen Vizesi sahibi turistler pasaport kontrolünden geçmeden bir Schengen ülkesinden diğerine serbestçe seyahat edebilmektedir.
Schengen vizesi isteyen ülkelerin güncel listesi 2017
Avrupa Birliği ülkeleri; Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, İsviçre, İsveç, Fransa, Hollanda, Hırvatistan, İspanya, İsviçre, İtalya, İzlanda, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Norveç, Polonya, Portekiz, Slovenya, Hırvatistan, Slovakya, Yunanistan.
Schengen vizesi için hangi evraklar / belgeler isteniyor?
En kolay Schengen vizesi İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinden alınabilmektedir. Buna karşılık Almanya, Fransa, Avusturya, Hollanda gibi ülkelerden vize almak görece olarak daha zordur. Sebebi ise bu ülkelerde çok fazla Türk kökenli ailenin yaşaması ve Türkiye’den oraya gidecek insanların turist değil de potansiyel kaçak göçmen olarak görülmesidir.
Avrupa Schengen vizesi ücreti 2017
Hangi Schengen ülkesi olursa olun vize harcı 60 Euro’dur ve peşin olarak ödenmesi gerekir. 6 ila 12 yaş grubundaki çocuklar 35 Euro ücret talep edilmektedir.
Pasaport Geçerlilik Süresi
Vize başvurusunu yapmadan önce gözden geçirmeniz gereken en basit fakat en temel detay budur. Pasaportunuzun en az altı aylık geçerlilik süresi olması gerekiyor. Eğer pasaport kullanım süreniz ucu ucuna yetişiyorsa, riske girmemek için süreyi uzatmanızı öneririm. Bu küçük ayrıntı için geri çevrilmek istemezsiniz.
Vize İçin Başvuru Formunun Doldurulması
Vize talep formu gitmek istediğini ülkenin web sitesinden ücretsiz temin edilebilir. Web sitesinden indirilen formun çıktısı alınıp, eksiksiz ve okunaklı bir biçimde doldurup, imzalamanız gerekmektedir.
Vize İçin Fotoğraf Kriterleri
Schengen vizesi için mutlaka biyometrik fotoğraf çektirmeniz gerekiyor. Türkiye’de bunun ne anlama geldiğini bilmeyen fotoğrafçı yoktur diye düşünüyorum. O yüzden buraya gerekli boyutları yazsam da ihtiyacınız olmayacaktır. Zira “Schengen vizesi için fotoğraf çektirmek istiyorum.” sihirli cümlesini söylediğiniz anda memleketimizin mahir fotoğrafçıları bu sorunu çözecektir.
Avrupa’ya seyahat planını içeren dilekçe
Konsolosluğa hitaben yazılmış olan, seyahatinizin amacını ve planını belirten bir yazı yazmanız gereklidir. Seyahat planını en basit haliyle yazıya dökebilirsiniz. Peki içeriği nasıl olacak?
Örnek: İtalya’da 7 gün geçireceğinizi farz edelim. Uçakla İstanbul’dan, Milano’ya vardınız ve günübirlik bir gezi yaptınız. Bunu takiben 2 gün Venedik, 2 gün Floransa ve 2 gün de Roma’da geçireceğinizi not ediniz. Şehirlerarası hangi araçlarla yolculuk yapmayı planladığınızı ve nerede konaklayacağınızı da açık ve net bir şekilde yazarsanız vize almanız çok kolaylaşır.
Bir seyahat yazısı yazar gibi düşünebilirsiniz. Ulaşım ve konaklama belgelerinizi de bu seyahat planına iliştirirseniz, tutarlı bir seyahat planınız olduğunu ortaya koymuş olursunuz. Zira konsolosluklar bu konuya çok önem veriyor.
Konaklama Rezervasyonu
Konaklama yapacağınız otel/hostel/pansiyon tarzı yerlerin birer rezervasyon konfirmesini, seyahat planınızı içeren belge ile örtüşecek şekilde dosyanıza eklemeyi unutmayın.
Interrail seyahati gibi uzun süreli ve önceden planlanamayacak kadar uzun bir seyahat olacaksa, ilk birkaç günün konaklama belgeleri yeterli olacaktır. Sonrasına yolda karar vereceğinizi açık bir şekilde seyahat planına yazabilirsiniz. Bunda bir sorun çıkarmazlar.
Eğer ilk birkaç gün için bile emin değilseniz. Göstermelik rezervasyonlar yapabilirsiniz. Bunun için online otel rezervasyon siteleri çok faydalıdır. Booking.com veya hostelworld.com gibi sitelerden, ufak bir ön ödeme karşılığı rezervasyon yapabilirsiniz. Sonra bu rezervasyonu belirlenen kurallar çerçevesinde iptal edebilirsiniz. Örneğin konaklamadan 24 saat öncesine kadar.
Fakat iadesiz (non-refundable) rezervasyon yapmadığınıza emin olun. En ucuz fiyatı seçerseniz bazen peşin ve geri ödemesiz olabiliyor.
Seyahat Sağlık Sigortası
Gidilecek ülkede kalış süresini tamamen kapsayan ve bütün Schengen ülkelerinin topraklarında geçerli olan, acil tıbbi işlemin yanı sıra sağlık nedeniyle kişinin ülkesine geri gönderilmesi gerektiğinde kullanılmak üzere asgari 30.000 Euro teminat bedeli olan sağlık sigortası yaptırılması gereklidir. Sağlık sigortasının haftalık maliyeti 50 TL civarında olacaktır.
Gelir ve İzin Belgeleri, SSK Bordrosu, Hesap Dökümü
Gelir Belgesi: Çalıştığınız iş yerinden ne kadar maaş aldığınıza dair almanız gereken resmi bir yazıdır. Antetli kağıda basılı olması ve yetkili bir kişi tarafından imzalanmış olması önemlidir.
SSK Bordrosu: Geriye dönük 3 aylık SSK hizmet dökümünüzün bir çıktısını alabilir veya iş yerinizden talep edebilirsiniz.
Hesap Dökümü: Son üç aylık hesap hareketlerinizi gösteren bir banka hesap cüzdanı veya banka yetkilisi tarafından imzalanıp, kaşelenmiş bir hesap dökümü almanız gerekiyor.
İzin Belgesi: İş yerinizden bu seyahat süresince izinli olduğunuzu belirten bir izin belgesi almayı unutmayın.
Araç Ruhsatı, Gayrimenkul Tapusu v.b.
Bu evrakları sunmanız aslına bakarsanız mecburi değil. Ancak Türkiye’deki mal varlığınızı belgelemeniz sizin lehinize olacaktır. Düzenli bir işiniz ve sağlık güvencenizin yanında, mal varlığınızın da olması; kaçak göçmen olarak yaşamak istemeyeceğinize dair bir kanıt olarak kabul edilir.