100 yıl önce sömürgecilere karşı “Medine Kahramanı”, “Çöl Kaplanı”, “Türk Kaplanı” gibi lakaplar verilen bir Osmanlı subayı vardı. Bugün de emperyalistlere karşı Suriye’de mücadele veren “Ortadoğu Aslanı” Esad var…
Ey Ortadoğu Aslanı Esad!
Beşar Esad’ın Suriye’deki mücadelesi için artık başka şeyler söylemek gerekir…
Osmanlı’nın, bir zamanlar mücadele verdiği Ortadoğu’da ismi bugün maalesef pek de bilinmeyen bir askeri vardı. Adı, Ömer Fahreddin Türkkan.
Türkkan, 1. Dünya Savaşı’nda Medine’de verdiği azimli mücadelesi ile ismini duyurmuş bir Osmanlı subayıydı. Bu mücadelelerinden dolayı da kendisine “Medine Kahramanı”, “Çöl Kaplanı”, “Türk Kaplanı” gibi lakaplar verilmişti…
Arkasına İngilizleri alan Şerif Hüseyin‘e karşı kazandığı Medine zaferi onu Gazi’nin gözünde büyütmüştü. Daha sonra Gazi tarafından da çeşitli makamlarla ödüllendirilmişti…
1948 yılında kalp krizinden hayatını kaybetmesi üzerine de Aşiyan mezarlığına defnedilmiştir…
Suriye’de terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleden dolayı da Beşar Esad’a, “Suriye Aslanı” veya “Ortadoğu Aslanı” dersek yanlış olmaz herhalde…
Ona “Ortadoğu Aslanı” demek boşuna değil! Son 5 yıldır Beşar Esad, başta emperyalist ABD olmak üzere 100 ülke tarafından desteklenen 100 bin teröriste karşı mücadelesini sürdürüyor.
“Öfkeli Sünni gençler”in biraya geldiği IŞİD’e ve bu örgütün türevlerine karşı Suriye’de güçlü bir direniş gösteriyor. Bu arada Türkiye’de 2014 yılında yapılan bir araştırmaya göre 8 milyon civarında insan IŞİD’i terör örgütü olarak görmüyordu. Bu şunu gösteriyor: Sadece bu konudan dolayı Türkiye’de 8 milyon cahilin olduğu kesin! Varın siz düşünün diğer konular da eklendiğinde cahil sayısını…
Neyse konumuz Beşar Esad
Emperyalistler tabi durmadı! ABD, Suriye’de Beşar Esad’ı devirmek için IŞİD’e destek sağlarken biz de boş durmadık Esad’ı devirmek için! Tırlarla Türkmenlere (!) Türk lokumu (!) ve hayırsever bir ülke olarak battaniyeler (!) gönderdik!
Suriye’deki tüm bu yaşananlarının mimarı, Esad aleyhine yeteri kadar başarılı bir propaganda gerçekleştiremeyen ve bunun sonucunda 2014 yılında da gitmek zorunda kalan emperyalist ABD’nin Şam Büyükelçisi Robert Ford‘du. Tabiri caizse bu adam arkasına baka baka gitti!
Nusayri veya diğer tabirle Arap Alevi’si olan Esad’a destek verenler de cezasız kalmamalıydı! Esad’a destek veren Şii İran da bu cezadan payını almalıydı ve ABD uşağı olan Suudiler burada başrol oyuncusuydu. 2016 yılında da bir Şii din adamı olan Suudiler tarafından El Nimr idam edildi. Esad’a destek veren İran’a da böylece mesaj veriliyordu…
Emperyalistler Rusya’ya da bir şeyler yapmak istiyordu. “Rus Ayısı” Putin güçlüydü ve devrilmezdi! Putin’i indirmek kolay değildi. O zaman paranın “yeşil”i devreye girmeliydi.
Suudi istihbaratının başında bulunan Bender Bin Sultan 2013 yılında Soçi‘ye iki defa giderek Esad’ın arkasında durmaması kaydıyla Putin’e 40 milyar dolar rüşvet teklifinde bulundu! Suudiler Putin’i kendileri gibi zannetmişti. Ancak nakş edilmek istenen Suriye’de nakşın iğnesi kırılmıştı. Yani Putin, Esad’ı satmadı!
Bu olanları görünce ‘ey “Ortadoğu Aslanı” Beşar Esad sen nelere kadirsin!’ diyorum…