2020 yılında trafik kazalarının önlenmesini sağlayacak bir teknoloji piyasaya sürülecek. Bununla birlikte otomotiv sektöründeki teknolojik ilerlemelerin gelecekte sigorta primlerinin düşmesi ve araç garanti sürelerinin uzaması gibi etkiler yaratması bekleniyor.
Küresel otomotiv sektörü sosyal, ekonomik ve teknolojik trendlerin etkisiyle köklü bir değişim sürecinden geçiyor. Sürücüsüz araçların çok da uzak olmayan bir gelecekte bireylerin günlük hayatındaki yerini alacağı öngörülüyor.
Bu değişim, otomotiv endüstrisi ile birlikte şu an tahmini olarak 700 milyar dolarlık bir değere sahip olan otomotiv sigortacılığı sektöründe de kuralların baştan yazılmasına neden olacak.
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY sürücüsüz araç teknolojilerinin sigortacılık sektörü üzerindeki etkilerini araştırdı. Sürücüsüz arabalarda araç sigortası nasıl olacak?
Büyük ölçekli araç üreticileri bu alanda aktif olarak çalışmalar yürütüyor
Şimdilik yalnızca üst segmentteki modellerini hız kontrolü, kaza önleme ve raporlama gibi akıllı sürüş fonksiyonları ile donatan pek çok otomotiv şirketi, sürücüsüz araç teknolojisine yönelik tüketicilerde güven inşa edilmesini sağlıyor.
Bununla birlikte 2020 gibi yakın bir gelecekte tüm kazaların önlenmesini sağlayacak bir teknolojinin piyasaya sürülmesi bekleniyor. Bu gelişmelerin gelecekte araç sigortası primlerinin düşmesi ve araç garanti sürelerinin uzaması gibi etkiler yaratacağı öngörülüyor.
Sürücüsüz araçların 2030’da hayatımıza girmesi bekleniyor
EY raporuna göre; sürücüsüz araç teknolojisine yapılan büyük yatırımlara rağmen, bu teknolojinin 2030 yılından önce geniş kitlelerce kullanılmaya başlanması beklenmiyor.
Bununla birlikte sürücüsüz araç teknolojisinin piyasaya sürülmesinin önünde bulunan bazı güçlükler arasında düzenleyici kurumların talep ettiği güvenliğe ilişkin kapsamlı istatistikler, karayollarında gerekli altyapının inşa edilmesi ve siber güvenlik endişelerinin giderilmesi yer alıyor.
Yollardaki araç sayısı azalacak
Sürücüsüz araçların, gelişmiş ülkelerin yanı sıra Çin gibi trafiğin büyük bir sorun teşkil ettiği gelişmekte olan ülkelerde de yollardaki araç sayısını azaltacağı öngörülüyor. Ayrıca, paylaşımlı araç kullanımının artmasıyla birlikte bireysel araç sigortası ihtiyacının da düşmesi bekleniyor.
Uzun vadede bakıldığında; söz konusu değişimlerin kaza sayısını kayda değer ölçüde azaltarak sigortacılık şirketlerini stratejik seçimler yapmaya zorlaması bekleniyor.
Sigortacılık şirketleri büyük bir değişimin eşiğinde: Araç sigortası nasıl etkilenecek?
EY Türkiye Danışmanlık Hizmetleri’nin yayınladığı rapora ilişkin değerlendirmede bulunan şirket ortağı Alper Karaçar şunları söyledi:
“Sigortacılık şirketlerinin, geleceğin ulaşım biçimlerinde finansal sorumluluğun nasıl dönüşeceği, risklerin hangi alanlarda yoğunlaşacağı gibi temel konular üzerine şimdiden çalışmaya başlamaları gerekiyor. Gelecekte yaşanabilecek kazaların büyük bir çoğunluğu sistem veya yazılım hataları kaynaklı olacağından, risklerden kimin sorumlu olacağı konusu sigortacılık şirketleri için büyük önem taşıyor. Sürücüsüz araç teknolojileri, orijinal ekipman imalatçılarını veya üreticileri bu risklerden sorumlu hale getirebilir. Sürücüsüz araçların kullanılmaya başlanması ile birlikte siber saldırı, yazılım hataları ve kontrol arızaları gibi alanlarda yeni risklerin ortaya çıkacağını öngörüyoruz.”