Reza Zarrab: Halkbank’tan birkaç milyar euro çektim

ABD’de görülen İran’a yönelik yaptırımların yasa dışı yollarla delinmesi davasında Reza Zarrab tanıklık yapıyor. Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon Euro rüşvet verdiğini itiraf eden Zarrab, Halkbank’tan birkaç milyar euro para çektiğini belirtti.

Reza Zarrab: Halkbank tan birkaç milyar euro çektim zafer çağlayan egemen bağış süleyman aslan

Duruşmada Reza Zarrab’ın Halkbank ile olan ilişkileri ele alındı. Zarrab, Halkbank ile temasın 2012’de kurulduğunu söylese de, ilişkilerin daha eskiye dayandığını ifade etti. Zarrab savcılık makamına Ahmet Alacacı adlı bir kuyumcunun kendisine altın ihracatı yönetmi ve Halkbank’ta açılan hesapla transferlerin gerçekleştirilebileceğini söylediğini aktardı.

“Halkbank’tan birkaç milyar euro çektim”

Savcı: Halkbank’tan ne kadar para çektiniz?


Zarrab: Birkaç milyar?

Yargıç: Birkaç milyar ne?

Zarrab: Euro.

“Gümrükte nasıl yalan beyan vereceğimi Süleyman Aslan anlattı”

23:50 – Reza Zarrab: Bana altın ticaretiyle ilgili gümrükte nasıl yalan beyan vereceğimi bizzat Süleyman Aslan (dönemin Halkbank genel müdürü) ve yardımcısı Hakan Atilla (Aslan’ın yardımcısı) anlattı.

Zarrab’a göre Halkbank’tan Aslan ile sanık Atilla, kendisine gümrük beyannemesinde İran destinasyonlu altın ticareti yapıldığının yazılması gerektiğini söyledi.

Hakimin “İran’a altın gönderdin mi?” sorusuna Zarrab, “Hayır” yanıtını verdi.

23:45 – Zarrab: Aslan İran yaptırımlarının ne olduğunu biliyordu

Zarrab, İran Ulusal Petrol Şirketi’ne gitmesi gereken bir paranın kendi hesabına gelmesinden ötürü Halkbank yetkililerine sinirlendiğini anlatıyor.

Ayrıca Halkbank’ın eski genel müdürü Aslan’ın ve Halkbank’ın yaptırımların ne olduğunu ve hangi işlemlerin yaptırımları deleceğini bildiğini aktarıyor.

23:43 –Reza ZarrabHalkbank’a gelen para Euro ve Türk Lirası olarak Denizbank’a gönderiliyordu.

Ses kaydı kanıt olarak kabul edildi

23.42 Süleyman Aslan’ın asistan sekreteri ile bir telefon görüşmesinin kayıtlara yeni kanıt olarak kabul edildi.

23:34 – Eski Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın sekreteriyle olan telefon görüşmesine ilişkin ses kaydı mahkemeye delil olarak sunuldu.

23.17 Mahkemeye 5 dakikalık ara verildi.

23:00 – Zarrab’ın salonda yaptığı çizim savcılık tarafından deliller arasına alındı; Zarrab tanık kürsüsüne geri döndü.

22:40 – Reza ZarrabNIOC’un Sermayeh Döviz’e gönderdiği uluslararası transfer benim ofisime gelirdi, bu bir ödeme talimatıydı. Benim elemanlarım valizlerle Royal ofisine gider ve valizleri [altın] doldurarak geri gelirdi.

22:30 – ABD’li gazeteci Adam Klasfeld, “Zarrab jüri için şemayı çizerken rahat ve amirane görünüyor. ABD federal mahkemesinde hapishane üniforması giyiyor olmasa bir şirketin yönetim kurulu toplantısını yönetiyor sanılabilirdi” yorumunda bulundu.

22.12 Reza Zarrab, altın ticaretinin nasıl işlediğini tahtada çizerek anlatmak için tanık kürsüsünden ayrıldı.

22.05 Zarrab, Ulusal İran Petrol Şirketi’ne ilişkin bilgileri paylaşıyor.

Zafer Çağlayan itirafı

22.02 Savcı, İran’la yürütülen ticaretten kâr olarak Zafer Çağlayan’ın kardeşine yapıldığı iddia edilen 2.4 milyon TL’lik ödemenin dekontunu kanıt olarak sundu. Atilla’nın avukatı itiraz etti. Hakim Berman kanıtı kabul ediyor.

21.52 Savcı ‘Bu ödemeleri Zafer Çağlayan ne şekilde aldı?’ sorusuna Zarrab, “Nakit para, değerli eşyalar ve banka havaleleri’ diye yanıt verdi. Ödemeyi alanlar arasında Zafer Çağlayan’ın aile üyeleri olup olmadığı sorusuna ise ‘Evet’ yanıtını verdi.

21.38 Aranın ardından Zarrab tanık kürsüsüne döndü, yeniden ifade vermeye başlayacak. Duruşmanın ilk kısmında Zarrab’ın ayaklarında yer alan zincirlerin çıkarıldığı aktarıldı.

21.29 Fotoğraf çekmenin yasak olduğu mahkeme salonunda savcının üzerinde çalıştığı bir şema dikkat çekiyor. Şemanın Türkçeleştirilmiş hali şöyle:

reza zarrab davası şema

20:30 – Duruşmada öğle molası verildi.

20:13: Zarrab’a “Süleyman Aslan seni geri çevirince neden Zafer Çağlayan ile irtibata geçtin” diye soruldu. Zarrab şu yanıtı verdi: “Çünkü o ekonomi bakanıydı.”


“Zafer Çağlayan’a 45-50 milyon euro rüşvet verdim”

Zarrab, Halkbank ile ilişkisinin 2012 yılında başladığını ancak bağlantılarının daha eskiye dayandığını söyledi. Türkiye’de eşi Ebru Gündeş’in ünlü bir sanatçı olmasından dolayı hep göz önünde olduğunu söyleyen Zarrab, bu nedenle dönemin Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın kendisini reddettiğini söyledi.

Zafer Çağlayan ve Süleyman Aslan için ABD tutuklama kararı

Bunun ardından dönemin Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile bağlantıya geçtiğini belirten Zarrab, Zafer Çağlayan’a Halkbank ile olan işi halletmesi için 45 ila 50 milyon euro arasında bir tutar rüşvet verdiğini söyledi.

20.12 Reza Zarrab, Halkbank’ın başlangıçta Türkiye’de şöhreti nedeniyle onunla çalışmak istemediğini söyledi. Banka yetkilisi Süleyman Aslan’ın “Ben altın ticareti yapmak için çok popülerim” dediğini iddia etti. Zarrab, ancak, yine de iş için bastırmaya devam ettiğini söyledi.

20:00 – Zarrab: Aktif Bank direkt İranlılarla çalışıyordu. Beni ortadan kaldırdılar.

Savcı: “Gelirlerinizin önemli bir bölümü Aktif Bank’tan mı geliyordu?”

Zarrab: Kesinlikle.

20.03 Reza Zarrab, “Eşim Türkiye’de ünlü bir sanatçıydı, ben her zaman halkın gözü önünde olan bir kişiydim” dedi.

19.59 Zarrab Halkbank le ilişkisini anlatıyor, Ahmed Alajaji adında kuyumcunun İran gelirlerini Halkbank’a koymak için altın ihracatı sistemi önerdiğini söyledi.

19.56 Zarrab, İran Merkez Bankası’ndan sonra Bank Mellat’la iş yaptığını söyledi.

19: 32 – Reza Zarrab, İran eski cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad ile bağlantısını kabul etti.

19: 28 – Zarrab, İran Merkez Bankası eski Başkanı Mahmud Bahmani’yle 2010 ve 2011 yıllarında toplantılar yaptığını söyledi. Zarrab, bankaya ‘nakit teslimatına yardım için’ daha iyi bir ‘fiyat’ önerdiğini, daha sonra bu ilişkinin sona erdiğini söyledi.

Egemen Bağış ve Hürriyet yazarı Metehan Demir bakara makara

“Egemen Bağış yardımcı oldu”

19: 25 – ​Aktif Bank bana İran’la iş yapacak müşterilerin hesap açmak için özel bir izin alması gerektiğini söyledi. Aktif Bank Genel Müdürü ile görüşmeme dönemin AB Bakanı Egemen Bağış yardımcı oldu.

Mahkeme salonunda eski AB bakanı Egemen Bağış’ın fotoğrafı gösterildi.

19:13 – Zarrab, İran’ın gaz ve petrol satışlarından elde ettiği geliri kullanamadığını söylerken, yaptırım kuralları konusunda en iyi bilgiye sahip kişinin Hakan Atilla olması nedeniyle onu aradığını söyledi.

18:50 – Zarrab, işbirliği yapmanın hapisten çıkmak için en hızlı yol olduğunu söyledi. “Hala FBI gözetimdeyim, otelde kalmıyorum” dedi.

18:47 – Reza Zarrab: Hapisteyken bir gardiyana içki ve cep telefonu kullanımı için rüşvet verdiğim doğru.

“Tutuklandığımda FBI’a doğruları söylemedim”

18:45 -Reza Zarrab: Mart 2016’da tutuklandığımda FBI’ya doğruları söylemedim. Neyle karşı karşıya olduğumu bilmiyordum. Uzun bir yolculuktan sonra şoka girmiştim. Doğru yanıtları veremedim. Korkmuştum.

18:41 – Zarrab’ın yanında tercümanı duruyor. İngilizce konuşacak yeterliliğe sahip olmasına rağmen, Zarrab Türkçe konuşmayı tercih etti.

18:30 – Reza Zarrab, ayakları kelepçeli ve hapishane giysisiyle mahkemeye getirildi.

Altın ticaretinin nasıl işlediğini şemayla anlattı

Reza Zarrab duruşmada öğle yemeği sonrası bir mukavvanın üzerine altın ticaretinin nasıl işlediğini gösteren bir şema çizdi.

Zarrab, “Ticaret önce İran’ın Türkiye’ye ham petrol ve gaz satmasıyla başlıyor. İran Ulusal Petrol Şirketi (NIOC) petrolün satışını Tüpraş’a, gazınkini Botaş’a yapardı. Onlar da NIOC’ye borçlu olurdu. Tüpraş, Botaş, NIOC’nin Halkbank’ta hesapları var” dedi.

Halkbank’a gelen paranın bu bankadan çıkışının euro ve Türk Lirası olarak DenizBank’a gelişiyle yapıldığını belirten Zarrab, daha sonra şirketi Royal Group’tan aldığı altının Dubai’deki şirketine gittiğini kaydetti.

Zarrab, bir Halkbank yetkilisinin kendisine İran’ın altın ticaretinde son durak olarak gösterilmesi gerektiğini söylediğini açıkladı. Dubai’de yapılan işlemler aracılığıyla İran’ın dış borçlarının ödenmesinin amaçlandığı vurguladı.

Hakim Berman’ın, paranın kullanıma açılması için kaç işlem yapılması gerektiği sorusuna Zarrab, “En az 10 işlem” yanıtını verdi.

Zarrab, bütün bu sistemin Halkbank’ta sıkışmış İran parasını kullanıma açmak, böylece İran’ın dış borçlarını ödemek amacıyla tasarlandığını anlattı.

Mehmet Hakan Atilla’nın rolü


Zarrab, davanın tutuklu sanığı eski Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla hakkında ise “Yaptırım kuralları hakkında bankadaki en bilgili kişi. Oluşturduğumuz yapının Amerikan yaptırımlarıyla uyumlu gözükmesi için katkıda bulundu” diye konuştu.

reza zarrab zafer çağlayan rıza sarraf rüşvet

Sarraf: Çağlayan’a 45 – 50 milyon Euro verdim


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.