TSK’nın Afrin’de yürüttüğü Zeytin Dalı Harekatı’nın ikinci gününde Türk askeri ve ÖSO güçleri Suriye’nin 5 kilometre içine ilerledi. Afrin Harekatı’nın neden 72 uçakla başlatıldığı ve ÖSO kuvvetlerinin kollarındaki sarı bant ile ilgili detaylar belli oldu.
Operasyonun adı neden Zeytin Dalı?
Zeytin Dalı’nın hem bölgenin zeytin ağaçlarıyla kaplı olması hem de barışı temsil etmesi nedeniyle kullanıldığı bildirildi.
Neden 72 uçak?
Dün çeşitli üslerden kalkan ve operasyona katılan 72 uçak 108 PKK, PYD hedefini vurdu. Harekata katılan uçak sayısı Türkiye’nin Suriye’de DEAŞ’a karşı yürüttüğü Fırat Kalkanı Harekatı’nı akıllara getirdi.
Habertürk’ün haberine göre 24 Ağustos 2016’da başlayan ve 7 ay 5 gün sonra yani 29 Mart 2017’de tamamlanan Fırat Kalkanı Harekatı’nda 72 şehit vermiştik. 20 Ocak 2017 itibarıyla başlatılan ve Zeytin Dalı adı verilen harekatın ilk gününde havalanan 72 uçak, Fırat Kalkanı’nda şehit olan 72 Mehmetçik’e bir anlamda saygı duruşu oldu.
Sarı bant ne anlama geliyor?
Özgür Suriye Ordusu (ÖSO), bugün sabah saatlerinde Afrin’e geniş kapsamlı operasyon başlatmıştı. Saat 11.05 sularında Türk askeri de Suriye sınırını geçti. Türk askeri ve ÖSO Afrin toprakları içinde ilerliyor. Terör örgütü PKK’nın Suriye uzantısı YPG işgalindeki Afrin’de ‘Zeytin Dalı’ harekatı devam ediyor.
ÖSO güçlerinin kollarında sarı bant olduğu görüldü. Afrin operasyonuna katılan Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarının dışarıdan sızma girişimini önlemek için kollarına sarı bant bant taktığı belirtiliyor. Sarı bantların bir diğer nedeninin ise dost ateşini engellemek olduğu kaydediliyor.
“Bu bir rekor. Dünyada benzeri yok”
Güvenlik uzmanı Abdullah Ağar da operasyona katılan uçak sayısına dikkat çekti. Sosyal medya hesabından açıklamada bulunan Ağar, “Afrin karasalına 72 savaş uçağı ile gerçekleştirilen hava akınının bir benzeri yakın tarihte görülmedi. En son 2007’de Irak’ın kuzeyine yapılan harekata 50 uçak katılmıştı. 113 hedefin % 95.57 bir isabetle 108’inin vurulması ise bir rekor. Dünyada benzeri yok” dedi.
TSK, dün saat 17.00’de başlayan Zeytin Dalı Harekatı’nda Afrin’deki 7 bölgede belirlenen 153 PYD/PKK hedefinin vurulduğunu duyurdu.
Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamasında, harekatın Türkiye’nin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin terörle mücadeleye yönelik kararları ve Birleşmiş Milletler sözleşmesinde yer alan meşru müdafaa hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edildiği bilgisine yer verilmişti. Açıklamada, yalnızca teröristlere ait noktaların hedef alındığı, sivillere zarar gelmemesi için her türlü hassasiyetin gösterildiği vurgulanmıştı.
Topçu atışları yapılıyor
ÖSO’ya bağlı birliklerin, operasyon başlatmasının ardından sınırın Kilis tarafından top sesleri duyuldu. Sınırda konuşlu Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı birlikler de terör örgütü PYD/PKK’nın işgal ettiği alanlara top atışları gerçekleştirdi. Kilis-Hatay hudut hattındaki bazı köylerden top sesleri duyuldu.
TSK tankları ÖSO güçlerine destek veriyor
Askeri kaynaklar, TSK tanklarının ÖSO güçlerine destek verdiğini belirtti.
Örgüt üyelerinin köy ve kasabalalara çekildiği ifade edildi. Kırsalda çok direnişle karşılaşılmadığı kaydediliyor.
TSK: 153 hedef vuruldu
Türk Silahlı Kuvvetleri, “Zeytin Dalı Harekâtı”na ilişkin yaptığı son açıklamada; terör örgütü PKK ve kollarıyla DEAŞ terör örgütüne ait tam 153 sığınak, barınak ve mühimmat deposunun vurulduğu belirtildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından, hudutlarımızda ve bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamak maksadıyla, Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesinde, PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ’a mensup teröristleri etkisiz hale getirmek ve dost ve kardeş bölge halkını bunların baskı ve zulmünden kurtarmak üzere, “Zeytin Dalı Harekâtı ” 20 Ocak 2018 saat 17:00’de başlatılmıştır.
Harekât, ülkemizin uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları, BMGK’nin terörle mücadeleye yönelik özellikle 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve BM sözleşmesinin 51’inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkı çerçevesinde, Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak icra edilmektedir.
Tespit edilen hedefler, kara ateş destek vasıtaları ile ateşle taarruz edilerek etkisiz hale getirilmeye devam edilmektedir. Bu kapsamda şu ana kadar PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütleri tarafından kullanılan sığınak, barınak, mühimmat deposu vb. 153 hedef ateş altına alınmış olup “Zeytin Dalı Harekâtı” planlandığı şekilde devam etmektedir.
Harekâtın planlama ve icrasında sadece teröristler ve bunlara ait barınak, sığınak, mevzii, silah, araç ve gereçler hedef alınmakta olup, sivil/masum kişilerin zarar görmemesi için her türlü dikkat ve hassasiyet gösterilmektedir.”
“Siviller kalkan olmaya zorlanıyor”
Askeri kaynaklar, harekatın Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygılı olarak sürdüğünü belirtti. Kaynaklara göre ana hedeflerden biri de DAEŞ’in temizlenmesi. Sivillerin kalkan olmaya zorlandığı da belirtildi. Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Suriye’ye komşu ülkelere bilgilendirme yapılacağını duyurdu.
Bölgeye tank ve zırhlı sevkiyatı devam ediyor
Harekat kapsamında çeşitli birliklerden Kilis’e tank ve zırhlı personel taşıyıcı sevkiyatı devam ediyor.
Kilis-İslahiye-Hatay hudut hattı istikametine yönlendirilen ve çoğunluğu tanklardan oluşan askeri araçlar, sınırda belirlenen bölgelere konuşlandırıldı. Tankların namluları ise Suriye’ye çevrildi.
Hatay’daki sınır birliklerinden Afrin’deki PYD/PKK hedeflerine yönelik gece boyu çok sayıda obüs ve top atışı yapıldı. Bölgedeki patlama sesleri, sınır mahallelerinden de duyuldu.
Afrin nerede? Stratejik önemi ne?
Suriye’de Kürt nüfusun en yoğun olduğu yerlerden biri olan Afrin, 2012 yazında ordunun geri çekilmesiyle PYD’nin denetimi altında bulunuyor.
Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin oluşturduğu Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı olan YPG, ABD’nin Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ile mücadelesinde sahadaki en önemli ortakları arasında yer alıyor.
Türkiye ise PYD’yi ve YPG’yi PKK’nın bir kolu olarak görüyor ve “terör örgütü” olarak tanımlıyor. Hatta TSK’nın açıklamalarında da “PKK ve uzantı kolları” olarak belirtiliyor.
Kürtlerin “kanton” olarak ilan ettiği 2014 yılından bu yana Afrin de Suriye’nin kuzeyinde kurulan özerk yönetimin parçalarından birini oluşturuyor. Ancak, Afrin’in özerk yönetim ilan edilen diğer bölgelerle fiziki bir bağı bulunmuyor.
Türkiye’nin 2016 yılında düzenlediği Fırat Kalkanı Harekatı, sadece sınırın Suriye tarafındaki IŞİD varlığını sonlandırmakla kalmadı, aynı zamanda iki özerk Kürt bölgesi Afrin ve Kobani arasında bir tampon bölge oluşturarak, Kürtlerin Suriye’de Türkiye sınırı boyunca uzanan bir koridor oluşturmasını engelledi.
Şu anda Fırat Nehri’nin batısında Azez’den Cerablus’a dek uzanan ve Kürt özerk bölgeler arasında “tampon bölge” oluşturan alan TSK’nın korumasında ve Özgür Suriye Ordusu’nun denetiminde bulunuyor.