Beyin ve bağırsak ilişkisi: Parkinson’da devrim niteliğinde araştırma

Sonuçları Cell dergisinde yayınlanan araştırma, beyin hasarına yol açan Parkinson hastalığı nedeninin mikrobiyota olabileceğini ortaya koydu. Devrim niteliğindeki araştırma beyin ve bağırsak arasında ciddi bir ilişki olduğunu ortaya koydu.

Beyin ve bağırsak ilişkisi Parkinson mikrobiyota

Parkinson’da devrim niteliğinde araştırma

“California Teknoloji Üniversitesi araştırmacısı Dr. Timothy Sampson, genetik açıdan birebir aynı fareler arasındaki tek farkın, mikrobiyota varlığı olduğuna işaret ederek, araştırma sonuçlarını “devrim niteliğinde” şeklinde değerlendirdi.

Araştırma sonuçlarının, gelecekte Parkinsonun tedavisinde sindirim sistemini etkileyen ilaçların, hatta probiyotiklerin kullanılabilmesi açısından ümit verici olduğu belirtildi.


Parkinson hastalığının nedeni bağırsak florası olabilir mi?

Parkinson hastalığı nasıl gelişiyor?

Hastalığı, “alpha-synuclein” ismi verilen bir proteinin beyin hücrelerinde (nöronlar) birikmesiyle gelişiyor. Bu protein normalde nöronlar arasındaki kimyasal sinyallerin değişimini sağlıyor ve dopamin transportunu düzenliyor. Bu proteinler Parkinsonlularda Lewy cisimcikleri olan bilinen yapılarda birikerek dopaminin sinyalizasyonunu bozuyor ve hareket bozukluklarını artırıyor.

Tremor, kas sertliği ve hareket problemleriyle ilgili bir hastalık olan Parkinsonda hastaların çoğunda kabızlık, şişkinlik, yutma güçlüğü ve hazımsızlık gibi şikâyetler sinir sistemi belirtilerinden önce ortaya çıkıyor.

Bağırsak bakterileri hastalıkları önlüyor

Parkinson hastalığının nedeni bağırsak florası olabilir mi?

İnsan vücudunda bulunan ve mikrobiyom olarak adlandırılan çeşitli bakteri, virüs, küf ve mantarların sağlığı doğrudan etkilediği biliniyor.

Bu bakteriler besinlerin sindirilmesi dışında kanserlerden otizme birçok hastalığın ortaya çıkmasında da rol oynuyorlar. Daha önce Parkinsonlu hastaların bağırsak mikrobiyotasının sağlıklı insanlarınkinden farklı olduğu, bunlarda bazı bakteri türlerinin olmadığı veya çok azalmış olduğu gösterilmişti.

Beyinle bağırsak arasındaki ilişki

Bir ihtimal, bakterilerin parçalanma ürünlerinin toksik olması ve dolaşım yoluyla beyine ulaşmasıdır. Beyinle bağırsaklar arasındaki sinir bağlantılarının da bu bakterilerden etkilenmesi mümkün olabilir.

Bu araştırma Parkinson tedavisinde beyine odaklanmak yerine bağırsak bakterilerini hedef alan yöntemlerin etkili olabileceğini düşündürüyor.

Bazı antibiyotiklerle Parkinson belirtilerine yol açan bakterilerin ortadan kaldırılması veya Parkinson belirtileri olanlarda bağırsaklarda eksik olan bakterilerin yerine konması yani probiyotikler işe yarayabilir.


Parkinson tedavisinde bağırsak florası ve beslenmenin önemi

Parkinson hastalığının nedeni bağırsak florası olabilir mi?

Araştırmacılar Parkinsonda beyin-bağırsak ilişkisini incelemek için 3 farklı deney tasarladılar.

Birinci aşamada araştırmacılar Parkinsona özgü protein olan alfa-sinükleini sentezleyen genetiği değiştirilmiş fareleri aldılar, iki gruba ayırdılar. İlk grup tam mikrobiyoma sahipken (mikrobiyom bağırsaktaki bakterilere verilen genel isimdir) ikinci grubun bağırsaklarında hiç bakteri yoktur, bağırsakları tamamen bakterisizdir.

Bakterisiz olan fareler alfa-sinükleini tıpkı diğer grup gibi aşırı biçimde sentezliyor ancak beyinlerinde biriktirmiyorlardı. Bakterisiz fareler daha az hastalık belirtisi gösteriyor ve motor işlevleri ölçen testlerde daha başarılı oluyorlardı.

Ancak bağırsaklarında tam mikrobiyom barındıran fareler beyinlerinde alfa-sinüklein biriktiriyor ve Parkinson belirtileri gösteriyorlardı.

Bağırsaklardaki bazı bakteriler mi sorumlu?

Parkinson hastalığının nedeni bağırsak florası olabilir mi?

İkinci aşamada, bütün fareler bağırsaktaki bakterilerin ürettiği bazı kısa zincirli yağ asitleriyle beslenmeye başladılar. Diğer bir deyişle bakterisiz farelere bu gıdalar verilerek bakterilerin yapacağı etkiler taklit edilmek istendi.

Bu kez bakterisiz fareler hastalık belirtileri göstermeye başladılar.  Bu da akıllara, acaba bağırsaktaki bakterilerin ürettiği bu kimyasallar beynin durumunu kötüleştiriyor mu, sorusunu getirdi.

Üçüncü aşamada ise sağlıklı insanlardan ve Parkinson hastalarından alınan bağırsak bakteri örnekleri bakterisiz farelere verildi ve izlendi. Fareler olağanüstü biçimde Parkinson belirtileri göstermeye başlamıştı. Ancak sadece Parkinson hastalarından alınan örneklerin verildiği farelerde belirtiler görülüyordu. Sağlıklı kimselerden alınan bakteri örnekleri hastalık belirtilerine neden olmuyordu!

Uzmanlar üçüncü deneyin aslında bize çok şey anlattığını ifade ediyor: “Burada önemli olan bakterilerin olması veya olmaması değil, bakterilerin türleri”.


Diğer bir deyişle, Parkinson hastalarının bağırsakları, hastalığın gelişiminde rol alan bazı bakterilere ya ev sahipliği yapıyor ya da hastalığı önleyecek bakterilerden yoksun. Gelişmeler Parkinson hastalığı için çığır açacak nitelikte…

‘Bağırsak florası bozukluğu belirtileri ve tedavisi’


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.