Z kuşağı çocuklarının yüzde 65’inin gelecekte çalışacağı sektörler henüz oluşturulmadı! Z kuşağı çocuklarını bugünden geleceğin iş dünyasına hazırlamak büyük önem taşıyor.
Bugün ilkokul çağındaki Z kuşağı çocuklarının yüzde 65’inin, gelecekte çalışacağı sektörler henüz oluşturulmadı!
Dünya evriminde meslekler aynı kalmıyor. Yeni nesil meslekler de iyi bir eğitimden geçmeden başarıyı kabul etmiyor. Z kuşağı çocuklarını bugünden geleceğin iş dünyasına hazırlamak büyük önem taşıyor. Peki teknolojiyle birlikte robotlaşma da gündemdeyken ortaya çıkacak kuşaklar, yapacakları iş olanakları, ihtiyaç duyacağı soruları ile geleceğin iş dünyasına nasıl hazırlanabilir?
Eduprofill Kurumsal İletişim Direktörü Filiz Kantekin bütün konuştuğu, geleceğinin iş hayatının kuralları belirleyecek yöntemlerle anlattı.
Dünya hiç durmaz bir hızda değişiyor, dönüşüyor. Yeni teknolojiler, ortaya çıkan sektörler ve iş kolları çıkartıyor. Dünya Ekonomik Forumunun yayınladığı bir rapora göre günümüzde ilkokulda okuyan öğrencilerin neredeyse yüzde 65’inin çalışacağı sektörler henüz oluşturulmadı.
Bu da iş gücüyle ve bilgi birikimlerinin de durmadan evrim geçirdiği için geliyor. Üstelik iş gücüne, teknolojiyle birlikte robotlaşması da gündemdeyken ortaya çıkacak kuşakların yapacakları iş olanakları, ihtiyaç duyacağı soruları geliyor. Eğitim uzmanı Tony Wagner’in peşine düştüğü ve uzun araştırmalar yaptığı sorunun yanıtlarını, Eduprofill Kurumsal İletişim Koordinatörü Filiz Kantekin’i değerlendirdi.
1- Eleştirel düşünme ve sorun çözümü
Klasik eğitim sisteminde bulunan öğrencilerden sorlar cevaplamaları beklenir. Ancak, eğitmek ve geliştirmek, temel düşünmek… Soru sorma becerisi Z kuşağı çocuklarına, problemi iyi analiz edebilme ve nedenlerini araştırmak yeteneği kazandırıyor.
Geleceğin dünyasını ihtiyaç duyduğu iş gücünde en temel özellik ise inovatif düşünmek; eski olanı yenilemek ve bir alternatifini üretmeden önce, var olanı sorgulamıyor yani eleştirel düşünebilmek …
2- Ağlar arası iş birliği ve etkileme yoluyla önderlik becerisi
2030’lu yılların işgünü oluşturmak için yeni nesil artık mesai saatleri ile sınırı çalışmak istemiyor. Teknoloji ile birlikte tüm sınırların ortadan kalkması, “Ev Ofisi” çalışmayı yaygınlaştırdı.
Bu nedenle, yeni neslin, dijital ağlar ve çeşitli arka planlara sahip birçok kişi ve kurulan bu iş birliklerine hazır olarak yetişmesi gerekiyor.
Bu yüzden dijital dünyada liderlik kavramı, bir otorite değil de etkileyerek önderlik etmek anlamına geliyor.
3- Kıvraklık ve uyum yeteneği
Eğitimin esneklik kavramı ile ele alınması; yeni nesil kolaylaştırmak ve değiştirmek. Hem evde hem de okulda yeni çağa uygun farklı eğitim yöntemleri kullanmak artık bir zorunluluk. Adaptasyon becerileri gelecekteki dünyada vazgeçilmeler arasında olacaktır.
4- İnişiyatif almak ve girişimci olmak
Araştırmalar, kurumsal firmaların yeni fikirler ya da stratejiler arayan ve uygulayan liderler bulmakta zorlandığını ortaya koyuyor.
Z kuşağı çocuklarına inanılmaz ve girişimci ruhu bugünden aşılamak gelecek işe büyük ölçüde oynuyor.
Önderlik etmeyi öğretmek, inisiyatif almaları için cesaretlendirmek, küresel problemlerle ilgili düşünmelerini sağlama işe başlamak gerekiyor.
5- Etkili sözlü ve yazılı iletişim
Özgüvenli, kendini iyi ifade edebilen; argümanları doğru ve ikna edici şekilde ortaya koyan, daha az kelime ile problem ve çözümleri anlatmakla etkili iletişim kurabilir kişiler, iş dünyası öncüleri arasında yer alabilecek.
6- Bilgiyi değerlendirebilmek ve analizi edebilmek
Bilgiye ulaşma hızımız ne kadar arttıysa yanlış bilgilere ulaşma hızımız da o kadar arttı. Dijital dünyada ulaştıkları bilgiler nasıl analiz eder ve değerlendireceklerini öğrenir.
Öğrenciler için faydalarıyla iş hayatlarını sağlam temeller üzerine kur sağlarler. Yeni nesil ulaştığı bilgi farklı kaynaklardan teyit ederek ve eleştirel birleştirecek analiz etme becerisine mutlaka sahip olmalı.
7- Merak duygusu ve hayal gücü
Albert Einstein: “Hayal gücü, bilgiden daha önemlidir,” der çünkü merak yeni bilgileri, yeniliklerin en temel ve en güçlü kaynaklarından biri.
Zaten merak duygusu ile dünyaya gelen bir neslin bu duygusunu besleyecek eğitim yöntemleri bulmak sistemin temel hedefini.
Filiz Kantekin, öğrencilerin yeniçağda başarıya ulaşmalarının, bireyin merkezde olduğu ve kişisel farklılıklara göre inovatif yöntemlerle hayata hazırlanmaları gerektiğini dile getirdi.