Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, “Sol elle yemek yemekte bir sakınca var mıdır?” sorusuna, “Sol elle şeytanlar yemek yer” diye yanıt verdi.
Din İşleri Yüksek Kurulu’nun, “Sol elle yemek yemekte bir sakınca var mıdır?” sorusuna verdiği yanıt, Diyanet’in internet sitesinde yer alıyor. Diyanet bu soruya şu cevabı verdi:
“Anne babaların öğretmeleri gerekir”
“Yeme-içmeyle ilgili genel ilkeleri belirleyen Hz. Peygamber (s.a.s.), sol elle yeme-içmeyi hoş karşılamamıştır. Nitekim o, bu konu üzerinde önemle durmuş; şeytanların sol elle yiyip içtiklerini haber vererek ümmetini uyarmış ve çocuklara sağ elle yemek yemeyi öğretmiştir.
Hz. Peygamber’in sağ elle yeme ve içme konusundaki tavsiye ve irşadlarına uymak her müslümanın vazifesidir. Bu nedenle anne ve babaların çocuklarına diğer yemek adabıyla birlikte sağ elle yeme ve içmeyi de öğretmeleri gerekir. Fizikî bir engel sebebiyle sağ eliyle yiyemeyen kimselerin sol elle yeme içmesinde ise bir sakınca yoktur.”
Diyanet’in tartışma yaratan skandal fetvaları:
Buluğ çağı evlilik yaşı fetvası
Resmi web sitesinde, nikah tanımı yapan Diyanet, bulûğ (blu) çağına girmiş olanların da dinen nikahlanabileceğini belirtti. Diyanet, bulûğ yaşının alt sınırını kızlarda 9, erkeklerde 12 olarak belirtti. Diyanet, kızların 9 yaşında gebe kalabileceklerini, erkeklerin de 12 yaşına girdiklerinde baba olabileceklerini bildirdi.
Diyanet’e göre ergenlik çağına girmiş kız çocukları nikahlanırken yanlarında velilerinin olmasının daha uygun olacağını da açıkladı ve “Veli olmasa da olur” dedi.
“Çocuk nikahlanırken yanında velisi olsun”
Resmi web sitesinde nikahı tanımlayan Diyanet, evliliğin kişiyi zinadan koruduğunu ve insan neslinin devamını sağladığını savundu. “Kişinin gayri meşru ilişkiye girme tehlikesi bulunması halinde evlenmesi vaciptir” diyen Diyanet, bulûğ tanımını yaparken çağına giren kız çocuklarının evlenebileceğini de şu tanımınla ortaya koydu:
“Nikâhın, iki şahit huzurunda tarafların irade beyanında bulunmak suretiyle akdedilmesi gerekir. Buluğ çağına erişmiş kadının velisi olmaksızın kendisinin nikâhlanabilmesi mümkün olmakla birlikte, velisinin de bulunması menduptur (yapılması daha iyi olan).” Detay
Boşanma fetvası: “Boşsun” demek geçerli!
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nun internet sitesinde yer alan “Fetva Usulü” bölümüne yöneltilen, “Boşarım demekle boşanma meydana gelir mi?”sorusuna, “Boşama, kişinin eşine söylediği, ‘Boşsun’ gibi boşama iradesini ortaya koyan ifadelerle ya da mahkemenin kararıyla gerçekleşir” yanıtının verildiği ortaya çıktı.
“Babanın öz kızına duyduğu şehvet, karısıyla olan nikahını düşürür mü?” sorusunu, “Kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duymak, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir” şeklinde yanıtlayan Diyanet, bu kez de boşanma konusunda sorulan soruya skandal bir yanıt verdi. Detay
Cımbız fetvası
“Kadınların kaşlarını almaları caiz midir?” sorusuna görüş veren Diyanet, “Mecbur değilsen kaşını, bıyığını, tüylerini aldırmak günahtır. Ama psikolojini bozacak kadar kötüyse aldırabilirsin” dedi.
İslam dininin zaruret bulunmadıkça, yaratılıştan verilmiş özellik ve şekillerin değiştirilmesini yasakladığı aktarılan fetvada, “Bunlardan hareketle islam alimleri, herhangi bir zaruret bulunmadıkça kaşların alınmasının caiz olmadığını belirtmişlerdir” denildi.
Hangi hallerde kaş ya da bıyıkların alınacağına da değinen fetvada şöyle denildi:
“Ancak psikolojik rahatsızlığa sebep olacak ölçüde anormalliğin söz konusu olması halinde kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde yüz veya dudak üstü kıllarını almasında dinen sakınca yoktur.” Detay
Milli Piyango fetvası
Diyanet, yılbaşı çekilişine iki hafta kala, bir devlet kurumu olan Milli Piyango İdaresi tarafından düzenlenen Milli Piyango çekilişi hakkında fetva yayınladı. Diyanet, ‘Piyango bileti almak kumardır ve haramdır’ dedi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, “Şans faktörüne dayalı olan piyango, toto, loto, iddia, müşterek bahis, ganyan gibi tertip ve oyunlar kumardır ve haramdır. Bu tür kumarların, geniş kitlelerin iştirak etmesi sebebi ile zararı daha da yaygın olmaktadır” açıklaması yaptı. Detay
Kripto para birimleri fetvası
“Bitcoin ve Ethereum gibi sanal paraları yatırım amaçlı almak caiz midir?” şeklinde sorulan soruya Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan cevap geldi.
Verilen cevapta kripto paraların merkezi bir otoriteye sahip olmadığına ve bu yüzden devlet teminatı altında olmadığına dikkat çekilirken, değer kazanıp kaybetme konusunda spekülasyonlara açık olması ve kara para aklamak için kullanıldığı gerekçesiyle şu aşamada dinen uygun olmadığı belirtildi.
Din İşleri kripto paraların merkezi bir otoriteye sahip olmadığına ve bu yüzden devlet teminatı altında olmadığına dikkat çekerken; değer kazanıp kaybetme konusunda spekülasyonlara açık olması ve kara para aklamak için kullanıldığı gerekçesiyle şu aşamada dinen uygun olmadığı yönünde soruyu şöyle cevaplıyor:
“Para, devletçe bastırılan ve ülke içinde mübadele aracı olarak kullanılan; üzerinde rakamsal değeri yazılı, kağıt ya da metal nesnedir. Sanal para ise arkasında herhangi merkezi bir finansal kurum bulunmaksızın kullanıcılar arasında doğrudan ticari alışverişe imkan tanıyan ve her kullanıcı için özel kriptolanmış/şifrelenmiş para birimidir.
Bir para biriminin para hükmünde olabilmesi için; ya değerini devlet otoritesinden almalı ya da altın gibi zati bir değere sahip olmalıdır. Sanal paralar her ne kadar bazı kesimler tarafından mübadele aracı olarak kullanılmakta ise de devletin sağladığı itibari değere ve güce sahip olmaması arkasında merkezi bir finansal kurumun bulunmayışı ve devlet teminatı altında olmaması sebebi ile para olarak değerlendirilemez.
Ayrıca değer kazanıp kaybetme hususunda spekülasyona açık olmaları; daha çok kara para aklama amacı gibi meşru olmayan iş ve işlemlerde kolaylıkla kullanılabilmesi; ve devletin denetim ve gözetiminden uzak olması gibi sebeplerle sanal paraların alım satımını yapmak şu aşamada dinen uygun değildir.” Detay