Aşı reddi kızamık salgını tehlikesine neden olabilir!

Sağlık Bakanlığı Bağışıklama Danışma Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı reddinin 23 binlere çıktığını belirterek, “Aşı reddi 50 binleri bulursa Türkiye’de kızamık salgın meydana gelebilir. Aşı yaptıranlar da tehlikede” açıklamasında bulundu.

Aşı reddi kızamık salgını tehlikesine neden olabilir!

Aşı reddi katlanarak artıyor! Kızamık salgını kapıda!

Hürriyet‘ten Meltem Özgenç’e konuşan Ceyhan şunları söyledi: “Özellikle çocukluk çağı aşılarında ciddi sıkıntı yaşamaya başladık. 2017 yılında 23 bin kişi, çocuğuna aşı yapılmasını reddetti. Bu aşılar arasında kızamık, kızamıkçık, kabakulak, difteri, boğmaca, çocuk felci, menenjit aşıları bulunuyor. Aşıyı reddedenlerin sayısı 50 bine çıkarsa Türkiye’de ciddi bir kızamık salgını meydana gelebilir. Bu sayıya ulaşmak da bu gidişle hiç de zor değil. 2011’de aşı reddi 183’ken, 2013’te 980, 2015’te 5 bin 400, 2016’da 12 bin oldu. Yani insanlar aşı konusunda yalan yanlış konuşmaya devam ederlerse, rakam katlanarak artacak, karşımıza salgın olarak çıkacak.”

Aşı yaptıranlar da tehlikede! Neden mi?

“Çocuğuna aşı yaptırmamayı özgürlük olarak görenler var. Bu karar aşı yaptıran aileleri de maalesef etkiler hale geldi. Çünkü hiçbir aşı tek başına yüzde yüz korumaz. En yüksek korumaya sahip olan kızamık aşısı bile yüzde 98 korur. 2017 yılında 85 çocukta kızamık vakası görüldü. Bunların 4’ü aşılanmıştı. 2018’in ilk üç ayında kızamık vaka sayısı 44’e ulaştı. Üstelik bu çocukların 3’ü aşılanmıştı. Yani artık aşı yaptıran çocuklar da tehlikede. Yaklaşık 15 yıldır böyle bir tablo ile karşılaşmamıştık. Bu durum bizi korkutmaya başladı. Bu çocukların hastalığa yakalanmaması için hastalık etkeninin toplumda dolaşmaması gerekir. Yüksek oranda aşılarsanız çocukların hasta olma ihtimali neredeyse yok olur.


aşı reddi nedenleri

100 çocuktan 20’si ölebilir!

Salgın meydana gelirse geçmiş veriler şunu gösteriyor ki, her kızamık geçiren bin çocuğun 100’ü hastaneye yatacak. Bu çocukların yaklaşık 20’si ölecek, 30’unda beyin hasarı meydana gelecek. Aşı konusunda artık ciddi bir bilinçlendirme şart. Çünkü Türkiye’de zorunlu aşılama yok. Belki artık zorunlu aşı uygulaması tartışılabilir. Aşının aleyhinde insanlar her yerde konuşamamalılar. İnsanların artık bu sorumluluğu hissetmeleri lazım. Batı ülkelerinde de çok yerde zorunlu değil, ancak yaptırmayanlar yalan yanlış konuşmuyorlar.”

Aşıyı neden reddediyorlar?

Bazı aşılarda etki artırıcı olarak alüminyum bulunuyor. Bazı uzmanlar bunun sağlığa zararlı olduğunu iddia ediyor. Uzmanların büyük bölümü ise aşılardaki alüminyum düzeyinin insan sağlığını etkilemeyecek kadar düşük seviyede olduğunu belirtiyorlar.


Son günlerde yaşanan aşı tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulunan Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, 2017’de 10 bin ailenin kendi isteği doğrultusunda çocuğuna aşı yaptırmadığını söyledi, bakanlık olarak aşılanma oranlarında yaşanan bu durumu yakından takip ettiklerini ifade etti.

aşı karşıtlığı

Aşı reddi konusunda yapılan başvuruları mercek altına aldıklarını ve bu konuda bir çalışma yaptıklarını anlatan Gümüş, “Aşı retlerini takip ediyoruz. Bu bebeklerimizin ve çocuklarımızın süreçlerini izliyoruz. Takiplerinde herhangi bir sorun çıkarsa buraya müdahale ederiz. Şu anda 1 milyon 300 bin yenidoğanımız var. Yeni evlatlarımız dünyaya geliyor. Sağlıklı bir birey şeklinde büyümeleri ve gelişmeleri için her türlü tedbiri alıyoruz” açıklamasında bulundu.


Türkiye’nin salgın ve enfeksiyon hastalıkları konusunda çok ilerlemiş bir ülke olduğunu söyleyen Bakanlık Müsteşarı, “Hacettepe Üniversitemiz ile aşı reddi sebeplerine ilişkin bir çalışma yapıyoruz. Aşı reddinde bulunulan iller ve sebeplerini araştırıyoruz. Burada sağlık okur-yazarlığı konusunda da önemli sorunlar olduğunu görüyoruz. Aşıyla ilgili negatif bilgilendirmeler ve buna yönelik çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmayı bize mart sonunda sunacaklar. Bilim heyetimiz de ona göre yeni politikalarımızı belirleyecektir. dedi.

Diş macununda ve bebek mamasında bulunan florür zararlı mı?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.