Canan Karatay: Mısır şurubu ile memleket zehirleniyor!

5. Uluslararası CNR Kitap Fuarı’nda ‘Gerçek Tıbbın 10 Şifresi’ adlı kitabının tanıtım söyleşinde konuşan Prof. Dr. Canan Karatay, Rafineri un, şeker ve rafineri tuzun insülini artırdığını söyledi. Karatay, “Bu durum da hücre ve organları bozar. 20 hastalıktan kurtulmanın yolu insülini dengelemektir” dedi.

Kutu ve taze sıkılmış meyve sularının çocukların ve bebeklerin alkolü olduğunu savunan Canan Karatay, “Şeker ve C vitamini aynı anda alındığında yararı değil zararı var. En doğal meyve zeytindir. Ayrıca rafineri değil, kristal kaya tuzu kullanın. Kristal kaya tuzu hayattır. Turp yiyin turp gibi olun” diye konuştu

 

Kitapseverlerin merakla beklediği 5. Uluslararası CNR Kitap Fuarı, CNR EXPO Yeşilköy’de devam ediyor. 18 Mart’ta kadar sürecek olan ve CNR Holding kuruluşlarından Pozitif Fuarcılık ve Basın Yayın Birliği iş birliği ile düzenlenen fuarın ikinci gününe kalp ve iç hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay’ın açıklamaları damga vurgu. Fuar kapsamında “Gerçek Tıbbın 10 Şifre” kitabının tanım söyleşisinde konuşan Karatay, rafineri un, şeker ve rafineri tuzdan ısrarla kaçınılması gerektiğini söyledi. Karatay, “Yediğimiz bütün şeker, un ve içtiğimiz şekerli şekersiz içecekler kan şekerinin ve insülin hormonunun, bunun sonucunda da trigliseridin yükselmesine yol açıyor. Bu durum da hücre ve organları bozuyor. Trigliseridin yükselmesi, 20 türlü hastalığa yol açan hormon üretiyor” dedi.


İnsülini dengede tut 20 hastalıktan kurtul

Bu hastalıkların başında beyne pıhtı atması, beyin basınç yüksekliği, katarak, kalp, felç, damar tıkanıklığı, kısırlık, adet düzensizliği, sperm azlığı, kanserin geldiğini kaydeden Karatay şunları söyledi:
“İnsülininizi dengede tutun, bu hastalıklardan kurtulun. Çünkü bu hastalıkların hiçbiri genetik değil. İlaç eksikliği sonucunda da bu hastalıklar ortaya çıkmıyor. Diyet diye bir şey de yok. ‘Bunu ye mucize, şunu ye mucize.’ Hepsi satışa yönelik. Şekerinizi yükseltmeyin, insülininizi dengede tutun yeter.”


Mısır şurubu ile memleket zehirleniyor

Meyvelerin de şeker dolu olduğunu, bunun bağışıklık sistemini bozduğunu vurgulayan Karatay, son dönemde övünerek satılan mısır şurubu ile memleketin zehirlendiğini kaydetti. “Kutu ve taze sıkılmış meyve suları çocukların bebeklerin alkolüdür” diyen Karatay, “Vatandaş C vitamininin sadece meyvelerde olduğunu sanıyor. Bu yanlış. Şekerle C vitaminin aynı ayna alınmasının vücuda hiçbir yararı yok. Meyve suları şeker hastalığı riskini artıyor. 1 kutu şekerli içecek şeker hastalığı riskini yüzde 22, pıhtılaşmayı da yüzde 30 yükseltiyor. En sağlıklı meyve zeytindir. En sağlıklı meyve suyu da zeytinyağıdır. Her sabah 1 fincan doğal sıkılmış zeytinyağı içmek mideyi ve vücudu korur. Yetişkinlerin ana sütü niteliğindedir.”

Köfte yapacaksanız yağlı kıyma kullanın

Rafineri tuz yerine kristal kaya tuzu kullanılmasını öneren Karatay, kristal kaya tuzunun kalbi, kasları, sinir sistemini güçlendirdiğini kaydetti. Karatay, “İnsan vücudunun iyi çalışması için vücudun 92 elemente ihtiyacı vardır. 84’ü kaya tuzunda mevcuttur.Kaya tuzu hayattır” diye konuştu. Prof. Dr. Canan Karatay, “Köfte yapacaksak, yağsız değil, yağlı hem de bol yağlı kıyma kullanacağız. Peynirimiz ve yoğurdumuz doğal olacak. Kelle paça oldukça önemli. 10-12 yaşındaki çocuklar boyları uzamıyor diye doktora götürülüyor. Doktorlar da küçük yaştaki çocuklara hormon veriyor. Bu çok yanlış. Her şeyi doğal yemeliler” ifadeleri kulandı.

 

İthal fıstıktan kesinlikle uzak durun


En sağlıklı besinin turp olduğunu ifade eden Karatay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Turp yersek turp gibi oluruz. Neden, toprakta büyüdüğü için. Havuç da toprakta büyüyor, o da çok sağlıklı. Çünkü toprakta kaya tuzu var. Fıstık yerseniz fıstık gibi olursunuz. Sağlıklı yaşarsınız. Yalnız ithal olmasın. Türkiye’ye getirildiği sırada ilaçlanıyor ve bu ilaçlar sağlık açısından çok tehlikeli. Fıstık kilo aldırır diye korkmayın. Aksine insülini düşürür. Fındık, fıstık, badem ve ceviz güzelleştirir, dinçleştirir. İthal kuru baklagilleri tüketmeyin, onlar GDO’lu.”

Canan Karatay’dan GDO’lu ekmek açıklaması: Sakın yemeyin!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.