Duygusal yeme alışkanlığı nedir? Nasıl başa çıkılır?

Aç olmadığınız halde kendinizi özellikle sağlıksız atıştırmalıklar yerken bulduğunuz oldu mu? Cevap ‘evet’ ise o an ya çok stresli bir dönemden geçiyor ya da anlık olarak sinirlendiğiniz veya üzüldüğünüz bir olay yaşamış olabilirsiniz. Yediklerinizin size fazla kilolar olarak dönmemesi için bu duygusal yeme davranışından kaçınmanız için neler yapmanız gerekiyor?

Duygusal yeme alışkanlığı nedir? Nasıl başa çıkılır?

Lotus Obezite Cerrahisi Merkezi Klinik Psikoloğu Merve Saraçoğlu, obeziteden korunmanın önemli bir adımı olan duygusal yeme alışkanlığından kurtulmanın yollarını anlattı. Psikolog Merve Saraçoğlu; “Stres, hayatımızın her döneminde ve her alanında etkin rol oynayan bir çeşit motivasyon kaynağıdır. Stres, vücuttaki adrenalini arttırdıkça hayata aslında daha sıkı sarılmamızı sağlar.

Ancak ileri derecedeki stres ve travmatik sonuçlar doğuran olaylar karşısında vücudumuzun verdiği tepki biraz daha farklı olur. Aşırı uyku ya da uyumamak, bitkinlik ya da aşırı hareketlilik gibi belirtilerin yanı sıra çoğunlukla aşırı yeme isteği ya da hiç yememe oluşabilir. Bunların sonucu olarak strese bağlı kilo alımı ya da beslenme bozuklukları görülüyor” dedi.


Ruhsal Mutluluk ve Tatmin Bedene Yansıyor

Genellikle mutluyken yemeğe saldırmadığımıza, ruhsal mutluluğun ve tatminin bedene yansıdığına değinen Merve Saraçoğlu şöyle konuştu: ” Vücut, kapatacağı bir eksiklik olmadığı için açlık hissetmez. Ancak mutsuz, üzgün, sinirli, stresli durumlarda ruhsal bir tatminsizlik yaşadığımız için bunu aşırı miktarda çikolata, pasta, hamurlu yiyecekler gibi yüksek kalorili gıdalar tüketerek kapatmayı tercih ederiz. Bu da maalesef fiziksel olarak yağlanmanın yani obezitenin, ruhsal olarak da depresif semptomların artmasına neden olur.”

duygusal yeme alışkanlığı

Adım Adım Duygusal Yeme Davranışından Kurtulmanın Yolları

Duygusal yeme davranışını, genellikle suçluluk duygusu izliyor. Bu gibi durumlarda yapılması gerekenler aslında basittir ancak birkaç uygulamadan sonra beyin davranışı değiştirmeyi kabul ediyor.


  • Stres kaynağını ortadan kaldırmak için neler yapabileceğinize odaklanmalısınız.
  • İlk başta çözüm bulamasanız bile çözüme odaklanıyor olmak da önemli bir adımdır.
  • Kötü hissettiğiniz zaman odağınızı sağlıksız bir yiyecekten başka bir aktiviteye çevirebilir ya da bir uzman görüşüyle daha sağlıklı atıştırmalıklarla bu döneminizi atlatabilirsiniz.
  • Sık ve düzenli öğünlerle beslenmeye çalışılmalıdır.
  • Öğün atlamamak önemlidir.
  • Tokluk hissi hemen algılanamadığı için lokmaları yavaş yavaş ve sık çiğneyerek beslenmek gerekir.
  • Lifli, protein ve mineral yönünden zengin gıdalar, tüketildikten sonra uzun süre tok tutar.
    Ceviz ve kinoa gibi lif yönünden de zengin gıdaları, salatalarımıza az miktarda eklemek, bir sonraki öğünde yeme miktarımızı azaltacaklardır.

Obezite ameliyatı öncesi ve sonrası beslenme alışkanlıkların önemine dikkat çeken Op. Dr. Kaplan Baha Temizgönül şöyle konuştu:

Obezite cerrahisini diğer seçeneklerden sonuç alınamadığında ya da sağlık durumunuzun ivedi kilo vermenizi gerektirdiği ciddi durumlarda düşünülmesi gerekir.

Beslenme alışkanlığı ameliyat öncesi ve sonrası çok önemlidir. Obezite cerrahisi; kısıtlayıcı ve emilim azaltıcı ameliyatlar olarak iki gruba ayrılırlar.


Kısıtlayıcı ameliyatların başında Tüp Mide Ameliyatı gelmektedir. Kısıtlayıcı ameliyatlarda mide hacmi küçültülerek gıda ve dolasıyla kalori alımı azaltılır. Emilim azaltıcı ameliyatlarda ise gıdanın ince bağırsaklardan geçen mesafesi kısaltılır, gıdalardan alınan kalori miktarı azaltılmaktadır. Emilim azaltıcı ameliyatlar ise Mide Baypasları ve SADI ( Duodenal Switch) ameliyatıdır. Her ameliyat herkese uygun olmadığı için seçeneklerin kişiselleştirilmesi gerekir.

Kilo vermek isteyenler bu hatalara dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.