Karpal Tünel Sendromu nedir? Kimler risk altındadır?

Özellikle ev hanımları ve ikiz bebeği olan kadınlarda daha fazla görülen Karpal Tünel Sendromu’yla ilgili merak edilen soruların yanıtlarını Hastane Derindere Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Yavuz Çırpıcı’dan aldık…

Karpal Tünel Sendromu nedir?

Karpal tünel, el bileğin orta bölümünde bulunan kemik ve bağlardan oluşan dar bir geçittir. Başparmakla birlikte 2 ve 3. parmaktaki hareketi ve hissetmeyi sağlayan medyan sinir, bu kanaldan parmaklarımızı büken, elimizi yumruk yapabilmemizi tutma ve kavramamızı sağlayan tendonlarla birlikte geçer. Bu kanalın üzerini örten bağ genişleyip şişerse; dar ve sert olan karpal tünelde medyan siniri sıkıştırarak elin ilk 3 parmağında hissizlik, karıncalanma, güçsüzlük veya ağrıya neden olabilir. Bu belirtiler bir veya iki elde olabilir; genellikle en çok kullanılan elde önce gelişir. İlk olarak Karpal Tünel Sendromu 1800 yılların ortalarında tanımlanmıştır. Kadınlarda erkeklere göre 3/1 oranında daha sık görülür.

Kimler risk altındadır?

30-50 yaş aralığında daha sık görülür. Özellikle bilgisayar başında saatlerce zaman geçiren, veri girişi yapan, uzun süre kulağında telefon tutan, uzun süre direksiyon kullanan kişilerde daha çok görüldüğü konusunda yaygın bir inanç olsa da; montaj hattı gibi titreşimli el aletlerini sık kullanan, ellerini havada yüksekte tutan kişilerde görülme riski daha yüksektir. Ayrıca diyabet, gut, hipotiroid, romatoid artrit gibi bağışıklık sistemini olumsuz yönde etkileyen kronik hastalıkları olan kişilerde, hamilelerde, ikiz bebekleri olan ve bunları sürekli kucağında taşımak durumunda kalanlarda, bilek burkulması ya da kırılması yaşayanlarda da sık görülür.


Bu belirtileri dikkate alın!

Ağrı ve karıncalanma: Karpal Tünel yavaş gelişir. Önceleri, gece veya sabahları uyandığınızda ağrı, uyuşma, acı, karıncalanma fark edersiniz. Gün boyunca, telefon veya kitap gibi şeyleri tutarken veya sürüş sırasında yanma, ağrı veya karıncalanma hissedebilirsiniz. Parmaklarınızı sallamak veya hareket ettirmek ilk zamanlarda yakınmaların geçmesinde genellikle yardımcı olur.

Zayıflık: Karpal Tünel Sendromu ilerledikçe başparmak, işaret ve orta parmakta güçsüzlük fark etmeye başlayabilirsiniz. Özellikle elinizi yumruk yaparken ya da herhangi bir küçük cismi kavramaya çalışırken zorlanma ya da bir anda tutamayarak elinizden düşürme, gömlek düğmelemek gibi basit şeyleri yapamama gibi problemler yaşayabilirsiniz. Daha ileri evrede başparmak kökündeki kaslarda erime olabilir.

• Duyarlılık sorunları: Karpal Tünel Sendromu ellerde hissizlik de yaratabilir. Şişkinlik olmamasına rağmen parmakları şişmiş gibi hisseden bazı kişiler, sıcak ve soğuğu, ayırt etmekte zorlanabilir.

Bazen başka hastalıkların belirtileri de Karpal Tünel Sendromu’nun belirtilerine benzeyebilir. Şikayetlerin gerçek nedeninin ortaya çıkması için hekiminizin önereceği testlerle diğer problemlerin ekarte edilmesi gerekir. Bunlar;

• Kas, bağ veya tendon hasarları,
• Başparmak veya bilek artriti,
• Kırılma gibi bilek hasarı,
• Boyun omurgaları arasında sinir kökü sıkışması,
• Diyabetik nöropati gibi sinir problemleridir.


Karpal Tünel Sendromu önlenebilir mi?

Karpal tünel sendromunu önlemenin kesin yolu bulunmamakla birlikte;

• Çalışma alanınızı ergonomik şekilde düzenleme,
• El ve bileklerinizi düzenli hareket ettirme,
• Masa başında çalışıyorsanız kol ve bacaklarınızı uzun süre sabit tutmaktan kaçınma,
• Ellerinizi sıcak tutma (Soğuk eller, ağrı ve sertliğinizi daha da kötüleştirebilir),
• El ve bileklerinize yüklenmeden iş yapma,
• Tekrarlanan hareket gerektiren, titreşimli işlerden uzak durmaya çalışma gibi önlemlerle şikayetlerinizi azaltmanız mümkündür.

Karpal Tünel Sendromu’nun belirtilerini dikkate alarak erken dönemde yakalarsanız, bilek desteği ve ağrı kesiciler gibi daha basit seçeneklerle şikayetlerinizi azaltabilirsiniz. Bileğinizin üzerine çok fazla stres veya kuvvet yüklememeye çalışın. Çoğu kişi bileklerini bükerek uyur. Bu medyan sinir üzerine baskı yapar.

Hekiminizin önerisiyle takacağınız bir bileklik, bileğinizi düz bir konumda tutacağı için; gün boyunca, özellikle alevlenmeleri tetikleyebilecek aktiviteler sırasında bileğinizi koruyabilir. Bilekliği çıkardıktan sonra bileklerinizi normalde olduğu gibi hareket ettirmeye dikkat edin. Bu kaslarınızın gevşek ve güçlü olmasına yardımcı olur. Yapılan araştırmalara göre; gece bileklik kullanımı Karpal Tünel Sendromu’nun tedavisinde önemli bir rol oynamaktadır.

Ne zaman ameliyat gerekebilir?

Bütün önlemleri aldığınız halde tekrarlanan hareketler veya bileğinizde fazla zorlanma, semptomlarınızı daha da kötüleştirebilir ve ameliyat gerekebilir. Ağrı, acı, uyuşma ve karıncalanma kol ve omuza kadar yayılabilir. Tedavi edilmezse, zamanla başparmağınızdaki kasların erimesine yol açabilir. Genellikle lokal anestezi altında Karpal tünelin üstündeki bağ, basıncı azaltmak için kesilir. İyileşen bağ, Karpal tünelde daha geniş bir alana izin verecektir.


Ameliyattan hemen sonra, elinizi kalbinizin üzerine kaldırarak ve parmaklarınızı sık sık hareket ettirerek rahatlayabilirsiniz. Bir miktar şişme ve sertlik olabilir; ancak ameliyatlı elinizi ameliyattan bir gün sonra çok yormadan kullanmaya devam edebilirsiniz. Ağrı ve zayıflık genellikle ameliyattan sonraki 2-3 ay içinde düzelir, ancak tamamen iyileşmesi altı aydan bir yıla kadar sürebilir.

Bel ve boyun ağrısı nedenleri neler? Nasıl tedavi edilir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.