Aile Şirketlerinde İletişim konulu eğitim programında her yüz aile şirketinin sadece 20’sinin yeni kuşağa geçebildiğinin vurgusu yapılarak, “Son zamanlarda aile şirketi ortaklarının birbirlerine tahammülleri giderek azalıyor denildi.”
Değer Danışmanlık ve Değer Eğitim Vakfı tarafından “Neden Kavga Ediyoruz? temasıyla düzenlenen, Aile Şirketlerinde İletişim konulu eğitim programı Sait Halim Paşa Yalısı’nda, 70 aile şirketi sahibi ve üst yöneticilerinin katılımı ile gerçekleştirildi.
Programa Prof. Dr. Sinan Canan, Prof. Dr. Cevat Celep, Vehbi Vakkasoğlu (eğitimci, yazar), Şafak Altun (Gündem Özel Programı Editörü, yazar), Şahin Eroğlu (Eroğlu Holding Y. Kurulu Başkan Yardımcısı), Nilüfer Turan Hatipoğlu, (Turanlar Group Y. Kurulu Üyesi), Ogün Doğan (Doğtaş) ve İlker Reçber (Reçber Kablo) ve Dr. İlhami Fındıkçı (Değer Danışmanlık Y. Kurulu Başkanı) konuşmacı olarak katıldı.
Dr. İlhami Fındıkçı, açılış konuşmasında, her yüz aile şirketinin sadece 20’sinin yeni kuşağa geçebildiğini belirterek “Bu geçişin sağlanamamasında temel aile değerlerinin yerleşememesi, sağlam bir iletişimin olmaması ve kurumsal bir yapıya geçilmemesi önemli rol oynuyor. İşin içindeki ve dışındaki aile üyelerinin çoğu zaman liderlik yarışına girmekten ve kavga etmekten işe zamanları kalmıyor. Aile şirketlerinin yıkılmasında ailenin kuruluş dönemindeki ahlakı ve aşkının yitirilmesinin etkisi büyüktür. Son zamanlarda aile şirketi ortaklarının birbirlerine tahammülleri giderek azalıyor dedi.
Beyinlere iyi bakılmalı
Prof. Dr. Sinan Canan ise insanın sürekli bir gelişme ve öğrenme ihtiyacı olduğunu, bireylerin özellikle beyinlerine iyi bakmaları gerektiğini, aile ortamında çocuklar için pahalı ve sahte oyuncaklar değil kendilerini geliştirecekleri doğal oyuncaklar ve oyunların tercih edilmesi gerektiğini ve iletişimin temel ön şartının önyargıları yıkmaktan geçtiğini vurguladı.
Aile ile kurum dengesinin sağlanmasında kurumsal bir yapının önemli rol oynadığına değinen Prof. Dr. Cevat Celep de aile üyelerinin iş ortamındaki rollerinin belirgin olması, yeni kuşağın aile işi dışında deneyimlerinin olması gerektiğini dile getirdi.
Ailenin komutanı annedir
Eğitimci yazar Vehbi Vakkasoğlu yaptığı konuşmada “Ailenin temelinde sevgi iletişiminin yer alması gerekiyor. Aile kalesinin başkomutanı annedir. Çocukların sonuçta ana-babayı taklit ettikleri unutulmamalı. Eşlerin karşılıklı saygılarını sürdürülebilir hale getirmeleri için sabır ve sadakatten ayrılmamaları lazım dedi. Vakkasoğlu, ayrıca evliliğin kalbimize karşılık veren bir kalbi bulma sanatı olduğunu dile getirdi.
Liderlik vurgusu
Eroğlu Holding Y. Kurulu Başkan Yardımcısı Şahin Eroğlu da “35 yıllık bir aile şirketi olarak halen dünya üzerinde 17 bin çalışanımız var. Hissedar kardeşler arasında görev bölümü yaptık. Başarılarımızda güçlü bir liderlik yapısı, hızlı karar verme ve açık iletişim önemli yer tutuyor. Ayrıca hızlı büyüme ve kurumsallaşma sürecinde fason işçilik yıllarından bu yana dünyanın bilinen markalarıyla çalışmamızın etkisi de büyüktür diye konuştu.
Kuzenler arasında görev bölümü
Turanlar Group Yönetim Kurulu Üyesi, Nilüfer Turan Hatipoğlu konuşmasında, köklü bir aile şirketi olarak iki kuşağın da işin içinde olduğunu, 2. kuşak kuzenler arasında görev bölümü yaptıklarını, önemli kararların grup yönetim kurulunda verildiğini, aile şirketlerinde başarı için işin içindeki aile üyelerinin birbirlerinin kişilik özelliklerini bilerek buna göre hareket etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Bilezikler şirket anayasına girdi
Doğtaş Mobilya’nın yeni kuşak üyesi Ogün Doğan, “Bir aile şirketi olarak ayakta kalmamızda yazdığımız anayasanın ve yeni kuşağın özel bir eğitim programından geçmesinin etkisi çok büyüktür. Şirket anayasasının ilk olarak eşlerin kollarındaki bileziklerden başladık. Bu anayasaya zamanla yeni ihtiyaçlara göre eklemeler yapıldı. Yeni kuşak aile üyelerinin arabaları, kazançları, performansları, gibi birçok konunun anayasada tanımlandı şeklinde konuştu.
Başka kurumlarda işe başlanmalı
Reçber Kablo’nun üçüncü kuşak aile üyesi ve işin içinde aktif çalışan İlker Reçber;aile değerlerinin ve karşılıklı saygının çok önemli olduğunu, kendi kurumlarında halen ikinci kuşaktan en küçük kardeşin lider konumunda olduğunu, küçük yaşlardan itibaren işin içinde büyüdüğü için kendisinin de 6 yaşındaki oğlunu bazen iş yerine götürdüğünü, yeni kuşağın aile işinden önce başka kurumda çalışmasının faydalı olacağını belirtti.
