Alzheimer mı yaşlılık mı?

Yaşlılık insan hayatında fiziksel ve ruhsal değişimlerin görüldüğü bir dönem. Tüm organ ve sistemlerde yaşlılığa bağlı fizyolojik fonksiyon kaybı görülmesi ve birçok kronik hastalık yaşanması nedeniyle günlük ilaç kullanımı da artıyor.

Kişinin karakterine de yansıyan bu değişimleri kabul etmesi ve bunlara uyum sağlaması bazı zorlukları beraberinde getirebiliyor. Bu dönemde yaşlılığın doğası gereği kendini sosyal hayattan izole ediyor, duygulanma bozuklukları ortaya çıkıyor, direnci azalıyor. Beyin de şüphesiz bu yıpranmadan payını alıyor. Sağlıklı düşünemez, uygun tepkiler gösteremez, kendi organlarına hükmünü geçiremez hale gelişebiliyor. Ayrıca, yaşlılıktan gelen hastalıklar, özellikle demans / Alzheimer ise bu dönemin daha da güçleşmesine neden oluyor.

Zihnin işlevlerinin kaybetmesiyle ortaya çıkan demansa neden olan hastalıklar içinde ilk sırada Alzheimer geliyor. Hastalığının görülme sıklığı yaşla birlikte artıyor ve 65 yaş üstü 100 kişiden 8’inde Alzheimer tespit ediliyor. Bu nedenle yaşlılığın doğal sonucu olarak yaşanan unutkanlıkların Alzheimer’e işaret edip etmediği de en çok merak edilen hatta endişe edilen konular arasında yer alıyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu yaşa bağlı unutkanlığın depresyon, vitamin eksikliği veya tiroit problemleri gibi farklı nedenleri olabileceğine işaret ederek, ayırıcı tanı için mutlaka hekim tarafından


Peki unutkanlık sebebi Alzheimer mı yoksa yaşlılık mı?

1- Yeni öğrendiklerini unutuyor mu?

Alzheimer’ın en sık görülen belirtilerinden birini bellek kaybı ve özellikle de yeni öğrenilmiş bilginin unutulması oluşturuyor. Ayrıca hastanın önemli tarihleri veya olayları unuttuğu, aynı bilgiyi tekrar tekrar sorduğu gözleniyor. Eskiden kendilerinin çözümlediği şeyler için giderek artan bir şekilde hatırlatıcı notlardan, elektronik cihazlardan veya aile bireylerinden yardım alma ihtiyacı duymaya başlıyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişi zaman zaman isimlerin veya randevuları unutsa da daha sonra hatırlayabiliyor.

2- Plan yapmakta zorlanıyor mu?

Alzheimer’lı kişiler bir plan veya hesaplama yaparken becerilerinin değiştiğini fark edebiliyor. Bildikleri bir yemek tarifini uygulamakta veya aylık faturaları takip etmekte sorunlar yaşayabiliyor. Konsantre olmakta zorlanabildikleri için eskiye kıyasla kendi yürüttükleri işler daha uzun sürebiliyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Gelirini giderini dengelemekte zorlanan yaşlıların zaman zaman hatalar yapabildikleri gözlense de hayatları çok fazla etkilenmiyor.

3- Bildiği işleri tamamlayamıyor mu?

Alzheimer’lı hastaların sıklıkla günlük görevlerini tamamlamakta zorlandıkları gözleniyor. Bazen tanıdık yerlere özel araçları ile ulaşmakta, bütçelerini yönetmekte veya en sevdikleri oyunların kurallarını dahi hatırlamakta sorun yaşayabiliyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişiler, zaman zaman bir mikrodalga fırın veya televizyon ayarları gibi görece daha karmaşık işleri yapmak konusunda yardıma ihtiyaç duyabiliyor.

4- Zaman ve yer konusunda kafası mı karışıyor?

Alzheimer hastaları tarihleri, mevsimleri ve zamanın akışını takip edemeyebiliyor. Hemen o sırada yaşanmıyorsa bir şeyi anlamakta sorun yaşayabiliyor ve zaman zaman nerede olduklarını veya bulundukları yere nasıl geldiklerini unutabiliyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Haftanın hangi gününde olduğu konusunda kafa karışıklığı yaşayabilen kişilerin sonradan durumu çözümleyebildikleri görülüyor.

5- Okurken ya da renkleri tespit etmekte zorluk çekiyor mu?

Bazı kimselerde görsel problemler yaşanması Alzheimer hastalığının bir belirtisi olabiliyor. Okumada, mesafeyi muhakeme etmede, renk veya kontrastı tespit etmede zorlanabildikleri araç kullanmakta güçlük çektikleri gözleniyor.


Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Katarakta bağlı görme bozuklukları gibi daha çok fiziksel ve yaşlılığa bağlı görme ile problemler yaşanabiliyor.

6- Sohbet sırasında doğru kelimeyi zor mu buluyor?

Alzheimer hastalarının bir sohbeti takip etme veya katılmada sorun yaşamalarının da en belirgin işaretlerden biri olduğunu söyleyen Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu, “Hastalar, bir sohbetin ortasında durabilir ve nasıl devam edecekleri konusunda hiçbir fikir sahibi olamayabilirler veya kendilerini tekrar edebilirler. Kelimeler konusunda mücadele içinde olurlar, doğru kelimeyi bulmakta zorluklar yaşarlar veya nesneleri yanlış ifade ederler” diye konuşuyor,

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişiler zaman zaman doğru kelimeyi bulmakta zorluklar yaşasa da genel olarak herhangi bir sohbeti kolaylıkla yürütebiliyor.

7- Eşyalarını kaybediyor mu?

Alzheimer hastalığı olan bir kişi nesneleri alışılmadık yerlere koyabiliyor, kaybedebiliyor ve nereye koyduklarını da hatırlamıyor. Hatta bu kayıplar nedeniyle zaman zaman başkalarını hırsızlıkla suçlayabildikleri de gözleniyor. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte bu durum giderek sıklaşıyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişiler zaman zaman nesneleri yanlış yerleştirse de sonrasında arayarak bulabiliyor.

8- Karar vermekte zorluk yaşıyor mu?

Alzheimer hastaları muhakeme veya karar verme konuşunda değişiklikler yaşıyor. Örneğin para ile uğraşırken yanlış kararlar verdikleri için telefondaki pazarlamacılara büyük paralar kaptırmak gibi sorunlarla karşılaşabiliyor. Muhakeme yeteneklerindeki bu azalma nedeniyle giyim kuşamlarına ve öz bakımlarına daha az dikkat edebiliyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Zaman zaman, örneğin gereksiz bir ürünü satın almak gibi kötü kararlar verebiliyor. Ancak genel olarak daha güçlü bir muhakeme yeteneğine sahip oldukları görülüyor.

9- Sosyal aktivitelerden uzak mı duruyor?

Alzheimer hastaları, sevdikleri bir spor takımını takip etmekte veya sevdikleri bir hobiyi tamamlamak konusunda zorluk yaşayabildikleri için, hobilerinden, sosyal aktivitelerinden, iş projelerinden veya spor aktivitelerinden yavaş yavaş uzaklaşmak zorunda kalıyor. Hatta, yaşadıkları değişikliklerden dolayı sosyal olmaktan da kaçınmaya başlıyor.

Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişi takip konusunda sorun yaşamasa da iş aile ve sosyal yükümlüklerden bıkkınlık duydukları için sorumluluk almaktan kaçınabiliyor.

10- Şaşkın ve şüpheci mi davranıyor?

Nöroloji Uzmanı Dr. Esra Mıhçıoğlu, Alzheimer hastalarının zaman içinde mizaç ve kişiliklerinin de değişebildiğine işaret ederek, “Şaşkın, şüpheci ,depresif , korku dolu veya kaygılı olabilirler. Evde, işte, arkadaşlarla veya kendi konfor alanları dışındaki yerlerde kolaylıkla keyifleri kaçabilir” diyor.


Tipik yaşa bağlı unutkanlıkta ise: Kişilerin işlerini halletmekte çok spesifik yöntemler geliştirdikleri ve bir rutin bozulduğunda asabileştiği gözlenebiliyor.

Kendini seven sevgisini daha kolay paylaşır


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.