Kaşıntı neden oluşur? Kaşıntılara karşı ne yapmalı?

Medicana Bahçelievler Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Herman Mayısoğlu ciltteki kaşıntıların çoğunlukla sıradan görüldüğünü ancak çok kıymetli bir bulgu olduğuna dikkat çekti.

Birçok hastalık tanısının ancak kaşıntı yakınması ile beraber ortaya çıktığını ifade eden uzman doktor, kaşıntılar hakkında detaylı bilgi verdi. Kaşıntının deride kızarık kabarıklık, yamalar ve tırmık izleri şeklinde kendini gösterebileceği gibi herhangi bir bulgu göstermeden de varlığını ortaya koyabileceğini söyleyen Dr. Herman Mayısoğlu şu bilgileri verdi: “Bölgesel veya yaygın eşlik eden bir deri hastalığı veya sistemik olarak değerlendirdiğimiz tüm vücudu etkileyen bir hastalık ile beraberlik gösterebilir. Aynı zamanda herhangi bir objektif bir bulgu yani muayene esnasında ortaya çıkartılabilen bir rahatsızlık olmadan ve yine tüm yapılan tetkiklere rağmen beraberlik gösteren bir rahatsızlık olmadan da var olabilir.

Kaşıntı; baş ağrısı, diş ağrısı, karın ağrısı gibi hastayı hekime yönlendiren çok kıymetli bir bulgudur. Nedeni ortaya çıkarmak tıpta bütün hastalıklarda olduğu gibi tedavi açısından son derece önem taşır. Ayrıntılı muayene yapılması gereken en önemli şeydir. Bundan sonra gerekirse laboratuvar tetkikleri, radyolojik tetkikler ve yine biyopsi gibi daha ileri tetkikler de yapılabilir. Ancak her şeye rağmen ne yazık ki birçok kronik kaşıntılı hastalıkta neden ortaya konamamaktadır.”



“Kaşıntının Pek Çok Nedeni Olabilir”

Kaşıntının, yaşamın her döneminde ortaya çıkabilmekle beraber, özellikle derinin kurumasına bağlı olarak ileri yaşlarda daha sık kol ve bacaklarda görüldüğünü belirten Mayısoğlu, kaşıntının çeşitli hastalıklarla olan ilişkisini şöyle sıraladı:

  • “Egzama, sedef hastalığı, uyuz, bit, suçiçeği ve kurdeşen gibi değişik döküntülü hastalıklara eşlik edebilmektedir.
  •  İç hastalıklarına bağlı olarak da izlenebilir. Karaciğer hastalıklarında özellikle safra yollarının tıkanmasına bağlı olarak, böbrek yetmezliğinde, demir eksikliği anemisinde, tiroid hastalıklarında, bağırsak parazitlerine bağlı lösemi ve lenfoma gibi kanser hastalıklarında da yaygın olarak kaşıntı görülebilir.
  • Psikolojik hastalıklarda yine karşımıza kaşıntılar çıkabilmektedir. Bireyin ruhsal durumunu olumsuz etkilediğinden burada ayırıcı tanı çok önemlidir.
  • HIV –AIDS hastalığı da açıklanmayan kaşıntı durumunda mutlaka hatırlanması gereken bir tablodur.
  • İlaç kullanımı sırasında veya sonrasında yaygın kızarıklık ve kabarıklık şeklinde olabileceği gibi bölgesel olarak da izlenebilen döküntülü tablolar da kaşıntı ile beraber ortaya çıkmaktadır.”

“Gebelikte Kaşıntı Gebelik Kolestazına Bağlı Olabilir”


Gebelik döneminde kaşıntının döküntü ile beraber veya döküntü olmadan da izlenebileceğine dikkat çeken Dr. Herman Mayısoğlu, “En sık deri kurumasına bağlı olarak gebelikte kaşıntı izlenir. Ayrıca gebeliğin sonlarına doğru safra yollarının tıkanmasına bağlı olarak izlenen gebelik kolestazı olarak isimlendirilen tablo hem anne, hem bebek açısından son derece sıkıntılı bir durum olduğundan iyi yönetilmelidir. Burada döküntü olmadan derideki tırmalama izleri kolayca izlenebilir. Gebelikte genel olarak kaşıntı, gebelik sonlanıncaya kadar devam eder” dedi.

Ciltte lekeler ciddi hastalıkların işareti olabilir!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.