Kılıçdaroğlu’ndan muhtarlar için 10 maddelik vaat

Kemal Kılıçdaroğlu, “Bize yetki verirseniz Muhtarlık Temel Kanunu’nu çıkaracağız. Muhtarlar demokrasinin temeli olacak” dedi ve muhtarlar için 10 maddelik vaat listesini açıkladı.

kemal Kılıçdaroğlu muhtarlar için 10 maddelik vaat

“Muhtarlar için kanun taslağı hazırladık”

Bize yetki verirseniz Muhtarlık temel kanununu çıkaracağız ve muhtarlar demokrasinin temeli olacak. Niye muhtarlar için birleşik oy pusulası getirilmiyor. Kim savunuyor, biz savunuyoruz. Peki muhtar seçildiyse nerede oturacak. Türkiye’de bir yerde bir muhtarlık binası olması lazım. Bizim bazı belediyelerimizde bu yapılıyor. Bizim bazı belediyelerimiz muhtarlara personel görevlendiriyorlar. Bir sekreterin ve yardımcının mutlaka muhtarın yanında olması lazım. ”

Muhtarlar için 10 maddelik vaat

Kemal Kılıçdaroğlu, muhtarlar ile ilgili olarak vaatlerini 10 maddede açıkladı:


1- 82 değişik kanunda ve 354 maddede muhtar adı geçer. Bunların tamamını ne ben bilirim ne de bir muhtar, hakim, avukat bilir. Belediye kanunu var. Büyükşehir, milletvekili kanunu var. Seçimle mi geliyorlar, evet. Muhtar seçimle mi geliyor, evet. Niye onun bir kanunu yok? 105 maddeden oluşan bir muhtarlık kanun taslağı hazırladık. Muhtar arkadaşlara göndereceğim. Sizden gelen önerilerle bunu düzelteceğiz. Bize yetki verirseniz muhtarlık kanunu çıkaracağız.

2- Muhtarlar için niye birleşik oy pusulası esası getirilmiyor? Vatandaş hangi muhtarı beğeniyorsa oraya mührünü basar. Şaibe de olmaz, kırgınlık da olmaz.

3- Belediye başkanı seçildiği zaman makamı var. Memurları var. Milletvekilinin de makamı var. Personeli var. Muhtar seçildi, nerede oturacak? Kesinlikle Türkiye’de nerede muhtar varsa orada bir muhtarlık evinin olması lazım. Doğrudan devlet tarafından yapılması lazım. Bizim bazı belediyelerimiz bunu yapıyor ama bu belediyelerin insafına bırakalacak bir konu değil. Kanun çıkaracaksınız.

4- Muhtar seçiliyor, yanında bir sekreter bile yok. Muhtar bir yere giderse kapatmak zorunda. Bizim bazı belediyelerimiz birer personel görevlendiriyor. Ama bu yetmez. Doğrudan doğruya belediye veya il özel idaresi muhtara bir kişi görevlendirecek. Bir kişinin mutlaka muhtarın yanında olması lazım. Muhtarlık bütçesi oluşuncaya kadar aylığını il özel idresi ya da belediye ödemeli.

5- Köy tüzel kişilikleri yeniden inşa edilmek zorunda. Mahalleye döndürdüler. Yarın onlar elektrik, su parası, emlak vergisi… Köydeki adamdan ne istiyorsunuz?

6- Sosyal yardımlar kesinlikle muhtarlar aracılığıyla dağıtılmalıdır. Kimin fakir olup olmadığını en iyi muhtar bilir.

7- Bazen kentlerde belediye meclisi bir karar alır, sizin mahallenizle ilgili. Muhtarın haberi olmaz. Kesinlikle mahalle ile ilgili karar alınacaksa o kararın görüşüldüğü belediye meclisinde muhtar söz ve karar sahibi olmalıdır.

8- Belediye Kanunu 75. maddesi, ‘Belediyeler, belediye meclisi kararıyla kamu kuruluşları ile ortak proje geliştirebilir” diyor. Ama muhtar ile ortak proje geliştiremiyor. Muhtarlık bir kamu kurumu olarak belediye kanununda yer almalı.


9- Türkiye Belediyeler Birliği var ama muhtarlar birliği yok. Yasal olarak oluşturulması lazım.

10- Muhtarlığı bir kurum olarak düşünüyorsanız onu güçlendirmeniz lazım. Muhtarlığın bir bütçesi olması lazım. ‘Parayı nereden bulacağız’ diyeceksiniz. Emlak vergisi toplanıyor. Nereye gidiyor bu para, belediyeye gidiyor. Demek ki o mahallenin çevresindeki konutlardan alınan emlak vergisinin belli bir payının muhtarlığa tashih edilmesi lazım.

kemal kılıçdaroğlu
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP’nin grup toplantısında konuştu.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından öne çıkanlar:

“Dün 23 Nisan’dı. TBMM’nin açıldığı tarihti. Ben TBMM’nin açılış konuşmasını yaparken iktidar kanadından çok rahatsız oldular. Neden rahatsız oldular biliyorum. Ben Meclis’e Gazi Meclis diyorum onlar aksak meclis diyorlar.Ben Meclis’i savunuyorum onlar tek adam rejimini savunuyorlar ondan çok rahatsızlar. 15  Temmuz darbesine karşı mücadele eden 107 milletvekiline şükranlarımı sundum. 15 Temmuz darbe girişimine nasıl karşı olduysak 20 Temmuz darbesine de öyle karşı çıkacağız.

“Haziran ayı diktatörleri yolcu edip demokrasiyi getireceğimiz aydır”

Bu seçimler söz konusu vatansa gerisi teferruattır seçimidir. Biz önce 301’i aşacağız, sonra yüzde 60’ı alacağız. Bu nedenle hepimize görev düşüyor. Bu ülkeyi bayrağını seven herkes sandığa. Büyük bir gururla gidecek. Haziran ayı bir bayram ayı olacaktır. Haziran ayı diktatörleri yolcu edip demokrasiyi getireceğimiz aydır.

“Yörük kültürünü en iyi Atatürk bilir”

Yörüklere Türklenlere zulüm yapılmış. Evet yapılmış, sen tarih bilmiyorsan ben ne yapayım. Padişah zulüm etmese Dadaloğlu çıkar mıydı? Ben bütün yörük Türkmen arkadaşlarıma söz verdim. Kılıçdaroğlu olarak ben her türlü zulme karşı çakacağım. Yörük kültürünü en iyi Gazi Mustafa Kemal Atatürk bilir. Yörük çadırında duman tütüyorsa olay bilmiştir. Onlar Firavun’dan biz Musa’dan yanayız.

“Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı”

Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İyi Parti’ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapatacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık?

“Yüzde 49,5 alan Davutoğlu’nu kapının önüne koydular; kimse savunmadı, biz savunduk.”

Bu kararı niye aldık? CHP’nin kültürünü de o zat öğrensin diye anlatıyorum. Merhum Erdal İnönü ve Sosyal Demokrat Halkçı Parti, Türkeş’in, Demirel’in, Erbakan’ın siyasi yasaklarının kaldırılması için mücadele etti. Biz de kimse siyasi yasaklı olmasın diye mücadele ediyoruz. “Bana muhtar bile olamazsın dediler, cumhurbaşkanı oldum” diyor sana o yolu kim açtı? CHP açtı. Anayasa değişikliğini kim yaptı? CHP yaptı. Seni sevdiği için mi? Hayır demokrasi için açtı. Ahmet Davutoğlu’nu kapının önüne koydular kim savundu, biz savunduk. Yüzde 49.5 alan bir partinin lideri kapının önüne konulamaz. Bizden başka savunan olmadı. Recep Bey sanıyor ki ben konuşursam CHP’de korkar. Recep Bey sen anlamadın mı, biz Kuvayı Milliye’den geldik. 15 arkadaşımı da gözlerinden öpüyorum. 450 kilometre yürüdüm, niye yürüyorsun dediler. Adalet var diyemediler.

“15 arkadaşımızı görevlendirdik, toplumda büyük sevinç oldu”

Bu ülkenin ülkücü, muhafazakar, liberal demokratlarına sesleniyorum; gelin yeniden cumhuriyeti inşa edelim, birlikte mücadele edelim. Kişisel beklentimiz yok, söz konusu vatansa gerisi teferruattır. 15 arkadaşımızı görevlendirdik, toplumda büyük sevinç oldu. Birilerinin rengi attı, bizi anlayamazlar. Demokrasi tramvay gibidir istediğim yerde inerim diyen adam bizi anlayamaz. Bizim liderimiz Allah’ın bütün vasıflarını toplamıştır diyenler bizi anlayamazlar. Bizim liderimiz ikinci peygamberimizdir diyenler bizi anlayamazlar. Kula kulluk etmeyin dedik, siz bizi anlayamazsınız dediler. Demokrasi hukuka uygun kafa ister, sizde bu yoksa ben ne yapıyım?

“250 gramlık ekmeği 200 grama düşürdüler”


Referandumda ne diyorlardı, ‘evet’ çıkarsa ekonomi depara kalkacak dediler. Ne oldu, dolar şaha kalktı, euro şaha kalktı. Vatandaşın 250 gramlık ekmeği 200 grama düştü. Bugün Denizli’de bir inşaat ustası intihar etmiş. Cebinden borç ihtarnamesi çıkmış. Ben bu Recep’e nasıl sormayayım, sen badem sütü ile beslenirken bu vatandaş intihar ediyor. Vallahi de billahi de yatacak yeriniz yok. 150 milyar dolar tefecilere faiz ödediler. Sürekli konuşuyorsun, ‘Ey Kılıçdaroğlu biz bunu ödemedik’ desene. Türkiye Cumhuriyeti en yüksek faizle borçlanıyor. Buna rağmen para bulamıyor.”

İyi Parti 24 Haziran seçimlerinde hazine yardımı alamayacak


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.