Parkinson nedir? Parkinsonun sebebi dopamin eksikliği mi?

Parkinson genelde 50 yaş üzerinde ortaya çıkan kronik bir hastalık. Ellerde titreme ve yürüyüşte yavaşlama şeklindeki belirtilerle ortaya çıkıyor. Peki parkinsonun sebebi dopamin eksikliği mi?

Beyinde dopamin üreten nöronlarda dejenerasyona bağlı dopamin eksikliğinin hastalığın temel nedeni olduğunu belirten uzmanlar Parkinson’da düzenli ilaç kullanımı ve doktor kontrolünün önemine dikkat çekiyor.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, Parkinson’un beyinde dopamin isimli bir maddenin eksikliğine bağlı oluşan bir hareket bozukluğu olduğunu söyledi. Doç. Dr. Barış Metin, Parkinsonun belirtilerinin hareketlerde yavaşlama, ellerde veya ayaklarda titreme ve kaslarda katılık olduğunu söyledi.


Parkinson tedavi edilebilir

Doç. Dr. Barış Metin, Parkinson’un genelde 50 yaş üzerinde ortaya çıkan kronik yani uzun süreli bir rahatsızlık olduğunu belirterek “Hastalık genelde tek bir uzuvda titreme veya katılıkla başlar. Zaman içinde diğer uzuvlara yayılabilir. Parkinson hastalığı tedavisi olan bir hastalıktır ancak bu tedavi genelde yaşam boyu ilaç kullanılmasını gerektirir” dedi.

Ellerde titremeye dikkat!

Hastalığın belirtilerini de anlatan Doç. Dr. Barış Metin, şu bilgileri verdi:


Parkinson hastalığında ellerde özellikle istirahat halinde yani kişi herhangi bir iş yapmazken titreme görülür. İkinci olarak yürüyüş yavaşlaması olabilir. Bu yavaşlama genelde küçük adımlarla yürümeye bağlıdır. Kişinin el hareketlerinde de yavaşlama olabilir. El hareketlerinde yavaşlama günlük işlerini yapmasını engelleyebilir. Son belirtisi de kas katılığıdır. Bu belirti kendini genelde kas ve eklem ağrıları, giyinip soyunmada zorluk şeklinde belli eder.

Dopamin eksikliği temel neden

Beyinde dopamin üreten nöronlarda dejenerasyona bağlı dopamin eksikliğinin temel Parkinson nedeni olduğunu ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, “Bazı hastalarda beyinde damar tıkanıklığına bağlı da belirtileri görülebilir” dedi.

İlaçların düzenli kullanılması çok önemli

Parkinsonlu hastaların tedavisinde ilk olarak beyinde eksik olan dopamini tamamlayan ilaçlar kullanıldığını ifade eden Doç. Dr. Barış Metin, “Birçok hasta bu tedavilerle yaşamlarını normal ya da minimal sıkıntı yaşayarak sürdürebilir. Tedavide hastanın yapması gereken ilaçları doktorun söylediği şekilde ve muntazam almasıdır. İlaçlara ek olarak bazı hastalarda fizyoterapi de yaşam kalitesini artırmak için kullanılabilir. Küçük bir hasta grubunda ilaçlar uzun süre kullanıldıktan sonra fayda etmemeye veya yan etkiler yapmaya başlayabilir. Bu durumda özellikle beyne ameliyatla uyarıcı elektrot yerleşme tekniği kullanılabilir” diye konuştu.

Tedavi ile normal yaşama devam edilebilir


Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Barış Metin, önerilerini şöyle sıraladı: “Hastalık yaşam boyu ilaç kullanılması gereken bir hastalık olduğundan hastalarımızın öncelikle ilaçlarını düzenli kullanmasını ve düzenli hekim kontrolüne gelmelerini tavsiye ederim. Son yıllarda bu hastalığın tedavisinde birçok yeni ilaç kullanıma girdi ve bu ilaçlara bağlı yaşam kalitesi arttı. Hastalarımızın Parkinson teşhisi konulduğunda umutsuzluğa kapılmasına neden olacak bir durum yoktur. Birçok hastamız tedavi ile normal yaşamlarına devam edebilmektedir.”

Alzheimer hastalarına özel 15 muhteşem öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.