Günlük koşuşturmalar, hayat mücadelesi derken bazen vücudumuzun sesine kulak tıkıyoruz.
Medical Park Fatih Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Canan Öztürk, çoğumuzun ciddiye almadığı soluk cilt, tırnak kırılması veya kaş dökülmesinin aslında tiroid ve böbrek hastalıklarının habercisi olabileceğini söyledi.
Uzmanların ‘kendi kendinizin doktoru olun’ tavsiyesini kulak ardı etmeyin. Çünkü hastalıklar vücudumuzla çeşitli sinyaller vererek ‘geliyorum’ der. Medical Park Fatih Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Canan Öztürk, çoğumuzun dikkate almadığı saç – kaş dökülmesinin, tırnaklardaki değişimin aslında ne kadar önemli olduğunun altını çizdi.
Sigara ve kansızlığa dikkat!
Herkes daha parlak, canlı ve sağlıklı bir cilde sahip olmak ister. Özellikle günümüzde, stres, klimalı ortamlar, egzoz dumanı, makyaj malzemeleri, sağlıksız beslenme, sigara, alkol kullanımı ve güneş cildimizi olumsuz etkiler. Ciltteki solukluk, bazen cilt yapımızla ilgili olabilir. Özellikle cilt rengi tipi 3 ve 4 olanlarda yapısal olarak görülebilir. Ancak demir eksikliğine bağlı kansızlığınız varsa, tiroid (guatr) hastalığınız varsa ya da böbreklerle ilgili bir sıkıntı varsa ciltte solukluk ortaya çıkabilir.
Renk değişiminin sebebi böbrekler olabilir!
Bu hastalıkların tek belirtisi ciltte solukluk değildir. Özellikle kansızlık probleminde tırnaklarda kırılma, geç uzama ve kaşık tırnak görünümü, kaşıntı, saçta ve kaşta dökülme görülebiliyor. Yine tiroid hastalıklarında saçta ve kaşlarda özellikle dış kenarda dökülme, ciltte kuruluk ve kaşıntı tırnaklarda kırılma olabilir. Böbrek hastalarında ise ciltte solukluk, hafif kahverengiye doğru renk değişikliği ve kaşıntı görülebilir. Özellikle cildimizde aniden ortaya çıkan bir solukluk varsa mutlaka doktorunuza muayene olarak,gerekirse tetkik yapılması uygun olur. Eğer bu solukluğa neden olan bir hastalık tespit edilirse, buna yönelik tedaviler başlanır.
Güzelliğin sırrı mutfakta!
Bu tedavilere ek olarak, cildimizin daha parlak ve canlı görünmesini sağlamak için destek olarak besinlerden faydalanmak mümkün. Özellikle demir açısından zengin besinler, ıspanak, roka, maydanoz gibi yeşil yapraklı sebzeler, kırmızı et, çekirdekli kuru üzüm, kuru erik ve hurma,nohut ve kuru fasulye gibi baklagiller, dut ve keçiboynuzu pekmezi, yumurta, buğday, arpa, yulaf gibi tahıllarla beslenmek gerekiyor.
Genel cilt sağlığımız için somon balığı, badem, ceviz, semizotu, zeytinyağı, avakado, portakal, limon, havuç ve mango masalarımızda olması gereken yiyecekler. Yeşil çay gibi antioksidan özelliği yüksek çaylar ile bol su içmek gerekiyor. Öte yandan yaşın ilerlemesiyle cilt parlaklığını kaybedebilir. Bunun için mutlaka cildimizi çok iyi güneşten korumamız, cilt tipimize uygun nemlendirici krem kullanmamız, egzersizi hayatımıza katmamız gerekiyor. Bunlara ek olarak erken dönemde doktorunuzla birlikte konuşarak, destekleyici işlemlere başlamak faydalı olacaktır.