Üniversite sınavı için nasıl ders çalışılmalı?

Geri sayım başladı. Milyonlarca öğrenci hem iyi bir lise, hem de iyi bir üniversite için merkezi sınavlara girmeye hazırlanıyor. Ancak sınavın öğrenciler üzerinde kurduğu baskı bir yana yarattığı stres, öğrencilerde eksik olan konuların yetişmeyeceği düşüncesini besliyor.

Bu düşünce ve stresin sınav dönemindeki öğrencilerin en son ihtiyaç duyduğu unsur olduğunu vurgulayan Doğru Cevap Eğitim Kurumları Eğitim Koordinatörü Yusuf Yıldırım, sınava az bir süre kala nasıl çalışmaları gerektiğini anlatıyor.

Konu tomografileri çıkarın

Stresi doğru yönetmek ve az kalan bu süresi en iyi şekilde değerlendirmek için öncelikle sorumlu olduğunuz tüm konuları bir kağıda yazıp ya da bir çizelge oluşturup konulardaki yeterlilik düzeyinizi değerlendiren puanlar verin. Puanlamayı 10 üzerinde verebileceğiniz gibi 100 üzerinden de verebilirsiniz. Daha nesnel bir puanlama yapmak için, puan vereceğiniz konu ile ilgili testlerde ya da deneme sınavlarında hangi oranda doğru cevap verdiğinizi baz alabilirsiniz. Örneğin; Matematik dersinin Logaritma konusundaki yeterliliğinize puan vereceksiniz. Logaritma konusunda daha önce çözdüğünüz testlerde her 10 soruda 7’ye yakın bir doğru elde ettiğinizi varsaydığımızda, yeterlilik düzeyi 10 üzerinden 7 ya da 100 üzerinden 70’tir.


Odak noktanızı eksik konulara çevirin

Konu tomografinizi çıkardıktan sonra geçmeniz gereken diğer bir adım, 10 üzerinde 6 (100 üzerinden 60) ve daha düşük puanlı konuları belirlemek olmalı. Böyle bir çizelge çıkardığınızda, eksik olduğunuz konuların sayısının o kadar da fazla olmadığını göreceksiniz. Üstelik bu farkındalık, çalışma motivasyonunuzu ve eksikleri tamamlamak için plan yapma inancınızı da arttıracaktır. Belirlenen düşük yeterlilikteki eksik konulardan sonra tespit etmeniz gereken eksiklerin ne zaman tamamlanacağıdır. Sonrasında ise eksikleri hangi yöntemlerle gidereceğinizi belirlemelisiniz. Bu yöntemler ders tekrarı, ders anlatım videoları, soru çözme, özel ders, özel etüt şeklinde olabilir.

Olabildiğince fazla soru tipi tanıyın

Merkezi ve çoktan seçmeli sınavlarda başarılı olabilmenin temel koşulu, sık sık ve verimli soru çözmektir. Ne kadar çok soru çözerseniz o kadar farklı soru tipi görme imkanına sahip olursunuz. Öğrenciler bazı durumlarda çok iyi bildikleri bir konuda, sadece soru tipini ilk defa gördüğü ve sorunun mantığını anlayamadığı için bile yanlış yapabiliyor. Üstelik soru çözmek size o konuları tekrar etme fırsatı da sunuyor. Farkına varmadan konuları defalarca tekrar ediyorsunuz. Bu durum ise bilgilinin kalıcılığını ve çağrıldığında geri gelme hızını artırıyor.


Dikkat! Biyolojik saat işliyor

İnsanlar biyolojik olarak bir ritme sahiptir. Düzensiz hayata sahip kişilerin bozuk dahi olsa bir biyolojik ritimleri vardır. Bu sebeple sınava hazırlanan öğrencilerin;

  • Kesinlikle düzenli bir hayatları olmalı.
  • Uyku ihtiyaçlarını doğru şekilde karşılamalı.
  • Sağlıklı beslenmeli.
  • Ayrıca sınav esnasında ya da sınava hazırlanırken yüksek performans ve başarı için fiziksel egzersizleri asla ihmal etmemeliler.

Biyolojik olarak günün aynı saatlerinde aynı işleri yapmak, o işin yapılmasını kolaylaştır. Bu davranışlar bir süre sonra alışkanlık olarak hayatımıza yerleşir. Ders çalışma, soru çözme gibi etkinliklerimizin de bir biyolojik ritme sahip olması, bizi ders başına oturma konusunda yaşayacağımız olası isteksizlikten kurtaracaktır. Özellikle baharla birlikte bedenimizde oluşacak halsizlik, isteksizlik gibi mevsimsel sendromları daha kolay atlatmak için biyolojik ritminizi sınava göre ayarlamamız son derece önemlidir.

Olumlu Düşünün

Sınavlara hazırlanırken öğrencilerin önündeki en büyük engel, olumsuz düşüncelerden kaynaklı strestir. Çünkü stres birçok sağlık sorunundan daha ağır sonuçları olan bir durumdur. Bu noktada öğrencilerin unutmaması gereken en önemli düşünce, olumsuz düşüncelerin sınav başarısına hiçbir katkısı olmadığıdır.


Olumlu düşünmek ise çalışma isteğini olumlu yönde etkileyen en güçlü duyguların başında gelir. Belki, sadece olumlu düşünerek başarıya ulaşamazsınız ama gerekli motivasyon kaynağını sağlamış olursunuz. Sonrasında ise sistemli, planlı ve bir hedefe yönelik olarak çalışmak şarttır. Belli bir sistem, plan doğrultusunda çalıştığınızda artık olumsuz düşünmek anlamlı değildir. Kendinizi başarı konusunda içsel olarak motive etmeli, başarıya adım adım ilerleyerek ulaşacağınızı aklınızdan çıkarmamalısınız.

ÖSYM’den LYS için çılgın saat kuralı: 09:45


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.