19 Mayıs 1919; kutlu savaşın ilk adımının atıldığı gün. Büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı gün.
19 Mayıs 2018’de gündeme düşen iki haber:
Birinci olay, İzmir’de. İzmir Atatürk Lisesinde, İzmir Marşı okumak yasak! Müdür bey siyasi bulmuş marşı, gençleri bastırmaya çalışmış. Oysa ne diyordu İzmir Marşında:
“İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar
Altın Güneş Orada Sırmalar Saçar
Bozulmuş Düşmanlar Yel Gibi Kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa
Adın Yazılacak Mücevher Taşa
İzmir’in Dağlarında Oturdum Kaldım
Şehit Olanları Deftere Yazdım
Öksüz Yavruları Bağrıma Bastım
Kader Böyle İmiş Ey Garip Ana
Kanım Feda Olsun Güzel Vatana
Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa
Adın Yazılacak Mücevher Taşa…”
Yer İzmir Atatürk Lisesi
Öğrenci Türk, müdür Türk, İzmir’i desen o zaten bizim. Peki siyasi olan ne? “Yaşa Mustafa Kemal paşa” yaşa kısmı mı, “canım feda yüce vatana” kısmı mı?
Sahi bu ülkenin kurucusuna olan özlemi anlatan, vatan sevgisini anlatan bir marş bir eğitimciyi neden rahatsız eder?
İkinci olay keşke rahatsızlık bununla kalsaydı dedirtecek cinsten. Bu kez yer Samsun. Atatürk’ün o kutlu savaşı başlattığı yerden. İstiklal harbinin tohumlarının atıldığı, Mustafa Kemal Atatürk’ün özgürlük meş’alesini yaktığı kentte meş’aleli yürüyüş yasak!
Her yıl Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) tarafından düzenlenen yürüyüşe bu yıl izin yok! OdaTV’den Bülent Karslıoğlu’nun yaptığı haberde valilik yazısında “19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı etkinlikleri kapsamında yapılması düzenlenen ‘Fener Alayının’ yapılması Valiliğimizce uygun görülmemiştir.” denildiği ortaya çıkıyor.
“Uygun görülmemiştir” derken? Alternatifi nedir peki? Unutmak mıdır mesela dünü? Bizim için gencecik yaşta yitip gidenlerin bize armağan ettikleri bayramı en coşkulu halde kutlamayıp ne yapmamız gerekmektedir? Bize yol açan, bize gelecek veren bugün başımız dimdik gezmemizi sağlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk için; “Doğum günün kutlu olsun Atam” diyerek geçmek mi gerekir? Yoksa caddeler boyu haykırmak mı gerekir : “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa!” diyerek…
O Mustafa Kemal ki hasta yatağında, hasta derler diye bayrama katılan. O Mustafa Kemal ki, kendini selamlamaya gelen gençler için ayağa kalkan. O Mustafa Kemal ki bugün kendisine küfreden adama bile özgürlük veren.
Bugün 19 Mayıs 2018… Bugün gelincik tarlasına dönecek dört bir yan. Bugün Ata’mızın doğum günü. Elimizde bayrağımız yüreğimizde hiç bitmeyen sevgisiyle şarkılarla, marşlarla kutlayacağız. Bugün bir kez daha yemin edeceğiz izinden ayrılmayacağımıza. Yolun yolumuz, sözün ışığımız. Okuyun efendim, anlayın ve ezber edin hitabeyi henüz biri çıkıp siyasi bulmadan evvel!
Atatürk diyor ki:
Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti’ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin!
Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve cumhuriyetine kasdedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.
Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr-ü zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk İstiklâl ve Cumhuriyeti’ni kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
19 MAYIS ATATÜRK’Ü ANMA GENÇLİK ve SPOR BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN