Beşiktaş sezon sonunda neden düşkırıklığına uğradı?

Beşiktaş, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde harikalar yaratırken Türkiye sahalarında büyük bir düşkırıklığı yaşadı. Kara Kartal neden hüsrana uğradı?

Beşiktaş sezon sonunda neden düşkırıklığına uğradı?

Beşiktaş, 2017-18 sezonunun başında güçlü kadrosu, oturmuş oyun sistemi ve önceki iki sezon elde ettiği şampiyonluk deneyimi nedeniyle Süper Lig ve Türkiye Kupası şampiyonluğu için bir numaralı favori olarak görülüyordu. Sezon sonundaki tabloya baktığımızda Şampiyonlar Ligi’nde Türk futbol tarihine geçen birçok rekora imza atarak büyük bir başarı kazanmakla birlikte Süper Lig ve Türkiye Kupası’nda hüsrana uğradığını görüyoruz. Siyah Beyazlılar, Şampiyonlar Ligi’nde gösterdikleri büyük başarıya karşın Türkiye sahalarında neden kupa kazanamadılar?

Kadro kuruluşu doğru yapılmadı.

Beşiktaş’ın Türkiye sahalarındaki başarısızlığının nedenlerini saptamak için geriye dönüp sezon başına bakmamız gerekir. Sezon başında yapılan kadro kuruluş çalışması takımın sezon sonunda alacağı derece için belirleyici bir öneme sahiptir. Üç kulvarda başarılı olabilmek için alternatifi bol, güçlü ve geniş bir kadro kurulması gerekiyordu.


UEFA mali ölçütlerinin katı kuralları altında hareket etmek zorunda kalan Beşiktaş yönetiminin transfer döneminde yanlış tercihler yaptığı sezon başladıktan sonra görüldü. Maç takvimi sıkışmaya başlayınca Şenol Güneş yorgun as oyuncuları dinlendirmek için yedek oyunculara yer verdi; takımın yedek oyuncuları as oyuncuların yerine dolduracak kadar kaliteli olmadığı için rotasyon sonucunda puan kayıpları yaşandı. Başka bir deyişle, Şampiyonlar Ligi’nde kazanılan başarının faturası ağır oldu.

Savunma hattı yaşlı ve uyumsuzdu.

Beşiktaş’ın savunma hattı Portekizli büyük yıldız Pepe’nin liderliğinde oynadı. Pepé, üstün yeteneği ve deneyimi sayesinde çok başarılı bir performans gösterdi ama yanında oynayan Tosiç’in pozisyon ve zamanlama hataları, Gökhan Gönül’ün yaşı ve sakatlığı nedeniyle form düşüklüğü yaşaması, Vida’nın ligin ikinci yarısında gelmesi nedeniyle uyum sağlamakta güçlük çekmesi Siyah Beyazlılar’a sürekli olarak zor anlar yaşattı. Pepé, Adriano ve bazı maçlarda hücuma yaptığı katkı sayesinde Caner sezon boyunca sivrilen oyuncular oldular.


Orta saha Tolgay ve Oğuzhan’ın omuzlarındaydı.

Orta sahada Atiba Hutchinson yaşı nedeniyle bu sezon iyi bir performans gösteremedi, Medel takıma ısındıktan sonra yararlı işler yaptı. Tolgay ve Oğuzhan birbirlerini yedekleyerek oyun kurucu mevkini başarıyla doldurdular.

Cenk’in Everton’a transferi hücum hattında büyük bir güç kaybına neden oldu.

Takımın hücum hattı Ricardo Quaresma’nın sihirli bilekleri, Talisca’nın yaratıcılığı, Cenk ile Babel’in son vuruş yeteneğiyle sonuca gitti. Sezonun devre arasında Cenk’in Everton’a transfer olması takımın hücum gücünde büyük bir kayba neden oldu. Zira, Mustafa Pektemek, Vagner Love, Jeremain Lens ve Alvaro Negredo yetersiz performans gösterdikleri için Siyah Beyazlılar Süper Lig’in ikinci yarısında gol yollarında tehdit edici olamadı.

Ziraat Türkiye Kupası’nda oynanan Beşiktaş – Fenerbahçe maçı kırılma noktasıydı.

Beşiktaş ile Fenerbahçe arasında oynanan ve 2-2 beraberlik ile sonuçlanan yarı final birinci maçı Beşiktaş’ın düşüşünü başlatan en önemli etkindi. Ricardo Quaresma’nın aldığı beş maçlık ceza sonucunda Siyah Beyazlılar’ın hücum gücü zayıf kaldı; bu durum arka arkaya puan kayıpları yaşanmasına yol açtı. Quaresma döndükten sonra takım olarak iyi bir performans gösterilemeyince Beşiktaş için şampiyonluk yarışından kopmak kaçınılmaz oldu. Ziraat Türkiye Kupası’nın yarı final ikinci maçıyla ilgili yaşanan olayların oyuncuların morali üzerinde doğurduğu sarsıntının bu kopuşu körüklediğinin altını çizmekte de yarar var tabii ki.

Beşiktaş önümüzdeki yedi yılın kadrosunu kurmalı.


Beşiktaş yönetimi bu sezon transfer döneminde çok dikkatli hareket etmeli. Pepé ve Quaresma dışında kalan 30 yaşın üzerindeki oyuncular ile yollarını ayırarak yerlerini 25 yaşından genç oyuncular ile doldurmalı. Yurtiçi ve yurtdışındaki maliyeti düşük genç oyunculara yönelerek önümüzdeki 6-7 sezon boyunca Beşiktaş’ı taşıyacak genç bir iskelet oluşturmak en doğru yol gibi görünüyor. Şenol Güneş’in teknik becerileri sayesinde bu genç kadro final maçı İstanbul Vodafone Park’ta oynanacak olan Avrupa Ligi’nde zafere ulaşabilir, süper lig ve kupada şampiyonluğa imza atabilir.

BJK, GS ve FB’nin sosyal medya analizi


Koray Erdivanlı
1975 yılında İstanbul’da doğdu. 1993 yılında Özel Işık Lisesi’nden mezun olduktan sonra 1998 yılında Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi (Fransızca) bölümünden lisans derecesi aldı. Western Michigan University ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nde MBA dalında yüksek lisans yaptı. 2021 yılında Hacıbektaş Belediyesi tarafından düzenlenen kısa öykü yarışmasında 'Üç Öğüt' adlı öyküsüyle birincilik ödülü; 2022 yılında 25. OŞYAD Geleneksel Şiir Yarışması'nda 'Gurbet' adlı şiiriyle özendirme ödülü kazandı. 2022 yılında 'Yeşil Güller' adlı öykü kitabı ve 'Öfkeli Dargınlık' adlı tiyatro oyunu, 2023 yılında 'Dantelli Tuzak' adlı romanı yayınlandı. Başlıca uğraşlarından biri olan filateli alanında 'Çanakkale Savaşı' ve 'İbn-i Sina' temalı koleksiyonlarıyla beş madalya kazandı. Özel sektörde insan kaynakları alanında yönetici olarak çalışmaktadır. Tarih, spor, sinema ve müzik başlıca ilgi alanları arasındadır.