“Girişimciler için Biyomimikri” projesi, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği Bakanlığı, Türkiye Ulusal Ajansı ERASMUS+ Programı kapsamında, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı – TÜKÇEV öncülüğünde ve genel koordinatörlüğünde, MENTUS Medya, İspanya, Hollanda Biomimikri Vakıfları, A.B.D Trenddesk Kuruluşu ile İstanbul Şehir Üniversitesi ve TOBB Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirildi.
T.C. Avrupa Birliği Bakanlığı ve TÜKÇEV’den Dünya’da Bir İlk!
Dünyaya yön veren, inovasyon yeteneği yüksek, startup aşamasındaki şirketlerin ve girişimcilerinin farkındalığında olan TÜKÇEV, “Girişimciler için Biomimikri” projesini başlatmış ve bu bağlamda açık lisansla yayın yapan online eğitim platformu www.biomimicryfe.com, girişimciler başta olmak üzere doğa, teknoloji ve gelecek ile ilgilenen herkesin erişimine açıldı.
Biyomimikri Nedir?
Biyo (yaşam) ve mimikri (benzetim) kelimelerinin biraya gelmesiyle oluşturulan Biyomimikri kavramı; doğanın içindeki formları, süreçleri ve sistemleri rehber alarak, doğanın öğretileri ile gezegene daha az zarar veren çözümler geliştirilmesini kapsıyor. Biyomimikri “yeni bir inovasyon disiplini”, “çok disiplinli tasarım yaklaşımı”, “doğa ile yeni bir ilişki” veya “sürdürülebilir gelişim etiği” olarak tanımlananıyor.
Farklı alanlardan Biyomimikri’ye üç örnek
Cırt cırt Biyomimetik’in en yaygın bilinen örneklerinden biri. Cırt cırt, 1941 yılında İsviçreli mühendis George de Mestral tarafından köpeğindeki pıtrakları çıkardıktan ve nasıl çalıştığına daha yakından bakmaya karar verdikten sonra icat edildi. Pıtrak iğnelerinin sonunda bulunan küçük kancalar, şimdi her yerde bulunan cırt cırtı yaratmak için ona ilham verdi.
Bilim insanları, V şeklinde uçan sürüleri incelediğinde öndeki kuşun kanatlarını çırptığında, arkasındaki kuşun uçmasını kolaylaştıran yukarı yönlü bir hava akımı yarattığını keşfetti.
Bu sayede kuşlar, tek başlarına kat edebilecekleri mesafeyi yüzde 70’in üzerinde bir oranla arttırabiliyorlardı. Stanford Üniversitesi’ndeki bir grup araştırmacı, aynı taktiği kullanarak yolcu uçuşlarında yakıt tasarrufu elde edilebileceğini düşünüyorlar. Profesör Ilan Kroo’nun liderliğindeki ekip, West Coast havalimanlarından gelen jetlerin, Doğu Kıyısı’na doğru yola çıkarak formasyona katıldığı ve uçuşa geçtiği senaryolar tasarlıyor. Kuşlar gibi ön plana çıkan uçaklarla V şeklinde seyahat eden Kroo ve araştırmacıları, uçağın uçan uçağa kıyasla yüzde 15 daha az yakıt kullanabileceğini düşünüyor.
Nilüfer çiçeği bir diğer adıyla Lotus, kuru arazinin köpekbalığı gibidir.
Bu özel çiçeğin mikro-pürüzlü yüzeyi, toz ve kir parçacıklarını doğal olarak temizler, yaprakları her daim pırıl pırıl görünür. Bir mikroskop altında bir nilüfer yaprağına baktığınızda, toz lekelerini savurabilecek minik tırnak benzeri çıkıntıları görebilirsiniz. Su tanecikleri bir nilüfer yaprağı üzerinde yuvarlandığında, arkasında temiz ve sağlıklı bir yaprak bırakarak yüzeydeki her şeyi toplar. Alman şirketi Ispo, bu fenomeni araştırmak için dört yıl harcadı ve benzer özelliklere sahip bir boya geliştirdi. Boyanın mikro-pürüzlü yüzeyi, dış yüzeylerde yeniden boyanma ihtiyacını azaltarak toz ve kir birikmesini önlüyor.
İstanbul Şehir Üniversitesi Dragos Yerleşkesi’nde gerçekleşen Girişimciler için Biyomimikri programı kapsamında projenin tanıtım toplantısı ve iki farklı panel gerçekleştirildi. Ulusal Ajans Uzmanları, Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu’ndan İsmail BACACI, İstanbul Şehir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Peyami ÇELİKCAN’ın katılımıyla gerçekleşen proje tanıtım toplantısında, www.biomimicryfe.com’un tanıtımı gerçekleştirildi. Dünya üzerinde yer alan 10 milyon organizmayı, birer tasarımcı olarak ele alan program kapsamında; girişimcilere doğayı inceleyerek geleceği şekillendirmelerine fırsat sunan ücretsiz online eğitim platformuna www.biomimicryfe.com adresi üzerinden erişilebilir.
EKOIQ Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Barış Doğru’nun moderatörlüğünde gerçekleşen Biyomimikri ve Gelecek Trendleri adlı panele, Hollanda’dan Biyomimiikri Uzmanı Codrin Kruijine, REO-TEK Kurucusu ODTÜ Endüstriyel Tasarım Bölümü’nden Mehmet Refik Toksöz, Biomimicry Iberia’dan Pablo Ahijado katıldı.
Moderatörlüğünü İstanbul Şehir Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Direktörü Önder Mutlu Yılmaz’ın üstlendiği Biyomimikri ve Girişimcilik paneline, UNDP GEF SGP Türkiye Koordinatörü Gökmen Argun, EPISOME Biotechnologies Kurucusu Murat Balaban, Global Cleantech Innovation Programme Türkiye Koordinatörü Osman Malik Atanur ve Ventures&Mentors League CEO’su Ufuk Batum katıldı. Toplantıda konuşan TÜKÇEV Genel Müdürü Özcan Pektaş, “Dünya üzerinde milyonlarca canlı türü var. Gerek Batı kaynağına, gerek ülkemizdeki araştırmalara, gerek İslam dünyasının geçmiş örneklerine baktığımız zaman belki farkında değiliz bugün biyomimikri diye nitelendirdiğimiz birçok buluş var.
Kuşların görmeden yön bulmaları radarın keşfine, kuşların uçma keyfiyeti uçakların yapımına vesile olmuştur. Kısa bir süre sonrasında bu projemizin sadece görseller noktasında değil eğitimlerinde, sertifikasyon işlemlerinin yürütüleceği www.biomimicryfe.com adresi ziyaret edilmesi durumunda koordinatör kurul olan Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfımızın tukcev.org.tr adresleri ziyaret edilecek olursa bu alanda girişimci genç kuşaklara envai çeşit tür örnekleri paylaşma imkanlarımız olacaktır” dedi.
TÜKÇEV Mütevelli Heyeti Üyesi Ömer Faruk Uçman: “İnsan hayatındaki her konuda kullanılabilecek bir sistem”
TÜKÇEV Mütevelli Heyeti Üyesi Ömer Faruk Uçman ise, “Biyomimikri doğanın taklidi diye anılıyor. Ama taklit değil. Biyomimikri insan hayatındaki her konuda kullanılabilecek bir sistem. Mimarı tasarımın dışında psikolojide, reklam sektöründe, hukukta, hayatın bütün noktalarında biyomimikri kullanılabilir. Zaten doğanın sistematiğine bakarsak her konuda biyomimikrinin örneklerini görebiliriz. Türkiye’de bu projeye inovasyona inanmış herkes, her meslek dalında, özellikle gençlerin bu projeye ilgi duymasını arzu ediyoruz. Aslında Türkiye’de ilginç olabilir bu. Verilere göre yüzde 97’sinin Müslüman olduğu bir ülke, Kur’an-ı Kerim incelendiğinde ayetlerinin 8’de birinin doğa ile olduğunu görüyoruz ve Kur’an-ı Kerim’in ilk şartı ‘Oku’ diyor. Bu da akıl ve bilimi çağrıştırıyor. Bu biyomimikri ile vakfımız gençler vasıtası ile tanıştı ve bunun eğitiminin nasıl yapılabileceği konusunda düşünerek bu projeyi başlattık. Bu proje online eğitim sistemi, ücretsiz, herkesin eğitimine açık olacak. Şuanda sitemiz İngilizce yayında ama Mayıs ayının başında Türkçe altyazılı devam edecek. Ondan sonra da üç, dört dile de çevrilerek sürdürebilirliği sağlanacak” şeklinde konuştu.
Ventures&Mentors League CEO’su Ufuk Batum: “Ben biyomimikriyi çok özgün bir yöntem olarak değerlendiriyorum”
Türkiye’de son 10-12 yılda yoğun bir girişimcilik ekosistemi yapılandığını söyleyen Ventures&Mentors League CEO’su Ufuk Batum, “Hem teknolojik hem de inovatif birçok genç, yüz binlerce insan farklı eğitimler alıyorlar, kamunun farklı fonlarından yararlanmaya çalışıyorlar ve girişimler ortaya çıkıyor. Görüyorum ki bu girişimler son dönemlerde birbirini taklit eden ve birbirini kopyaladıkça belki piyasada değer yaratma konusunda zayıflayan ve fiyatla sadece mücadele edip şirketleri de başarısızlığa götüren bir durum söz konusu. Bu bir tespit. İşte biyomimikri tam buraya oturuyor. Çünkü artık o girişimci zihinlerin, takımların, girişimcilerin biraz daha özgünleşmek için yeni yöntemler araması, bulması lazım. Ben biyomimikriyi çok özgün bir yöntem olarak değerlendiriyorum. Girişimciler biraz daha var olan doğanın bize sunduğu formları, yapıları, mekanizmaları görmek kaydı ile birçok şeye adapte edebileceği, öğrenebileceği ve kendi günlük hayatlarına, teknoloji işlerine aktarabileceği birçok unsur var” şeklinde konuştu.
REO-TEK kurucusu Mehmet Refik Toksöz : “Biyomimikri bize tabiata daha saygılı yaklaşacağımızı öğreteceği için önemli”
Biyomimikrinin insanlara tabiata daha saygılı yaklaşmayı öğreteceği için önemli olduğunu vurgulayan REO-TEK kurucusu Mehmet Refik Toksöz de, “Fazla teknolojik çözümlerle uğraşmaya başladığın zaman, tabiatı unutmaya başladığın zaman başka türleri yok ediyoruz. Çevreyi yaşanır olmaktan çıkarıyoruz. Tür olarak kendi kendimizi de zora sokuyoruz. Hastalıkların sayısı artıyor. Bir yandan tıp gelişiyor, bir yandan çevreye verdiğimiz olumsuzluklar nedeniyle hasta insanlar sayısı artıyor. Dolayısıyla biyomimikri bize tabiata daha saygılı yaklaşacağımızı öğreteceği için önemli. Mutlak büyüme değil önemli olan tabiata saygılı büyüme. Önemli olan insana olan önemi arttırma” ifadelerini kullandı.