Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: Dolar’daki artışı kabul etmiyorum

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Şu anda ekonomimiz ihracat, istihdam, yatırımlar, turist sayısı ve makro ekonomi göstergeler itibariyla oldukça sağlam adımlarla ilerliyor. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kurda yaşanan artışı kabul etmiyorum” diye konuştu.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci: Dolar daki artışı kabul etmiyorum

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci 4.20’nin üzerine atlayan dolar/TL paritesini kabul etmediğini söyledi.

Zeybekci İran ile BM kuralları çerçevesinde ticaret yapmaya devam edileceğini belirtti. Zeybekci yeni teşvik paketlerinin Cumhurbaşkanı’nın söylemesiyle çok insan tarafından duyulduğunu söyledi. Zeybekci, “Teşvik paketi çok önemli oldu. Cumhurbaşkanımızın yaptığı her hareket takip ediliyor. Ben aylarca söylüyorum kimse takip etmiyor ama Cumhurbaşkanı söyleyince bütün dünya farkına varıyor.” diye konuştu.


Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’nin açıklamalarından satır başları:

Kurda yaşanan gelişmeler enflasyonla mücadelemizi de olumsuz etkiliyor ama tüm bu sorunlara rağmen şunu asla unutmamak lazım. Türkiye ekonomisi eski hastalıklarından aridir, asla eskiden yaşanan sıkıntıları yaşamayacağız.

Şu anda ekonomimiz ihracat, istihdam, yatırımlar, turist sayısı ve makro ekonomi göstergeler itibariyla oldukça sağlam adımlarla ilerliyor. Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen kurda yaşanan artışı kabul etmiyorum.

Cari açıkla mücadele adımları atıyoruz

Cari açığın önemli bir bölümünü Türk Lirası ile yapıyorum. Cari açık yine var. Yabancı para ile finansman ihtiyacı düşüyor aşağıya, altın ve gözetin kenara koyarsak yüzde 4.2. Yani buradan yola çıkacak olursan Cumhurbaşkanımızın söylediği o manifestoda ki bir anayasadır inşallah seçim beyannamesinde detaylarıyla göreceğiz. Cari açıkla mücadelede adımlar attık. İthalatıyla ilgili lüks gereksiz, Türkiye’de de üretilebilen ürünlere yönelik, turizm gelirlerine yönelik, cari açık verdiğimiz alanlar belli. Enerji, petro kimya metarülaji. Faiz desteği vererek yatırım yaptırıyoruz.

Ay sonunu zor getirir

Türkiye’nin yaş ortalaması 31.7. Dünyanın gelişmiş ülkeleri 49.5 yaşında. Daha yaşlılar. Tüketim yapmak ister evlenmek ister 31 yaşındaki biri. Tasarrufa doğru gitmekte zorlanır, ay sonunu zor getirir. Türkiye gibi genç olan devamlı bir şekilde büyüme gerçekleştirmesi gereken bir ülkede tüketim arzusu iştahlı oluyor. Talep yüksek. Bize öğretilen, arzı düşürmek üzere tedbirler almak gibi bir yaklaşım enflasyonla kalıcı bir mücadele yöntemi değildir. Bu piyasadaki tüm aktörler olarak bir doğruda birleşelim. Enflasyonla mücadele piyasayı soğutmak değildir. Derhal arzı artırmak üretimi artırmaktır. Böylelikle büyümeyi tetiklersiniz.


İnşallah birkaç hafta içinde tarladan toplamaya, tasnife depolamaya tüketim depoları zincir araçlara tüketim bölgeleri mağazalar ve soğuk hava platformlarını yüksek teşvik sistemi ile teşvik edeceğiz.

Enflasyonda kur etkisi de var

Enflasyonun içinde kur etkisi de var. Türkiye bu kur meselesini de halledecek. Sağlam bir duruşumuz var. Döviz yükümlülükleriyle ilgili bir soru işareti bile yok. Bu dönemler jeopolitik ekopolitik zamanlar geçecek. Türkiye olması gereken yere gelecektir. Bizim asıl olan öngörülebilirliktir. Bu gelecek. Mayıs sonuna doğru seçimle ilgili öngörüler ortaya çıkınca bunların hepsi buharlaşacak.

Muhalefet ‘paketler seçim ekonomisidir’ diyor siz ne diyorsunuz?

Seçim dönemi geldiğinde oturacaklar Allah ne verdiyse gökteki yıldızlara kadar bir şeyler söyleyecekler. Bizim adımlarımız isabetlidir. Diğerlerini belki oyun alanı bırakmayan bir adım olarak görüyorum bunu. Muhalefet yüzde 49 gibi bir yapıyı kurumsal bir hale getirecek.

Madem bu kadar bir araya gelebiliyorlar. İleride bunlar bir parti çatısı altında da buluşacaklar. Sağlıklı olacak bu. Yüzde 51 isteyince yüzde 70’e hitap edersiniz. Yüzde 70 ile barışık olmanız gerekir.  Onun için yüzde 70’in mahşeri akıl spekülatif aklı sizin alnınıza yapıştırır geri gönderirler.


Teşvik paketi çok önemli oldu. Cumhurbaşkanımızın yaptığı her hareket takip ediliyor. Ben aylarca söylüyorum kimse takip etmiyor ama Cumhurbaşkanı söyleyince duyuluyor.

Çarpıcı analiz: 2018 ekonomik krizi seçimden önce mi sonra mı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.