Siroz tedavi edilmezse karaciğer kanserine neden oluyor!

Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından Gilead Sciences desteği ile gerçekleştirilen HepC Turkey araştırmasının sonuçları açıklandı.

Siroz tedavi edilmezse karaciğer kanserine neden oluyor!

Araştırmaya göre, Türkiye’de Hepatit C hastaları arasında Genotip1 %85.7 yoğunluğa sahip. Türkiye’deki çalışma sonuçlarını değerlendiren VHSD Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, Hepatit C’nin enfeksiyon sonrası uzun süre sessiz seyrettiğini ve hastaların yüksek oranda kronik enfeksiyona ilerlediğini, tedavi edilmediğinde ise siroz ve karaciğer kanserine yol açtığına dikkat çekti.

Viral Hepatitle Savaşım Derneği (VHSD) ve Türkiye Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanlık Derneği (EKMUD) tarafından Gilead Sciences desteği ile gerçekleştirilen HepC Turkey Araştırması’nın sonuçları açıklandı. Türkiye’nin Hepatit C alanındaki durumunu gösteren HepC Turkey Araştırması’na göre, Türkiye’de Hepatit C hastaları arasında Genotip 1 %85.7 yoğunluğa sahip.


Türkiye’deki çalışma sonuçları ile ilgili açıklama yapan VHSD Başkanı Prof. Dr. Fehmi Tabak, Hepatit C’nin sessiz katil olarak adlandırıldığını, hastalığın enfeksiyon sonrası uzun süre sessiz seyrettiğini ve hastaların yüksek oranda kronik enfeksiyona ilerlediğini, tedavi edilmediğinde ise siroz ve karaciğer kanserine yol açtığını ifade etti.

Prof. Dr. Tabak, Gilead Sciences’ın desteğiyle yürütülen HepC çalışması amacının 2016 yılından beri Türkiye’de kullanılmaya başlanan direkt etkili antiviral tedavilerin etkinliğini ölçmek ve Türkiye’deki hasta profilini belirlemek olduğunu söyledi.


Prof. Dr. Tabak, Türkiye genelinde 21 ilde 30’un üzerinde merkezde takip edilen hastaların 2000’e yakın hastanın çalışmaya alındığını, hastaların ortalama yaşının 56 olduğunu ve erkek ve kadın dağılımının yarı yarıya olarak gözlemlendiğini belirtti.

Hepatit C virüsünün genellikle kan yoluyla bulaştığını bildiren Prof. Dr. Tabak, bu çalışmada tahmin edilen bulaş yollarının damar içi uyuşturucu kullanımı, diyaliz, kan nakli, ameliyat ve diş tedavisi olarak sıralandığını söyledi. Prof. Dr. Tabak, hastalığın sessiz seyretmesinin bir sonucu olarak hastaların %15 gibi oldukça yüksek oranda hastada karaciğer sirozu evresine gelindiğinde tedaviye başlandığını, en son evre karaciğer yetmezliği aşamasında olanların %13 olduğunu ifade etti.

Özellikle yaşın ilerlemesi ile siroz vakalarının arttığı görüldüğünü söyleyen Tabak, ortalama 71 yaşa sahip geriatrik alt gruplarda siroz oranının %23’lere yükseldiğini belirtti.


Yeni tedavilerin başarısının oldukça yüksek olduğunu söyleyen Prof.Tabak, hastaların %96 ila %100 arasında kanlarında virüsten tamamen kurtuldukları ve sağlıklı bir yaşam sürebildiklerinin altını çizdi.

Toplam 1801 Hepatit C hastasının katıldığı araştırmada çıkan sonuçlar ise şöyle:

  • Araştırmada 1801 kişinin verileri incelenmiştir.
  • Katılımcıların % 50,7’si kadın ve %49,3’ü erkek olup, ortalama yaş 56’dır.
  • Olguların %85,7’si Genotip 1 hepatit C virüsü idi.
  • Damar içi uyuşturucu kullanan hastalarda Genotip 1 ve Genotip 3 hepatit C virüslerinin %39,5 oranında görülmesi dikkat çekicidir.
  • Bu çalışmada 2016 öncesinde önceki yöntemler ile tedavi denemiş ancak başarılı olamamış hasta oranı %46,5, ilk defa tedavi alan hasta oranı %53,5 olarak görülmüştür.
  • Hepatit C sessiz seyreden bir enfeksiyon hastalığıdır ve tedavi edilmediğinde siroz ve karaciğer kanserine yol açmaktadır. Bu nedenle hastalar sirotik ve ileri evre karaciğer hasarları oluşmadıkça hastaneye başvurmamaktadırlar.
  • Türkiye Hepatit C’de Genotip 1 ülkesidir. Bazı alt gruplarda farklı genotipte Hepatit C virüsleri de ülkemizde görülebilmektedir.
  • En yaygın bulaş yolları kan içeren tüm işlemler (diyaliz, kan nakli, ameliyat vb) ve damar içi uyuşturucu kullanımı olarak ortaya çıkmaktadır.
  • Özellikle bulaştırma riski yüksek gruplardan başlayarak tarama ve tedaviye erişimi arttırıcı programların uygulanması elzemdir.

Hepatit C nasıl bulaşır? Dövme yaptırırken dikkat!


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.