24 Haziran cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerinde, vatandaşlık hakkı kazanan 30 bin Suriyelinin oy kullanıp kullanamayacağı sorusu yanıt buldu. Başbakan Binali Yıldırım, Suriyelilerin seçimde oy kullanacaklarını açıkladı.
Binali Yıldırım: 30 bin Suriyeli oy kullanacak
Başbakan Binali Yıldırım, 24 Haziran seçimlerinde Türkiye genelinde vatandaşlık hakkı kazanan yaklaşık 30 bin Suriyelinin oy kullanacağını açıkladı.
İlk olarak beyaz yakalı Suriyeliler Türk vatandaşlığına geçiriliyor
İç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan 3 milyon sığınmacıdan ilk etapta Türk vatandaşlığı verilecek 120 bin Suriyeli’nin tamamına yakınının başvuruları Mayıs ayında tamamlanmıştı.
İlk olarak, beyaz yakalı olarak bilinen çeşitli mesleklere sahip olanlar arasından seçilen Suriyeliler’den 50 bin sığınmacının Türk vatandaşlığına geçtiğini öğrenildi. Türk vatandaşı olan ve seçme ve seçilme yaşına uygun olanlar; 3.5 milyon Suriyeli adına 24 Haziran’da oy kullanabilecek.
Suriyelilerin yeni parlamentoya Türkiye’de yaşadıkları sorunları aşılmasında sözcüleri olabilecek bir isim sokmak istedikleri öğrenildi.
Kayseri’de 16 kişiden biri Suriyeli
Kayseri’de her 16 kişiden birinin Suriyeli olduğunu, şu anda kentte 75 bin Suriyelinin yaşadığını belirten Vali Kamçı, “Vatandaşlar arasında ve sosyal medyada ilimizde geçici olarak barınan Suriyeli vatandaşların seçimde oy kullanacakları yolundaki söylentiler kesinlikle söz konusu değildir. Sadece, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçmiş 279 kişi bu hakkı kullanacaktır” diye konuştu.
Suriyeliler kime oy verecek?
“Bütün Suriyelilerin tek beklentisi Erdoğan’ın kazanması”
Ahmad Basha, yeni seçmenlerden biri… 27 yaşındaki Basha, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını altı ay önce almış. Suriye’den ise dört sene önce Türkiye’ye göç etmek zorunda kalmış. Haziran seçimlerinde kime oy vereceğini sorduğumda duraksamadan, “Erdoğan” diyor. AK Parti dışındaki diğer siyasi partilerin Suriyeli mültecilerden hoşlanmadığı görüşünde. Türkiye’deki Suriyelilerin seçimden beklentisinin ne olduğu konusunda ise, “Bütün Suriyelilerin tek beklentisi Erdoğan’ın kazanması” yorumunu yapıyor.
“Suriye’deki karmaşada Türkiye’deki iktidarın da payı var”
Şam’dan kaçarak Lübnan üzerinden Türkiye’ye sığınan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Asmaa ise hangi partiye oy vereceğine henüz karar verememiş. İstanbul Üniversitesi’nde okuyan genç kadın, altı senedir İstanbul’da yaşıyor. İYİ Parti için “Onlara sırf ne yapacaklarını görmek için bir şans vermeye değeceğini düşünüyorum” diyor. Asmaa, Türkiye’de siyasi açıdan yeteri kadar temsil edilmediğini düşünüyor ve aslında hiçbir siyasi partinin de ideolojisine yakın olduğu görüşünde değil. “Suriyelilerin Erdoğan’a oy vereceğinin konuşulduğunu duyuyorum ve bu beni biraz hayal kırıklığına uğratıyor. Oy vereceklere ülkemizdeki karmaşık durumda mevcut iktidarın da payının olduğunu anlatasım var” diyor.
Türkiye’de yaşayan Suriyelilerin siyasi yaşama katılımının kolay olmadığını düşünen Asmaa, kendi ülkelerinde seçim konusunda demokratik bir deneyime sahip olmadıklarını dile getirerek, “Bu açıdan Suriyelilerin siyasete aktif katılımlarını görmek ilginç olacak” diye konuşuyor.
“Suriyeliler daha çok AK Parti’nin kazanmasını istiyor”
İstanbul’da yaşayan ve bir ay önce Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçen Hasan da Şam’dan gelmiş. Vatandaşlık başvurusunu yaklaşık bir sene önce yapmış. 2012 yılından beri İstanbul’da yaşayan genç adama göre Suriyelilerin seçimden kendi paylarına pek bir beklentileri yok. “Ancak Suriyelilere verdiği destek nedeniyle daha çok AK Parti’nin kazanmasını istiyorlar” diyor. Diğer siyasi partilerin ise Suriyelileri evlerine göndermekle tehdit ettiklerini de ayrıca ekliyor.
26 yaşındaki Hasan, içine sinerek oy vereceği bir cumhurbaşkanı adayı olmadığını söylüyor. Kendisi henüz karar vermemiş. Fakat gülerek, “Milliyetçi olmasa Meral Akşener’e oy verebilirdim çünkü bir feministim” diyor.
AK Parti’den Bursa milletvekili adayı
Bu seçim dönemi oy kullanacak Suriyeliler olduğu gibi aday olan isimler de var. AK Parti’den aday olan Türkmen kökenli iş adamı Muhammed Erdoğan, AK Parti tarafından Bursa 1. bölgeden 9. sırada aday gösterildi. İnşaat ve turizm alanında yatırımları bulunan 34 yaşındaki Erdoğan, Şam Üniversitesi’nde iç mimarlık bölümünü bitirmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevgisi nedeniyle Türkiye’ye yerleştikten sonra “Erşahuni” soyadını değiştirmiş. Üç çocuğu da Türkiye’de doğmuş. Savaş mağduru olmadığını özellikle vurguluyor. “Suriye kimliğiyle konuşmuyorum, ben Türk vatandaşıyım” diyor.
DW Türkçe’ye konuşan Muhammed Erdoğan, “Suriye” kelimesinin kullanılmasından da rahatsızlık duyuyor ve “Biz Osmanlı’dan geldik, Osmanlı torunuyuz” diyor. Erdoğan’ın şirketleri 2007 yılında Türkiye’de faaliyet göstermeye başlamış ve aynı sene Türkiye’ye yerleşmiş. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını beş yıl önce edinmiş. Neden aday olmak istediği sorusunu, “Hizmet için, Türkiye için” sözleriyle açıklıyor. “Elhamdülillah Müslümanım. Ne mutlu Türkiye, vatanım Türkiye” ifadelerini kullanan Muhammed Erdoğan, Suriyeli göçmenlerin durumu konusunda yorum yapmak istemeyerek bu meselenin devletin takdirinde olduğunu söylüyor.
“Yakında 130 bin Suriyeliye T.C. vatandaşlığı verilecek”
Halen Uluslararası Arap Akademisyenler Derneği Başkanı olan Semir Hafez, Türkiye’de 80 milyon insandan bahsederken bu sayının artık 83.5 milyon olduğunu belirterek şöyle konuştu:
“Suriyeli 3.5 milyon sığınmacının sıkıntıları çok. İster ikamet ister sağlıkta ve eğitimde bir çok sorun yaşıyorlar ve temsilcileri yok. Seçmen olarak sayıları 50 bin ve bu az bir rakam olabilir ancak, 3.5 milyon insanın temsil edilmesinden söz ediyoruz.
Hem Türkiye’yi hem Suriye’yi ve Suriyeliler’i tanıyan biri Mecliste olsun istiyorlar. Bu nedenle benim temsilcileri olmamı istediler. Benim veya bir başkasının olması önemli değil ama bu insanların diğer azınlıklar gibi bir kontenjana ihtiyaçları var. Yakında 120 bin belki 130 bin kişiye vatandaşlık verilecek. Bu sayı daha da artabilir.
Vatandaşlık konusu var, sağlık eğitim konuları var. Günde 25-30 telefon alıyorum. Bu insanların dertlerini anlatacak kimseleri yok. Hatta bu insanlar için sadece bir milletvekili değil bakanlık kurulması da gerekiyor. Dönüş için açılan yerler genellikle kırsal bölgeler. Savaştan önce kırsalda yaşayan insanlar bu bölgelere gidebilir. Ancak Türkiye ile gelenlerin 2.5 milyonu şehirli. Bu insanların dönüşü zor görünüyor. Kalanların mutlaka temsil edilmesi gerekiyor.”