Beyşehir Gölü ve gölün su toplama havzası, Dünya Doğayı Koruma Birliği (IUCN) Kırmızı Liste ölçütlerine göre koruma önceliğine sahip 12 türün yuvası.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin resmi internet sitesine göre bu türlerin 7’si tehlikede (EN), 2’si hassas (VU), 2’si tehlike altına girmeye yakın (NT) ve 1’i için yeterli veri yok (DD) olarak sınıflandırılıyor. Öte yandan, dünya üzerinde sadece Beyşehir Gölü’nde yaşamış olan göğce balığının (Alburnus akili) nesli ise uzmanlara göre tamamen tükendi. Bilim insanları göldeki diğer 12 türün akıbetinin de göğce balığına benzemesinden endişe ediyor.
Doğa Derneği, Konya’nın Beyşehir Gölü’ndeki on iki nesli tehlike altındaki balık türünün yaşayabilmesi için Küresel Çevre Fonu Küçük Destek Programı (GEF) desteğiyle 2016 yılından beri çalışıyor. Derneğin ve balık uzmanlarının alanda yaptığı saha araştırmalarına göre bu çok nadir türlerin yaşayabilmesi için gölü besleyen pınarların etkili bir şekilde korunması gerekiyor.
Göldeki doğal yaşam koşullarını kaybetmiş olan bu nadir balık türlerinin dağılışı, gölü besleyen dere yataklarına ve pınarlara sıkışmış durumda.
Balıklar için büyük öneme sahip pınarların başında aynı zamanda arkeolojik sit olarak korunan Eflatunpınar Hitit Anıtı geliyor. Balık türleri özellikle göle sonradan aşılanan yabancı türler nedeniyle azalıyor. Balıkların aşamadığı setler, barajlar, deşarj ve sulama kanalları, elektroşokla avlanma, fabrika ve kanalizasyon atıkları diğer tehditler olarak gözleniyor.
Doğa Derneği Genel Koordinatörü Dicle Tuba Kılıç yaptığı açıklamada: “Pek bilinmese de, Konya’nın gölleri ve akarsuları Anadolu’nun ve dünyanın en önemli tatlı su balığı yaşam alanları arasında. Beyşehir ise balık çeşitliliği bakımından benzersizliği ile dünya çapında çok önemli bir yere sahip.
Bu balıkların bazılarının boyları belki çok küçük ama tıpkı kaplanlar ve pandalar kadar tehlike altındalar. Nesli tehlike altındaki Beyşehir sirazı, kızılkanat, yağ balığı ve kaya balığı bunlardan bazıları. Balık türleri üzerindeki en ciddi tehdidi göle sonradan aşılanan türler oluşturuyor. Örneğin, dünya üzerinde sadece Konya Beyşehir’de yaşamış olan göğce balığı bu nedenle yok olmuş durumda.
Fakat gölde yaşayan on iki balık türü için halen umut var. Nesli tehlike altındaki balıkların Beyşehir’deki en önemli yaşam alanlarından biri, yaşı günümüzden yaklaşık 3300 yıl öncesine uzanan Eflatunpınar Hitit Anıtı’nın su kaynağı. Beyşehir Gölü’nü besleyen Eflatunpınar ve diğer pınarların içerisinde nesli tehlike altındaki balıklar yaşamlarını sürdürmeye devam ediyor.” dedi.
Kılıç sözlerine şöyle devam etti: “Çalışmalarımız sonucunda Beyşehir Gölü Havzası’nın nadir balıkları için Türkiye’de ilk defa birden fazla türü kapsayan bir koruma planı hazırladık. Koruma planında yer alan önerilere doğrultusunda acilen önlem alındığı ve Beyşehir Gölü’nü besleyen pınarlar koruma altına alındığı takdirde, bu türlerin yaşayabilmesi mümkün.
Aksi halde ne yazık ki tıpkı göğce balığı gibi bu türleri de kaybedebiliriz. Gölün yuva olduğu nadir balık çeşitliliğini sürdürmesi ve yöre insanının doğayı koruyan kadim üretim yöntemlerini devam ettirmesi için bölgedeki çalışmalarımız devam edecek. Konya ilinin tüm karar vericilerini bu eşsiz canlıların değerini görmeye ve yaşamaları için gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz, onların yaşamından hepimiz sorumluyuz.”