Boğaziçi Üniversitesi’nde robotlar bebek gibi öğreniyor

Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde robotik araştırmalar yapan araştırma ekibi, robot öğrenme ve hayal etme yetileri üzerine odaklanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur ve ekibi, çocuklar ve bebeklerin öğrenme sürecine benzer bir süreç izleyerek robotlara bazı davranış biçimleri öğretiyor.

Boğaziçi Üniversitesi’nde robotlar bebek gibi öğreniyor

Bu yöntemle öğrenen ve karşıdaki kişinin davranışları hakkında hayal gücü geliştirip robotların geliştirilmesi amaçlanıyor. Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur ve ekibi, robotların duyu, motor ve bilişsel yetilerini geliştirmesine odaklanan araştırmalarına son sürat devam ediyor.

Avrupa Birliği Horizon 2020 kapsamında robotların bilişsel gelişimi üzerine çalışan Emre Uğur ve ekibi, Fransa, Almanya, Avusturya ve İspanya’dan 5 üniversitenin dahil olduğu projeye liderlik ederek, endüstriyel ortamlarda akıllı ve öğrenen robotları nasıl geliştiririz ve onlardan nasıl faydalanırız konusunu araştırıyor. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi bünyesinde robotik araştırmalarını bir adım ileriye taşıyan ekip, “Başkalarının Hedeflerini Hayal Eden Bilişsel Robotlar” başlığıyla, robot öğrenme ve hayal etme yetileri üzerine odaklanıyor.


Robotlar, bebekler gibi öğreniyor

Uğur, gelişimsel psikolojiyle birlikte çalışarak gelişimsel robotik alanında robotların çocukların davranışlarından ilham alarak çeşitli eylemlere yönelmesi üzerine çalışıyor. Projede çocuklar ve bebeklerin öğrenme sürecine benzer bir süreç izlenerek robotlara bazı davranış biçimleri öğretiliyor. Bu yöntemle robotların karşıdaki kişinin davranışları hakkında hayal gücü geliştirip çeşitli çıkarımlarda bulunması hedefleniyor.

Senaryoları kendisi öğrenen ve araba süren robot ümit vaat ediyor

Araştırmasıyla ilgili konuşan Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Emre Uğur, insanların hayal ettiği şekliyle, filmlerde görebildiğimiz yapay zekâlı robotların henüz olmadığını ama çok da uzak olmadığını belirterek şunları söyledi:

“Günümüzde artık yürüyen, koşan robotlar görüyorsunuz. Ancak robotların akıllı olmaları ve her işe koşabilmeleri için gerekli olan ortamı anlayabilme ve akıl yürütüp bir şeyler yapabilme yetenekleri hala emekleme döneminde. Robotlara belli konular verebiliyorsunuz. Örneğin “Şu yemeği pişir,” diyebiliyorsunuz.


Fakat yemek yapmayı öğrenen robot sadece yemek yapıyor. Araba sürmeyi öğrenen robot sadece araba sürüyor. Ama bir garson robot düşünelim mesela… İnsanlarla iletişim kuracak, onların siparişini alacak, sonrasında belli bir plan yapıp verilen tabağı bir yerden bir yere götürecek.

Götürürken önüne çıkan daha önce öngörmediği engelleri, sorunları ya da yeni istekleri idare edecek. Henüz böyle bir robot yok. Ancak belli amaçlar doğrultusunda eğitilmiş robotlar ümit vaat ediyor.

Mesela araba sürüyor. Senaryoları öğreniyor, kendisi öğreniyor ve yine de yapıyor. Aslında ilginç olan tabii, öğrenme senaryolarını robota kodlarken aklımıza gelmeyen, ama robotun kendi öğrenme süreci sırasında kendiliğinden keşfettiği şeyleri yapabilme ihtimali” dedi.

Öğrenen robotlarla, en çok yaşlılar ve engelliler alanında fark yaratacağız.


“Bilişsel Robotik” ve “Bilişsel Süreçleri Öğrenen Robotik” alanlarında çalışan Emre Uğur, araştırmalarını robotların manipülasyonu üzerine olduğunu belirtiyor. Çalıştığı projenin yaşlılar ve engelliler alanında fark yaratacağını söyleyen Uğur, “Gelişimsel psikolojiyle birlikte çalışarak gelişimsel robotik alanında çocuklara benzer robotlar yapmaya çalışıyoruz. Bu proje en çok yaşlılar ve engelliler gibi gruplarla kullanılabilir. Çünkü robot, bireyin yapamadığı ve yapmak istediği şeyi tahmin edip tamamlayabilir. Bununla birlikte benzer bilişsel özellikleri taşıyan robotların çok farklı ortamlara, mesela fabrikalara da yerleştirilmesi ve çok daha esnek üretim süreçlerinde insanlarla birlikte çalışması da önemli araştırma ve geliştirme alanlarından. Burada amaç, nasıl bir insan karşısındaki başka bir insanın elleri dolu olduğu için kapağı açamadığında gidip yardım ediyorsa; robotun da onu tahmin edip kapağı açabilmesi. Ama burada önemli nokta aynı bilişsel mekanizmaları kullanarak bir cismi kaldırmaya çalışıp başaramayan bir insan gördüğünde gidip cismin diğer ucunu tutarak kaldırmasına yardımcı olmak gibi davranışlar sergileyebilmesini istiyoruz. Bu olduğunda yapay zekânın ya da akıllı robot çalışmalarının emeklemeyi bırakıp hafif hafif adım atabilmeyi başladığından bahsedebileceğiz” dedi

Robot Sophia, Türkiye’nin yeni reklam yıldızı olacak


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.