Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, CNN International’da Christiane Amanpour’a konuk oldu. İnce, “Ben sokağın gücüne inanıyorum. Halkın değişime olan inancına güveniyorum” dedi. İnce, programda seçilmesi durumunda yapacaklarını da sıraladı.
Sputnik’in aktardığı habere göre Antalya’da yürüttüğü seçim çalışmalarına ara verip Christiane Amanpour’un sorularını cevaplayan İnce, “Birçok insan Erdoğan’ı durdurmanın gerçekten zor olacağını söylüyor. Size, 15 yıldır iktidarda olan birine karşı başarılı olacağınızı düşündüren nedir?” sorusuna yanıt verdi.
Amanpour’a “Ben sokağın gücüne inanıyorum. Halkın değişime olan inancına güveniyorum. Bugün Türkiye’de kurumlar ele geçirilmiş. Türkiye’de demokrasi ortadan kalktı. Ülkeyi bir kişi yönetiyor. Türkiye’nin bundan bir çıkış yolu bulması lazım” diyen İnce’nin röportajın sonunda kulaklıklarını hızlıca çıkardığını gören deneyimli gazeteci Cristiane Amanpour’un, ‘muhtemelen şimdi hemen başka bir mitinge gidiyor” şeklindeki esprisi ise dikkatlerden kaçmadı.
Christiane Amanpour: OHAL’de seçim kampanyası yürütmek nasıl bir deneyim?
Muharrem İnce: Erdoğan devletin imkanlarıyla kampanya yapıyor. Ben halkın gönlüyle kampanya yürütüyorum. Erdoğan devletin helikopterini, parasını kullanıyor. Ben gönüllülerin bağışladıklarıyla kampanya yapıyorum.
Christiane Amanpour: Ben seçilirsem özgürce tweet atabileceksiniz’ dediniz. Ne demek istediniz? Bu tuhaf bir kampanya vaadine benziyor.
Muharrem İnce: Üniversite öğrencileri, cumhurbaşkanını eleştirebilmeli. Şu anda Erdoğan’ı eleştiren bir tweet attığınızda, sabahın 5’inde polisler evinizi basabiliyor ve sizi hapse atıyor. Bu benim dönemimde olmayacak. Gençlerle tartışma programlarına çıkacağım.
Erdoğan Türkiye’yi iyi yönetmedi. Ekonomik büyüme yapay bir büyüme. Erdoğan parayı betona gömdü. Fabrikalara ve üretime yatırım yapmadı. Ben tarım temelli sanayilere yatırım yapacağım. İş gücünü doğru bir şekilde kullanacağım, yolsuzluk ortadan kalkacak. Kısa zaman içinde Türkiye’yi geliştireceğiz.
Christiane Amanpour kimdir?
Christiane Amanpour isminin, tüm dünyanın tanıdığı bir gazeteci olması 1991’de Körfez Savaşı sırasında oldu. 1990’da Irak’ın Kuveyt’i işgalini ekranlara taşımak üzere gittiği Ortadoğu’da kalan Amanpour, 1991’de Körfez Savaşı’nın en sıcak gelişmelerini tüm dünyaya aktaran en etkili yüz oldu.
O zamana kadar televizyonda görünen muhabirlerden farklı olarak bir kadın olması, üstelik de sarışın değil esmer bir kadın olması, dahası makyajlı ve bakımlı olmak yerine sert, ciddi ve fikir sahibi bir imajı benimsemesiyle izleyiciyi şaşırtan Amanpour, etkili ve çarpıcı yorumculuğuyla ün kazandı. Kökeninden dolayı İngilizce ve Fransızca’nın yanında Farsça da bilen, Ortadoğu’yu ve İslam’ı iyi tanıyan Amanpour, ezber bozan tarzıyla sadece kendini değil çalıştığı CNN televizyonunu da yıldızlaştırdı.