Üsküdar Üniversitesi 4. Nöropazarlama Zirvesi’ne katılan Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, insanın bilinçaltı, duyguları, inançları, grubu, statüsü ve bunlara göre tercihleri olan bir varlık olduğunu belirtti.
“Bu özellikler insana özgürlüğünün ve özgünlüğünün şifrelerini sağlar. Nöropazarlamanın başarısı insanın bu özelliklerinin hesaba katılmasından geçer” dedi. Duygular ve tutku olmadan gerçeği aramanın söz konusu olamayacağını belirten Tanrıdağ, “Eğer tutkuları, duyguları devre dışına çıkarırsanız kendinizi robotlaştırırsınız. Eti, kanı, siniri olan bir robot haline gelirsiniz” dedi.
Üsküdar Üniversitesi 4. Nöropazarlama Zirvesi,akademi ve bilim dünyasından uzmanları ve sahada çalışan profesyonelleri öğrencilerle bir araya getirdi.
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda düzenlenen kongrenin açılış konuşmasını yapan Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nazife Güngör, Üsküdar Üniversitesi’nin nöropazarlama programına sahip olmasının yeniliklere açık, cesur ve dünya trendini izleyen bir üniversite olmasının önemli bir göstergesi olduğunu söyledi.
Nöropazarlama programını hayata geçirirken önemli bazı noktalara dikkat ettiklerini belirten Prof. Dr. Nazife Güngör, nöropazarlama programının nörobilim, iletişim, psikoloji ve pazarlama olmak üzere önemli dört sac ayağı bulunduğunu ve bu dört sac ayağının iyi bir bilimsel sentezle yapılandığı yerin de Üsküdar Üniversitesi olduğunu söyledi. Nöropazarlama programının akademik kadrosu ve laboratuvarlarıyla önemli imkanlara sahip olduğunu vurgulayan Güngör, “Umarım bu alanda bilimsel doğrular ışığında etik yanını asla ihmal etmeden sağlam bir biçimde yetişecek, altyapı laboratuvar desteğimizle bu alanda bilinçli ve başarılı uzmanların yetişmesine öncülük edeceğiz” dedi.
“Nöro, şaka kabul etmez”
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Nörobilim Anabilim Dalı Başkanı ve NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, “Nöropazarlama: İnsan Doğasını Öğrenmeye Bir Adım Daha” başlıklı konuşmasında nöropazarlamayı öğrenmek için nöro kavramının iyi öğrenilmesi gerektiğini belirterek “Nöro, şaka kabul etmez bir kavramdır. Eğer nöropazarlamaya ilgi duyuyorsanız bunları iyi öğreneceksiniz. Pazarlamaya ilgi duyabilirsiniz, nöropazarlama yeni bir kavram olarak çok hoşunuza gitmiş olabilir. Yeni keşiflerden hoşlanmış olabilirsiniz, yeni modalar peşine takılmış olabilirsiniz, nöroyu öğrenmeden nöropazarlamadan hiçbir şey anlamayacağınıza garanti veriyorum” diye konuştu. Tanrıdağ, beyinle ilgili temel bilgilerin mutlaka öğrenilmesi gerektiğini de vurguladı.
Duygular olmadan gerçeği aramak söz konusu olamaz
Geleneksel yaklaşımda sosyal bilimler, doğa bilimleri, ekonomi ve nörobilimin ayrı değerlendirildiğini ancak bunun değiştirilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Tanrıdağ, günümüzde az bilinen birlikteliklerin ortaya çıktığını, bunlardan birinin de ekonomi-nörobilim ilişkisi olduğunu söyledi. Tanrıdağ, “Duygular olmadan, tutku olmadan, hakikati aramak gerçeği aramak asla sözkonusu değildir. Eğer tutkuları, duyguları devre dışına çıkartırsanız kendinizi robotlaştırırsınız. Eti, kanı, siniri olan bir robot haline gelirsiniz” dedi.
Nöropazarlama insanı anlamaya yeni bir adım oluşturuyor
“İnsanı nasıl anlıyorsak nöropazarlamayı da öyle anlamalıyız” diyen Prof. Dr. Tanrıdağ, insanın bilinçaltı, duyguları, inançları, grubu, statüsü ve bunlara göre tercihleri olan bir varlık olduğunu belirterek “Bu özellikler insana özgürlüğünün ve özgünlüğünün şifrelerini sağlar.Nöropazarlamanın başarısı insanın bu özelliklerinin hesaba katılmasından geçer. Bu yaklaşımıyla nöropazarlama insanı anlamaya yönelik yeni bir adım oluşturur” dedi.
Sosyal nörobilim çağındayız
Sosyal nörobilim çağında olduğumuzu belirten Tanrıdağ, “Beyin davranışları, tercihleri, kararları otomatik ya da mekanik olarak üreten bir yapı değildir. Tarih, kültürler, ideolojiler bireyle ilgili çalışmasını yönlendirirler. Hepimiz ideolojik beyinlere sahibiz. İtiraz etmemizin bir faydası yok. İnsan toplumları içinde doğduk, doğduğumuz günden itibaren dünya vatandaşlığından uzaklaştık. İdeolojik, o kültürün bireyleri haline geldik. Değişik şekillerde savunuyoruz bunu. Hiçbirimiz dünya vatandaşı değiliz, beynimizden dolayı olamayız” dedi.
Prof. Dr. Sinan Canan: “Annesi ile oynayan çocuk dahi olur”
Üsküdar Üniversitesi Psikoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Canan ise “Nöro-Manya” başlıklı konuşmasında nöro çağının içerisinde bulunduğumuzu ve nöro kavramının günümüzde bilinip bilinmediğine bakılmaksızın her kavramın başına eklendiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Sinan Canan, nöropazarlama ve nörobilim programları ile bu alanda gerçek bilgiye ulaşmak isteyen kişilere yardımcı olmayı hedeflediklerini, nörobilimin sınırlarını iyi bilen uzmanlar yetiştirmeyi istediklerini söyledi. Günlük yaşantımızda beyin ve nörobilim konusunda karşımıza çıkan “Beynimizin sadece %10’unu kullanırız, Mozart dinleyen çocuk dahi olur” gibi nöro-mitlerden de bahseden Prof. Dr. Canan, “Hiç gerek yok, annesiyle oynayan çocuk dahi olur. Anneyle oynamak çocuğun dahi olmasında yeterli olur” dedi.
Nöropazarlama ciddi bir araştırma alanıdır
Prof. Dr. Sinan Canan, insan beyninin 3.5 milyar yıllık bir Ar-Ge sürecinin ürünü olduğunu belirterek “Beynimiz bir makine ya da bilgisayar değildir. Nörobilim dünyanın en karmaşık sorunuyla uğraşır. Nöropazarlama şakaya gelmez, ciddi bir araştırma alanıdır. Uzman bir beyin olmadan hiçbir araştırma size nihai sonucu veremez” dedi.
Hanzade Acar: “Satın almaya duygularımızla karar veriyoruz”
Pazarlama Tasarımcısı Hanzade Acar da “Pazarlama ve Nöropazarlamada Hikaye Anlatımı” başlıklı konuşmasında markaların bir hikayeye sahip olması gerektiğini belirterek “Çünkü hikaye anlatmak duyguları harekete geçiriyor. Bizler bir şey satın almaya karar verirken duygularımızla karar veriyoruz” dedi.
Üsküdar Üniversitesi 4. Nöropazarlama Zirvesi,Altınbaş Üniversitesi Öğretim ÜyesiDr. Yener Girişken, YouthWorks Ajans Başkanı Serhat Gürcü, Neuro Discover CEO’su Kılınç Orhan Erdemir ve Akbank Direkt Bankacılık Satış ve Pazarlama Bölümü Rıza Doruk Ercan gibi isimleri ağırladı.