Türkiye hızla şişmanlıyor! Obezite nedenleri neler?

Obezite tüm dünyada salgın gibi yayılıyor. İnsanlar adeta ölümüne yemek yiyor! Böyle giderse 2030 yılında Türkiye’nin yüzde 40’ı obez olacak.

Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tolga Müftüoğlu, çocukluk çağında yapılan hataları, yüksek karbonhidratlı yiyecek reklamlarının kilo aldıran etkisini, kısacası çağın vebası obezite gerçeğini gözler önüne serdi.

Çağın en büyük sorunlarından biri haline gelen obezite, en az kanser kadar tehlikeli ve öldürücü. Çocukluk çağında yapılan hatalar, kişinin tüm kilo dengesini alt üst ediyor. Yüksek karbonhidratlı yiyecekler, bağımlılık yapıyor. İsteseniz de bırakamıyorsunuz! Üstüne bir de hareketsiz yaşam eklenince obez bir nesil Türkiye’de hızla büyüyor. Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tolga Müftüoğlusoru ve cevaplarla obeziteyi anlattı.


Obeziteye neden olan faktörler neler?

Obeziteye artık hastalık diyoruz, çünkü Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 1997 yılında yaptığı açıklama ile obezitenin bir hastalık olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Obeziteye sebep olan 2 ana unsur vardır. Birincisi, ihtiyacımızdan fazla gıda tüketip fazla kalori almak ve ikincisi ise az hareket ederek aldığımız kalorinin vücudumuzda yağ olarak depolanmasına neden olmak. Özetle, çok yiyip az hareket ettiğimizde obeziteye zemin hazırlıyoruz. Günümüzde, özellikle endüstriyel gıdaların daha fazla karbonhidrat ve yağ içermesi, tükettiğimiz yiyeceklerin daha lezzetli aynı zamanda daha kalorili olmasına ve de kilo alımına neden oluyor.

Türkiye’de ne kadar obez var?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun yaptığı araştırmaya göre, nüfusun yüzde 20’si, yani her 5 kişiden biri obez. Bu oran kadınlar için yüzde 25, erkekler için yüzde 15’dir. Bu obezite oranları alarm veriyor. Ülkemiz her geçen gün artarak obezleşiyor.

Şehir hayatı mı obez yapıyor?

Şehir hayatı insanları giderek hareketsizleştirdi. Hızla betonlaşan şehirlerimiz ve dolayısı ile park, bahçe ve yürüyüş alanlarının azalması, en kısa mesafelere bile taşıtlarımız ile gitme isteği, adım başı açılan restoran ve kafeler, endüstriyel toplumun getirdiği birçok masa başı işler obeziteye davet çıkarıyor.

Bir insanın obez sayılması için kaç kilo olması gerekir?

Obeziteyi değerlendirmede Vücut Kitle İndeksini (VKİ) kullanmaktayız. Bu indeks, kiloyu boyumuzun karesine bölerek elde etmekteyiz. Bu oran 30’u geçtiğinde obezite başlamaktadır.Vücut Kitle İndeksi 40’ı geçtiğinde ise Morbid Obezite dediğimiz obezitenin ileri hali oluşmaktadır.


Çocuklarda obezite ne kadar yaygın?

Maalesef, artık obezite çocukluk çağına indi. Bu yüzden çağın hastalığı haline geldi ve her yıl giderek artıyor. Yapılan araştırmalara göre 2030’lu yıllarda obezite toplumun yüzde 40’ına yayılacak bunun en büyük sebebi ise çocukluk çağı obezitesidir. Çocuklarımız televizyon ve bilgisayar bağımlısı olmuş, en yakındaki okullara bile servisle gidiyor.

Ayrıca okul kantinlerine kadar inen ve tüm televizyon ekranlarını kaplayan yüksek kalorili çikolata, bisküvi şeker ve meyve suları içerdiği yüksek kalori nedeniyle çocuk sağlığını tehdit ediyor. Şunu bilmeliyiz ki, hareket ve metabolizmalarının en yüksek seviyede olduğu çocukluk çağında obez olan bireylerin, ileriki yaşlarında bu fazla kiloları verme olasılığı çok düşüktür.

Çocuklukta yapılan hangi beslenme hataları aşırı kiloya neden oluyor?

Küçük yaşlardan itibaren çocukları yemeğe zorlamak yapılan ilk hatayı oluşturuyor. Çocuklarımızı yoğun karbonhidratlı ve yağlı yemeklerle beslemek, hazır gıdaları sıkça tüketmek, hamburger, pizza gibi besinleri çocuklara alıştırmak diğer belirgin ve sıkça yapılan beslenme hatalarıdır. Ebeveynler yemek sofralarında sebze tüketmeli ve çocuklarını bu gıdalara alıştırmalıdır. Evde asla çikolata, şeker, cips gibi zararlı gıdalar bulundurulmamalıdır, unutulmamalıdır ki hiçbir çocuğun bu tip atıştırmalıklara ihtiyacı yoktur!

Türk mutfağının obezite üzerindeki etkileri neler?

Türk mutfağını oluşturan, baklava, börek, mantı ve zeytinyağlı gibi yiyecekler birer kalori bombasıdır. Bu gıdaları mutlaka ölçülü tüketmemiz lazımdır.

Çağımızda şekilcilik bu kadar ön plandayken niye obez oluyoruz?

Obezitenin birinci nedeni yüksek kalorili beslenmedir. Özelikle şeker vücutta bağımlılık yapar. Yüksek şeker tüketimi sonrası hızla insülin salgılanır ve acıktırır. Böyle bir kısır döngüye giren kişinin vücudu ağırlaşır, daha da hareketsizleşir. Şişmanlayan kişiler çok isteseler bile bu girdaptan kolaylıkla çıkamazlar.

Hangi durumlarda ameliyatı öneriyorsunuz?


Obezitenin üç tedavi seçeneği vardır. Bunlar, diyet ve egzersiz, ilaçlar ve cerrahidir. Toplumda bu kadar yaygın olan bu rahatsızlığın tedavisinde diyet ve ilaçların başarılı olduğunu söylemek imkânsızdır. Vücudumuzun her organında ciddi problemlere yol açan obezitenin en etkin tedavisi günümüzde cerrahidir.Hastanın cerrahiden önce mutlaka bir diyet denemiş olması gerekir. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olanlar veya 35 ile 40 arasında olup hipertansiyon, diyabet uyku apnesi gibi ek rahatsızlıkları bulunanlar obezite cerrahisi adaylarıdır.

Obeziteye sahip kişiler engelli midir?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.