Hayvanlara yönelik yapılan eziyetler sapkınlık, psikopatlık gibi kavramlar ile açıklanacak türden değil… Çünkü bu hayvan işkenceciler çoğumuzdan daha akıllı ve daha sağlıklı tipler… Bunların geneli sadaka ekonomisinin, onun bunun beslemesi, kapı kulu bir çekirge sürüsü gibi giderek çoğalan “insansılar” ordusu..
Bunlar öyle tekil falan değil, tam tersine bir hayli çoklar… Peki nedir bu derseniz?
Bu tam olarak bir “kötü olma halidir”.
Kötü olma, daha kötü olma ve en kötü olma hali kendini var etme, var olduğunun farkına varma, sadece adaletsiz değil aynı zamanda üretmeyen toplumların bireysel olarak insansıya dönüşerek bir grup ve kitleselleşme halidir.
Metrobüste kadına tekme atandan, yavru bir köpeğin bacaklarını kesene, bebeğe tecavüzden, yaşlı bir kişiyi gasp edene kadar farklı türleri, farklı tipleri ve farklı kötülük düzeyleri vardır.
Dünyaya şöyle bir bakınız, en adaletsiz ve en üretmeyen ülkelerde ve toplumlarda bu tip kötüler ve bu tür kötülükler çoktur.
Çünkü kötü olmanın böylesi toplumlardan hem gerekçeleri hem de nedenleri çoktur.
Hayvan eziyetçileri ve işkencecilerinin çoğu başka türlü kötü olamadıkları için ihtiyaçları! olan kötülüğü böyle gerçekleştirebilmektedirler. Kötülüğün ihtiyaç olduğu bir düzen ve insan olur mu? Oluyor işte… Mesele de tam olarak budur zaten…
Unutmayınız bir düzen ne kadar berbat ise kötülük de kötüler de o kadar çok ve o kadar berbattır….
Bu arada ortaya atılan bir habere göre ise söz konusu köpeğin iş makinesi tarafından bu hale getirildiği söylenmektedir. Böyle olsa dahi, bu memlekette kulağı kesilen, kuyruğu kesilen, uzaktan ateşli silahla vurulan, derisi yüzülen ve bunları videoya çekerek paylaşacak kadar kötü olan o kadar çok vaka söz konusu ki.
Söz konusu vahşilik ve kötülük ile ilgili olarak en son gelinen noktada köpeğin patileri ve kuyruğunun nasıl ve kim tarafından kesildiğine ilişkin soruşturma başlatıldığı çıkan haberler arasında.. Köpeğin ameliyatına giren veteriner doktorun ifadesi ise “Düzensiz kesikler yok, bu da insan tarafından yapıldığını gösteriyor” yönünde.
Sakarya Valisinin ifadesi ise “İlk bulgular bir iş makinesinin köpeğin bacaklarını kopardığı” yönünde. Yani gerçekten durum Valinin dediği gibi çıkarsa her şey yoluna girecek ve hiçbir şey söylendiği kadar kötü değil gibi bir durum oluşuverecek.
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma ile Valinin açıklamasını yan yana koyulduğunda, meselenin toplumsal gerçek boyutları çok farklı bir düzlemde ve işin sosyolojik açıdan geldiği vaka’nın ciddiyeti basit adli bir vakadan ibaretmiş gibi sonlanacak görünüyor. Bu arada olayla ilgili gözaltına alınan bir kepçe operatörü ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldığı da gelen haberler arasında. Yaşam hakkı savunucularının söz konusu gözaltının tepkileri azaltmak adına yapıldığını öne sürdüğünü de belirtmek gerekir.
Bir kez daha altını çizmekte fayda var; ülke ve toplum bir kötülük sarmalından ve kötülüğün olağanlaşması ve sıradanlaşması gibi büyük bir çöküşün girdabındadır. Asıl mesele budur. Bunu kabullenmedikçe kötülüğün egemen olduğu ve görece güçlülerin hayvan, insan ve doğa demeden yok ediciliği sistematik biçimde daha da büyüyerek devam edecek gibi durmaktadır.
