Sadece 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde partilerin aldıkları oy oranlarını önüme koyup dört işlemi kullanarak Erdoğan üzerinden seçim sonucunu hesapladım…
Adil Gür vakası
Anket şirketlerinin tahminlerine pek değer vermem. Topu topu iki seçenekli referandum tahmininde bile tarihi yanılgı yaşayan Adil Gür’ün hala kanal kanal gezip tahminlerde bulunma nezaketsizliğini göstermesi, bende bu işi yapanlara karşı güven kaybı oluşturdu.
Hatırlarsınız; %60 ile kazanacak dediği “Evet” bloğu, 16 Nisan’da %51’i zor bulmuştu. Tahmininde 9 puan yanılması, iktidar nimetlerinden nemalanma karşılığı toplumu yönlendirmeye çalışan vahşi kapitalizm kalemşorluğundan mı; yoksa bozuk eğitim sisteminin yarattığı kampus lümpenliğinden midir bilinmez. Ancak 4 yıllık fakülteyi 15 yılda bitirebildiğine göre bir kampus münevveri olmadığı da açık. Böyle birinin tahmininde 9 puan yanılması beklenen bir sonuç. Beklenmeyen ise; bu yanılgı ile Mozambik’te bile kale alınmayacak birinin, hala televizyonlarda kendine yer buluyor olması.
Bu cüretin psikolojik irdelemesi psikologların araştırma alanına girdiği için uzak duracağım. Ancak, bu kişilerin yadsınamaz bir faydası oluyor; o da, benim gibi bunun eğitimini almamış insanlara bile seçim tahmininde bulunma cesaretini veriyor olması. Diğer bir deyişle, Adil Gür bile tahminde bulunuyorsa ben niye bulunmayayım düşüncesinin yarattığı özgüven patlaması… Zira ne kadar yanılırsam yanılayım, %9 yanılmam mümkün değil.
Şimdi gelelim benim seçim tahminime:
Öncelikle şunu belirteyim: Bu yazıyı yazarken ne sokaktaki bir kişiye oyunu sordum ne de elimde anket kağıdı ev ev dolaştım. Zaten buna ne zamanım ne de enerjim var. Sadece 7 Haziran ve 1 Kasım 2015 seçimlerinde partilerin aldıkları oy oranlarını önüme koyup dört işlemi kullanarak Erdoğan üzerinden seçim sonucunu hesapladım.
O halde gelelim hesaba;
İlk turda Erdoğan’ın alacağı oy; AKP+(MHP – İYİ Parti) şeklinde formüle edilebilir.
Sorun parantez içini bulmakta. MHP’nin 7 Haziran seçimlerinde aldığı %16.3 oyu, 1 Kasım seçimlerinde %11.9’a düştü. Eksilen oy MHP’nin İslamcı kanadına ait ve bunlar AKP’ye gitti. Akşener taraftarları ise MHP’de kaldı. O halde formülde yerine koyacak olursak;
Erdoğan’ın oyu : %40.9 + (%16.3 – %11.9) = %45.3. Buna %2’lik hata payını eklediğimizde %47.3 – 43.3 aralığında bir oy alacak ve yarış ikinci tura kalacak demektir.
İkinci turda ise Millet İttifakı’nın en büyük oy bloğu CHP’ye ait olduğundan rakibi Muharrem İnce olacak.
İkinci turda, her ne kadar Temel Karamollaoğlu aksini iddia etse de Saadet Partisi seçmeni genetik şifrelerine yönelecek ve Erdoğan, %45.3 + %1.5 = %46.8’e ulaşacak. Buna %2 hata payını eklediğimizde oyu %48.8 – %44.8 aralığında olacaktır. Yani Erdoğan’ın ikinci turda alacağı maksimum oy %48.8 olacaktır.
Matematik böyle söylüyor, gelelim sosyolojiye:
“Ülke iyi yönetiliyor seçimi yine Erdoğan kazanacak.” diyenlerin ise ülkenin niye apar topar seçime götürüldüğünün cevabını vermeden böyle bir yorumda bulunmamaları gerekir.
Yazının başlığında sorduğum soruya gelecek olursak, özetle; hiçbir aday ilk turda %50’yi geçemeyecek, seçim ikinci tura kalacak. İkinci turda da Erdoğan %48.8’in altında bir oy alarak seçimi kaybedecek ve millet “Tamam” diyecek.
Anketler el feneridir, sadece görmek istediğiniz yeri aydınlatır. Matematik ve sosyoloji ise gün ışığıdır, bakmadığınız yeri de aydınlatır. Bu tahmini, unutulmasın diye seçimin son haftasında yazmak da cesaret işidir, zira mahcubiyet ihtimal dahilindedir.