Yeni doğum yapan annelerin lohusalık döneminde yaşadığı çaresizlik ve depresyon sona eriyor.
Annelerin kendilerini güçsüz ve savunmasız hissettiği bu dönemde yardıma koşan İstanbul Medical Center’ın lisanslı Lohusa Koçları, lohusalık dönemi boyunca yeni annelere 7/24 destek vererek, anneyi pozitif yönde güçlendirecek ve ebeveynlik yolculuğunda annelere doğru bakım yöntemleri ve güncel bilgilerle rehberlik edecek
Travmatik bir süreç olan doğum, her annede derin izler bırakabiliyor. Ancak asıl sorun doğum sonrasında ki süreçte başlıyor. Anneler, ihtiyaç duyduğu desteği en çok bu dönemde arıyor. Lohusa olarak adlandırılan bu dönemde anne alışmaya çalıştığı yeni hayatın etkisiyle birlikte çoğu zaman kendini hüzünlü, stresli ve özgüvensiz hissedebiliyor.
Bu durum anneyi lohusalık depresyonu ile karşı karşıya bırakıyor ve lohusalık depresyonu yaşayan anne sağlıklı bir iletişim kuramaz hale geliyor. Bu dönemi daha kolay atlatabilmekse Lohusa Koçları sayesinde artık daha da mümkün hale geliyor.
Bu dönemde annenin yaşadığı yalnızlığa son vermek, ihtiyaç duyduğu her an bir profesyonele ulaşabilmesini ve annelik duygusunu stres yaşamadan mutlu bir şekilde geçirmesini sağlamak için İstanbul Medical Center tarafından ilk kez başlatılan Lohusa Koçu hizmeti, yeni doğum yapan annenin en büyük yardımcı olarak, yaşadığı çaresizliğe son verecek.
Koçlar, doğum sonrası travmanın etkilerini azaltarak annelerin lohusalık dönemi depresyonunu daha kolay atlatabilmesi için en büyük destekçisi olacak. İstanbul Medical Center Lohusa Koçu ve Uzman Bebek Hemşiresi Sahure Yalçın, doğum sonrası bebeğin dünyaya gelmesiyle lohusalık döneminin genellikle gözden kaçırıldığını ve özellikle yeni doğum yapmış annenin bu dönemde ona rehberlik edecek bir uzman arayışında olduğunu belirterek, Lohusa Koçlarının bu boşluğu dolduracak önemli bir hizmet olduğunu belirtti.
“Beş kadından biri lohusalık depresyonu yaşıyor”
Yeni doğum yapan annenin her zaman ihtiyaç duyduğu doğru bilgilere ulaşabileceği ve danışabileceği uzman bebek hemşiresi olan Koçların, anneyi pozitif yönde güçlendirerek, ebeveynlik için özgüven ve cesaret kazandırılmasında büyük rol oynayacağını belirten İstanbul Medical Center Lohusa Koçu ve Uzman Bebek Hemşiresi Sahure Yalçın, şöyle konuştu:
“Ülkemizde doğum yapan her 5 kadından biri lohusalık depresyonu ya da lohusalık hüznü yaşıyor. Bu dönemi yaşayan annelerin, depresyonun etkisiyle bebeği ve ailesi ile sağlıklı iletişim kurması bazen zorlu bir süreç olarak karşımıza çıkıyor. Bebeği ile ilgili korku, endişe ve yetersizlik hissi yaşamasının yanı sıra çevreden yüklenen misyon anneyi daha da üzüyor ve strese sokuyor.
İşte bu dönemde bebeği ile ilgili korku, endişe ve yetersizlik hissi yaşayan anne, kendisi ve en değerli varlığı için bir profesyonele danışma ihtiyacı hissediyor. Biz de annenin lohusalık süresi boyunca 7/24 danışabileceği, bilgi alabileceği, anneyi pozitif yönde güçlendirerek, ebeveynlik için özgüvenini kazanmasını ve kendini özel hissetmesini sağlayacak olan lohusa koçu hizmetini sunduk.
Lohusa Koçu, anenin ve bebeğin ihtiyacı olan tüm gereksinimlerin en doğru ve eksiksiz şekilde karşılanması için gerekli altyapı ve donanıma sahip rehber ve eğitmenlerdir. Gerekli eğitimlerden geçerek lisanslı bebek hemşireleri olan koçlar, ebeveynlik yolculuğunda annelere doğru bakım yöntemleri ve güncel bilgilerle rehberlik ederek onun en büyük yardımcısı olur.”
“Lohusa Koçu hizmetini en çok babalar istiyor”
Annenin lohusalık döneminde yaşadığı duyguların aile ile iletişim kurmayı güçleştirdiğini ifade eden Sahure Yalçın, anne ile iletişim konusunda çaresiz kalan babaların, lohusa koçu hizmetini daha çok talep etmeye başladıklarını belirtti. Sahure Yalçın, şunları söyledi: ” Yeni doğum yapan annelere yönelik verdiğimiz Lohusa Koçu hizmetine daha çok babalardan talepler geliyor.
Annenin lohusalık döneminde annenin yaşadığı depresyon doğal olarak babaları da etkiliyor ve bu duruma bir çare bulmak isteyen babalar, biz lohusa koçlarını evliliklerinin kurtarıcısı gibi görüyorlar. Çünkü bu dönemde anne, içinde bulunduğu duygulardan ötürü iletişime kapalıdır ve bu dönemde anlaşılmadığını düşünür. Bu yüzden babaların anne ile olan iletişimi güçlendirmek için bu hizmeti özellikle tercih ettiklerini söyleyebilirim.”