Bel boyun ve sırt ağrısı olanlara omurga güçlendiren 4 yaz aktivitesi

Boyun, sırt ve bel ağrısı, polikliniklere başvuran hastaların büyük çoğunluğunun ortak yakınmalarını oluşturuyor. Güneşin etkili olduğu yaz mevsimi, hastalara omurga problemlerinin ortadan kalması ya da hafiflemesi için önemli olanaklar sunuyor. 

Bel, boyun ve sırt ağrısı olanlara omurga güçlendiren 4 yaz aktivitesi

Bu problem basit bir kas tutulmasından, eklem – kemik sorunlarına, fıtıktan enfeksiyonlara, kanalda daralmalardan omurga tümörlerine kadar geniş bir hastalıklar grubuna bağlı olarak gelişebiliyor. Omurgada en sık karşılaşılan tablo ise bel ve boyun ağrısı.

Toplumdaki yaygın inanışın aksine bu problemlerin yüzde 90’ı fıtıktan değil, kas, eklem ile tendonları ilgilendiren basit tutulma, zorlanma ve kramplar gibi mekanik omurga sorunlarından kaynaklanıyor. Bu nedenle bel – boyun ağrısı çeken hastaların çoğunda ilaçlar, korunma ve istirahat gibi yöntemler yakınmaların ortadan kalkması için yeterli geliyor.


Bel ve boyun fıtıklarında da bu yöntemler başlangıç tedavi adımı olarak oldukça işe yarıyor

Sorunu hafifleterek vücudun iyileşmesi ve duruma adapte olabilmesi için fırsat sağlıyor, böylece fizik tedavi, akupunktur, karyopraktik, algoloji girişimleri gibi tedavi yöntemlerine de yardımcı oluyor.

Güneşin yüzünü bolca gösterdiği yaz mevsimi de hastalara omurga problemlerinin ortadan kalması ya da hafiflemesi için önemli olanaklar sunuyor.

Bel, boyun ve sırt ağrısı olanlara omurga güçlendiren 4 yaz aktivitesi:

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar yaz aylarının omurgaya sağladığı avantajları anlattı, önemli önerilerde bulundu.

1- Sıcak hava

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar yaz mevsiminde artan sıcakların omurganız için faydalı olduğunu belirtiyor. Bunun nedeni, sıcağın gerilen, spazma uğramış kaslar ve eklemler üzerinde bir nevi gevşetici etki sağlaması, bu sayede de omurganın kendisini yaşadığı sorunlara adapte edebilme yeteneğinde artış olması.

Soğuk ve klima etkisi ise durumu tam tersine çeviriyor. Dolayısıyla güneşin, sıcak havanın tadını çıkarın. Ancak güneşin dik açıyla geldiği tehlikeli saatlerde uzun süre güneşe maruz kalmanın yarar değil zarar getireceğini unutmayın. Koruyucu önlemler alarak ve günün uygun saatlerini seçtikten sonra uzun yürüyüşler, hafif koşu ve gerdirme egzersizleri yapmanızda fayda var.

2- Deniz ve açık havuz

Yüzmek omurga sağlığımız için en faydalı egzersizlerden biri. Çünkü yüzmek kol, bacaklar, kalça ve omurgayla birlikte tüm vücudu çalıştırıyor, kas ile tendonları güçlendiriyor. Yüzerken ileri doğru ivmelenen vücut aynı zamanda omurlarda, yani omurganın kemikleri arasında bir nevi genişleme, uzanma hareketiyle omurgaya faydalı bir traksiyon egzersizi etkisi de yaptırmış oluyor.


Suyun kaldırma gücünün omurgamıza binen yükü de azaltarak hareketlenmesini de kolaylaştırması ek bir fayda üstelik. Bu nedenle suda egzersiz programları fizyoterapinin de çok önemli bir ayağını oluşturuyor. Dolayısıyla omurga sağlığınız için yaz mevsiminde hem sıcağın hem suyun sağlayacağı ekstra faydalar nedeniyle deniz ve açık havuz fırsatını kaçırmayın.

Başlangıçta sırt üstü yüzmeyi tercih edin, sorun hissetmezseniz tüm stillerde, ancak kendinizi çok yormadan, ağrılar oluşturmadan yüzmeyi alışkanlık haline getirin. Haftada 2-3 gün yüzme fırsatı yaratabilirseniz omurganız için çok faydalı bir şey yapmış olacaksınız.

3- Hafif bir beslenme programı

Fazla kilolar omurga sorunlarına yol açan ve şiddetini artıran nedenlerin başında geliyor. Öyle ki yapılan çalışmalara göre; alınan her 5 kilo omurga problemi yaşama riskini yüzde 5 artırıyor. Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Murat Hamit Aytar vücutta artan her kilonun omurga bağları ve diskleri üzerine olan yükü artırdığına işaret ederek sözlerine şöyle devam ediyor:

Yatar pozisyondan dikey pozisyona geçişle diskler üzerine binen yükün 4 kat kadar arttığını da dikkate aldığımızda, fazladan her kilonun ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlarız. Dolayısıyla boyun veya bel fıtığı sorununuz varsa yapmanız gereken ilk şey kuşkusuz fazla kilolardan kurtulmak olmalı.

Yaz mevsimi de gerek sıcakların etkisiyle daha az yememiz, gerekse sağlıklı sebze ve meyveleri daha fazla tüketmemiz ve daha fazla aktivite yapmamız sayesinde kilo vermemiz için oldukça iyi bir fırsat. Tabii ki diyet uzmanlarının profesyonel önerileri, bol sıvı tüketimi ve düzenli kontrolü de unutmadan.

4- Daha fazla spor imkanı

Düzenli spor yapmak omurga sağlığımız için çok önemli. Spor ve yürüyüş omurganın tüm yapılarının çalışmasını, sıcak ve güçlü kalmasını sağlayan, omurganın ideal dengesinde ve dik halde olmasına çok önemli katkıda bulunan en değerli faktör. Üstelik kemik sağlığı için en gerekli mekanizmalardan biri.

Kış mevsiminde gerek havanın soğuk olması, gerekse yağmur ve kar nedeniyle spor yapmak pek de kolay olmuyor. İşte yaz aylarının sunduğu önemli fırsatlardan biri de, havanın güneşli ve sıcak olması sayesinde daha fazla spor yapmamıza imkan sağlaması. Yaz aylarında koşu, gerdirme egzersizleri, yoga, pilates ve tenis gibi sporlara zaman ayırmaya özen gösterin.


Eğer bu tarz sporları sevmiyorsanız en azından düzenli olarak yürüyüş yapmayı alışkanlık haline getirebilirsiniz. Omurganızı aşırı yorup ağrılara neden olmamak şartıyla, iyi bir ısınmanın ardından, haftada 2-3 gün, 30 dakikanızı bile ayırmanızın yeterli olacağı açık hava sporları omurga sağlığınız için bulunmaz fırsat olacaktır.

Omurgayı korumak için 13 öneri


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.