Çocukların ilerleyen süreçlerde iyi birer futbol oyuncusu olmalarını istiyorsak, üzerinde önemle durulması gereken konulardan biri de çocukların 4, 5, 6, 7 yaşlarında futbol eğitimlerine başlamaktan daha çok, her türlü hareket becerisini içeren etkinliklere ve bu etkinlikleri sağlayacak olan oyun parklarında zaman geçirmelerini sağlamak olmalıdır.
2 yaşına kadar süren “ilkel hareketler döneminden” sonraki süreç 3 yaşından itibaren içine girilen “temel hareketler dönemi”dir (Gallahue). 3 ila 7/8 yaşları 8 yaş ve sonraki süreçte başlaması gereken futbol eğitimi için birçok biyomotor özelliğin kazanıldığı ve spor hareketlerine ilişkin asıl temellerin atıldığı süreçtir.
Çocuklar 3 yaşından 7/8 yaşlarına kadar yaşam süreçlerinde pek koşmamış, saklambaç oynamamış, basit elim sende oyunları oynamamış, ipte veya bir ağaç dalında tutunarak sallanmamış, taş atmamış, top yuvarlamamış, naylon toplara tekme atmamış, topaç çevirmemiş, uçurtma uçurmamış, yüzmemiş, bisiklete binmemiş, ip atlamamış, sek sek oynamamış, tırmanmamış, yuvarlanmamış, düşüp kalkmamış bir hayat sürdürmüşlerse onları alıp, futbol eğitimlerine tabi tutmak, iyi birer futbol oyuncusu olmalarına yetmeyebilecektir.
Dahası bu yaş süreçlerinde yine onlara futbol eğitimi vermek onları 8 yaşlarından itibaren futbola hazır hale getirmeye yetmeyecektir. Çünkü çocuklar 3 yaş ile 8 yaş arasındaki süreçte 8 yaş ve sonrasındaki futbol branşına ilişkin olarak “hazır olma” (hazır bulunuşluk) durumlarını sadece top oynayarak olması gerektiği düzeyde elde edemezler.
Kendi bedenini ve bedeninin bölümlerini kontrol etmeyi ve yönetmeyi, değişik durumlarda bedenini kullanmayı öğrenmemiş, alan, mesafe, yön, zaman, yan duyularını hareket halinde iken kullanarak geliştirememiş çocukları alıp futbolcu yapmaya kalkarsanız elinde “yetersiz” veya “yeteneksiz” diye yargıda bulunacağınız çocuklar bulursunuz.
Elbette futbol sadece spor ve futbol yapılarak ve oynayarak öğrenilir. Ama futboldan önce öğrenilmesi ve farkındalık oluşturulması gereken şey hareket yeterliliği ve hareket becerilerinin çok yönlü oluşmuş olmasıyla ilgilidir.
Futbol karmaşık hareket becerileri gelişimi ve yetkinliği üzerine inşa edilen “özelleşmiş hareket becerileri” çıktılarının futbola transfer süreci ile gerçekleştirilen bir oyundur.
Peki, bu yaşlar arasında çocuklar top oynamasınlar mı? Top ile buluşmasınlar mı? Oynasınlar ve buluşsunlar elbette… Ama sadece top oynasınlar, futbol değil. Top ile buluşsunlar futbol ile değil…
Futbol, 7/8 yaşlarına kadar çocuklar için sadece ve sadece “nesne ile ilişkili hareket becerileri kapsamında” yer değiştirme hareketleri ve dengeleme hareketleri ile birlikte işin doğallığı ve bileşiminden oluşan “nesne ayak” temasını içerecek şekildeki faaliyetler bütünüdür.
Çocuklar iyi birer futbolcu olacaklarsa eğer, özellikle 4-8 yaş arasında çok yönlü hareket becerilerini ve kendilerini yönetebilmeyi sağlayan “OYUN PARKLARINDA” mutlaka zaman geçirmelidirler.
Oyun parkları dediğimiz şey ise, sadece kaydıraktan ve salıncaktan oluşan bir yer değil, karmaşık ve çok sayıda hareket becerisi gelişimi düşünülerek tasarlanmış, doğa ile bütünleşik araç ve gereçlerin konuşlandırıldığı oyun parklarıdır. İdeal oyun parkları her türlü ve her çeşit hareket uygulamasını içerecek şekilde tasarlanmış olalıdır.
Türkiye oyun alanları ve oyun parkları açısından olması gereken niteliğe ve niceliğe pek sahip bir ülke değildir. Eskinin oyun parkları, şimdinin oyun parklarından daha işlevseldir. Çünkü eskiden görece de olsa bazı oyun parklarında daha fazla araç ve gereç konuşlandırılmış durumdaydı.
Dolayısıyla çocuklar araçların oluşturduğu nensek koşullar gereğince, kaymanın ve salıncakta sallanmanın dışında birçok hareketi yapabilecek durumlar ile karşılaşıyorlardı.
Örneğin eskinden birçok oyun parkında tırmanma merdivenleri veya barları, denge sırası veya aletleri, dönme araçları, altından-üstünden, yanından değişik şekillerde geçebilme imkanı veren düzenekler ve tutunarak ve el değiştirerek mesafe kat edilen farklı barfiks türevi araçlar vardı.
Muhtemelen güvenlik ve alan düzenlemeleri ama daha çok da kolaycılık ve para kazandıran bir sektör olması nedeniyle bu oyun parkı düzenlemeleri birden yok oldu ve bunların yerini plastik çocuk araçları ile sözde fitnes aletleri aldı.
Unutulmaması gereken şey, futbol oyunun “top ile ayak” ilişkisine dayalı becerilere dayalı bir oyun olduğu olsa da diğer tüm hareket becerilerini gerektiren ve bunlara dayalı bir oyun olduğudur. İşte diğer tüm hareket becerilerinin sihirli aleti ve aracı “oyun parkları”dır.
Çünkü oyun parklarında çocuklar öncelikle futbol için de gerekli olan “vücut yönetimlerini” öğrenirler. Vücut yönetimi, vücudu kontrol edebilmeyi gerektirir. Vücut kontrolünü en iyi sağlayan şey aletler ve vücut ilişkisidir. Bunun da en kolay ve en ideal eğitim alanları “oyun parklarıdır…
Futbol altyapı tesislerinde olması gereken eğitim alanlarından birisi de çok gelişmiş ve farklı aletler, araçlar ve materyaller ile zenginleştirilmiş oyun parkları olmalıdır.