Uluslararası şirketlerde Satış&Pazarlama Müdürü ve Genel Müdür koltuğuna oturan Ayşe Fügen Arda; Orta Doğu, Rusya, Avrupa ve Türkiye gibi farklı ülke pazarlarının dinamiklerini yakından tanıyor.
27 yıllık çalışma hayatı boyunca satış, pazarlama, finans ve yatırım konularında edindiği uzmanlığı sayesinde gayrimenkul sektörünün açıklarını fark eden Arda, “Coldwell Banker Baras” çatısı altında “Lüks Konut Uzmanı” olarak sektörün çıtasını yükseltmeye karar veriyor.
Özel bir ruha sahip, farklı, sıra dışı ve lüks mülklerin doğru pazarlanması gerektiği vizyonuyla Los Angeles, Miami ve Barcelona’da aldığı Lüks Konut Satış Uzmanlığı eğitimlerin ardından kendi liderliğinde profesyonel bir ekip oluşturuyor. Lüksün dilinden anlamak kadar aynı dili konuşmanın da önemine inanarak her mülke ait uygun pazarlama stratejileri geliştiriyor. Profesyonel ve kaliteli hizmet almak, mülklerini ve birikimlerini yani kendilerini doğru ve güvenilir ellere teslim etmek isteyenlere ödüllü ekibiyle dünya lideri bir markanın çatısı altında hizmet sunuyor.
2017 yılında aldığı ödüller arasında Avrupa’da Sosyal Medyayı En İyi Kullanan 4. Gayrimenkul Danışmanı Ödülü, Türkiye Residential Türkiye Ciro 1.ciliği, Türkiye Residential + Commercıal Türkiye Ciro 1ciliği , 2017 Yılı 1. Çeyrek Ödüllerinde Türkiye Ciro 1.si, 2017 yılı 2. Çeyrek Ödüllerinde Türkiye Ciro 1.si bulunuyor.
Ayşe Fügen Arda’nın ile ilgili yazısı:
İnsanın ihtiyaç duymadığı şeyleri tüketme eğilimi insanlık tarihi kadar eskidir. Eskiden ulaşılamayan ve az olan lükstü. Günümüzde ise, dünün lüks ürünleri herkesin ulaşabileceği sıradan ürünler haline geldi. O halde lüks öldü mü? Hayır. Bugünün geçmişten temel farkı lüksün demokratikleşmesi ve lüks kavramının değişmesidir.
Son yıllarda “LÜKS” artık hayatınızın içinde satın alarak sahip olduğunuz şeyler değil, yaşadığınız bir hayat tarzının tamamı anlamına geliyor.
Lüks Konut tanımı ise tam bir kargaşa içeriyor. Kime göre lüks? Kimin için lüks?
İnternet ilanlarından binalardaki tanıtım afişlerine kadar tüm konut tipleri için kullanılan bir sıfat “LÜKS”. Tüm konutlar lüks! Peki gerçekten hepsi lüks mü? Lüks nedir? Sadece çok pahalı konutlar mı lükstür? Birine göre çok pahalı diğerine göre değilse o konut lüks olmuyor mu?
Uzun yıllar gayrimenkul sektöründe edindiğim tecrübeler doğrultusunda, bu konuya ve lüks kavramına bakış açım bu konuda uzmanlaşmış danışmanlardan oldukça farklı. İnsanın hayatını sürdürmesi için gerekli olmayan her şey, onun için lükstür. Tanımı gereği lüks, gereksiz yani fuzuli olandır; ama lüks kelimesinin de içerdiği anlam günümüz ihtiyaç anlayışı doğrultusunda tamamıyla değişti. Ben aynı zamanda bir linguistim; yani dil bilimci.
Bu nedenle kelimeleri yalın değerlendiremiyorum. Kelimeler de hayatımız gibi, ifade ettikleri anlam itibari ile bizim gibi çok hızlı değişiyor. Yıllar içinde çağa, ortama, teknolojiye, oluşan ihtiyaçlara göre gelişiyorlar ve yaşlanıyorlar. Bence lüks kelimesi de yaşlandı; çünkü neyin ihtiyaç, neyin lüks olduğu insandan insana göre değişmeye başladı.
Her insan, kendi gelir durumuna göre, ihtiyaç ve lüks tanımı yapar. Gelirleri ve görgüleri arttıkça insanlar, bazı ürün ve hizmetleri lüks olmaktan çıkartıp ihtiyaç sınıfına sokarlar. Bazı ailelerde yemek yanında ayran, gazoz ya da kolalı içecekler içmek, sadece özel günlere ait bir lüks iken, bazılarında bunlar ekmek gibi, su gibi kabul edilen günlük ihtiyaçlardır. Bazı kadınlar sadece özel günlerde kuaföre giderken, bazıları için haftada bir iki kez kuaföre gitmek, alışkanlıklarının bir parçasıdır.
Ayrıca gelir düzeyi ne olursa olsun her insan, maddi imkanlarını zorlayarak, kendine bazı ayrıcalıklar sağlama eğilimindedir. Bu bazıları için, dondurma yemek, bazıları içinse ayakkabı almaktır. Lüksün mutlaka pahalı olması gerekmez. Lüks, insanın kendisini ödüllendirmek için yaptığı şeyler de olabilir.
Dolayısıyla “Lüks” kelimesi kişiye, yaşam standartlarına, sosyal statüye, gelir düzeyine göre değişir.
20-30 yıl önce bir binada asansör bulunması lükstü, günümüzde ise ihtiyaç haline geldi. 50 yıl önce evler köşk tipinde, müstakil ve bahçeliymiş. Bütün bahçeli köşkler apartmanlara çevrilmiş. Şimdi İstanbul ve İzmir gibi metropol şehirlerde yaşayanlar için bahçeli eve sahip olmak bir hayal ve lüks.
Hayatımız boyunca hayal ettiğimiz, elde etmek istediğimiz şeyler bizim için hep lüks olmuştur. Genç yaşta dubleks bir dairede yaşamayı arzularız, sonra çocuklar için site içinde havuzlu ve bahçeli bir daire isteriz, çocuklar büyür sosyal yaşama yakın bölgelerde yaşamayı düşünürüz. Yaş ilerledikçe, çocuklar evlendikçe daha kolay ve daha küçük evlere geçmeyi hayal ederiz.
Esasında neye sahip değilsek ve neye ihtiyaç duyuyorsak o hayal bizim için lüks oluyor. Eskiden ihtiyacımız olmayan şeyler lükstü, şimdi ise ihtiyaçlarımızı karşılamak lüks oldu.
Bir Lüks Konut Uzmanı olarak bu işi yaparken gördüm ki her şehrin, o şehirdeki her bölgenin, hatta o bölgedeki sokak ve caddelere göre lüks ve prestij kavramları farklılık gösterdiği kadar insanların lüks anlayışları da birbirlerinden farklı.
Yeni çocuk sahibi olmuş genç bir hanım için annesi ile aynı sokakta oturabilmek bir lüks, çocuklarının okuluna yakın bir bölgede yaşamak bir anne – baba için büyük lüks, engelli bir anneanneye sahip bir aile için engelli asansörü olan bir binada yaşamak hatırı sayılır bir lüks, genç bir çift için sosyal hayata yakın yaşamak lüks…
Kimi için müstakil bir evde yaşamak lüks, kimi için sitede yaşamak lüks. İstanbul Boğazı’na nazır bir yalıda yaşamak lüks müdür? Prestij midir? Lüks, konuta sadece konfor mu sağlar yoksa fiyatının altındaki gizli güç prestij mi sağlar?
Kısaca biz değişiriz, hayatımız değişir, hayallerimiz değişir, daha iyi daha konforlu daha prestijli yaşama sahip olma arzumuz hep gelişir. Hayatımızın her döneminde bize ait olan lüks kavramı bizimle birlikte farklılaşmaya başlar. Sonuç olarak yaşamak istediğimiz Lüks Konut kavramı da, günümüz teknolojisi ve ihtiyaçları ile birlikte gelişir ve değişim gösterir!