Meme kanseri hakkında doğru olduğu sanılan 8 yanlış

Meme kanseri tüm dünyada ve ülkemizde, kadınlar arasında görülen kanserlerde ölüm nedenleri arasında 2. sırayı oluşturan bir kanser türü.

Meme kanseri hakkında doğru olduğu sanılan 8 yanlış

Ülkemizde her 12-15 kadından 1’i meme kanserine yakalanıyor. Meme kanseri görülme sıklığı her yıl bir önceki yıla nazaran artış gösteriyor. Üstelik çok değil bundan 20 yıl öncesine dek kadınlarda genellikle 45-55 yaşları arasında görülürken, günümüzde 35, hatta çok daha genç yaşlardaki kadınları bile tehdit ediyor. Ancak rakamlara bakıp umutsuzluğa kapılmamak gerekiyor.

Zira “erken tanı” konulan meme kanseri tedavisinde başarı oranı, son yıllarda geliştirilen yeni tedavi yöntemleri ve ileri teknolojik uygulamalar sayesinde yüzde 90’a ulaşıyor, hatta hasta tam şifaya kavuşabiliyor. Ancak toplumda meme kanserine yönelik kulaktan kulağa yayılan yanlış bilgiler nedeniyle yapılan hatalar yaşamsal öneme sahip olan erken tanıyı geciktirebiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Meme Kliniği’nden Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Aktanmeme kanserinde doğru sanılan 8 yanlış bilgiyi anlattı, önemli uyarılarda bulundu.


Yanlış: Memede gelişen her kitle kanserdir

Doğru: Toplumdaki yaygın inanışın aksine memedeki kitlelerin 10’undan 8’i kanser değildir. Bu kitlelerin kist (içi sıvıyla dolu kese) veya fibroadenoma (anormal ancak kanser olmayan kitle) olma ihtimali daha yüksek. Bazı kitleler adet dönemlerinde ortaya çıkıp daha sonra kaybolabiliyor.

Yanlış: Kanser olan meme kitleleri ağrı yapmaz

Doğru: “Bu her zaman doğru olmayabiliyor” diyen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Aktan sözlerine şöyle devam ediyor: “Meme kanseri çoğunlukla ağrısız olmakla birlikte, kitlenin ağrı yapmaması meme kanseri ihtimalini tamamen ortadan kaldırmıyor. Çünkü iltihabi reaksiyonlu meme kanseri erken evrede şişlik, hassasiyet ve sıcaklık gibi belirtilerle gelişiyor ve ele gelen kitle varsa bu ağrılı olabiliyor”

Yanlış: Emziriyorum, kanser olmam

Doğru: Emzirirken enfeksiyon veya süt kanallarının tıkanması sonucu memede kitleler oluşabiliyor ve bunlar kanserle ilişkili olmuyor. Emzirmek meme kanserinden koruyucu etkenlerden biri. Yapılan çalışmalarda 12 ay emziren kadınlarda riskin yüzde 4 oranında azaldığı tespit edilmiş. Ancak uzun süre süt vermiş kadınlarda da meme kanseri görülme riski olabiliyor. Emzirmek meme kanserine yakalanma riskini azaltsa da, ele gelen kitle nadiren de olsa kötü huylu tümör olabiliyor.


Yanlış: Genç yaştayım, elime gelen kitlenin meme kanseri olma ihtimali yok

Doğru: Meme kanserine yakalanma riski menopozdan sonra ve 50 yaşın üzerinde daha yüksek olmakla birlikte, günümüzde 35 yaş altında tanı konulan meme kanseri sayısı gün geçtikçe artıyor. Bu nedenle genç yaşlarda ele gelen kitle de meme kanserine işaret edebiliyor.

Yanlış: Mamografimi yeni yaptırdım, elime gelen kitle için bir sene bekleyebilirim

Doğru: Yakın zamanda sonucu normal çıkan bir mamografi çektirmiş olsanız bile memenizde bir kitle fark ettiğinizde mutlaka doktora başvurun. Çünkü özellikle yoğun meme dokusuna sahipseniz veya kitle koltuk altı gibi saptanması zor bir bölgede ise mamografide gözden kaçmış olabiliyor. Doktorunuz mamografinin tekrar edilmesini veya ultrasonografi tetkiki yaptırmanızı ya da MR (magnetik rezozans) çektirmenizi isteyebilir. Sonuç yine normal çıkarsa sadece takip ederek beklemeyi önerebilir.

Yanlış: Ailemde meme kanseri yok, elime gelen kitle muhtemelen zararsız

Doğru: Pek çok kadın ailesinde meme kanseri öyküsü yoksa bu riski taşımadığını düşünüyor. Ancak Amerikan Kanseri Derneği’nin verilerine göre; meme kanserine yakalanan kadınların en fazla yüzde 15’inin ailesinde bu hastalık mevcut. Prof. Dr. Şükrü Aktan bu nedenle ailede meme kanseri öyküsü olsun veya olmasın, memede fark edilen kitlelerin ihmal edilmemesi ve doktora başvurulması gerektiğini vurgulayarak, “Unutmayın ki meme kanserinde erken teşhis hayat kurtarıyor.” diyor.

Yanlış: Memedeki kistler (fibrokistik hastalık) kanser riskini artırır

Doğru: Fibrokistik meme yapısı kanser riskini artıran bir durum değil. Ancak bu tür yapıda meme dokusuna sahip bir kadın meme kanseri nedeniyle oluşan kitleyi ayırt edemeyeceği için sorun yaratabiliyor. Ayrıca bu tür meme yapısında hekimler ne kadar deneyimli olurlarsa olsunlar, elle muayenede olası bir kitle saptanamayabiliyor. Bu nedenle fibrokistik meme yapısına sahip kadınların her yıl elle muayene +doktor muayenesi + mamografi (40 yaş ve üzeri) +ultrasonografi tetkiklerini ihmal etmemeleri yaşamsal önem taşıyor.

Yanlış: Memede tespit edilen kitleden biyopsi yapılması kanserin yayılmasına neden olur


Doğru: Memede şüpheli bir kitle tespit edildiğinde önerilen biyopsi ve sonrasında meme kanseri yayılmaz, çünkü günümüzde tru-cut biyopsi olarak adlandırılan özel bir tetkikle yapılan biyopsi iğnesi tamamen kapalı sistemle işlev görüyor. Yani; kitleden alınan doku iğnenin ucunda bulunan ve otomatik çalışan bir sürgülü kapak sistemiyle iğne ucuna alınıyor ve tümör iğne yolu boyunca yayılımı engelliyor.

Meme kanserinde erken teşhis için neler yapılmalı?


Editor
Haber Merkezi ▪ İndigo Dergisi, 19 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. Amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. Ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İndigo Dergisi herhangi bir çıkar grubu, ideolojik veya politik hiçbir oluşumun parçası değildir.