Migren ve bel ağrısı gibi kronik ağrılar nasıl geçer? 7 öneri

Kaynağı ne olursa olsun ağrı, hayatımızın vazgeçilmez sorunlarından biri. En sık rastlanan kronik ağrıların başında bel ağrısı geliyor. Migren ya da gerginlik baş ağrıları, artrit, fibromiyalji, zona hastalığı, endometriozis, osteoartrit gibi deformasyon ağrıları da kronik ağrılar arasında yer alıyor.

migren

Aslında ağrı, vücudumuzun yaralanma veya bir hastalığa karşı yanlış giden bir şeylerin olduğunu gösteren normal bir reaksiyon. Vücudumuz iyileştiğinde sıklıkla ağrı ortadan kalkıyor. Ancak birçok insanda ağrının sebebi ortadan kalktıktan sonra bile uzunca süre devam ettiği görülüyor.

İşte bu şekilde, uygulanan tedavilerden yanıt alınamayan, uzun süre tedavi gerektiren ve 3 aydan uzun süren ağrılar, “kronik ağrı” olarak tanımlanıyor. Bu süreğen ağrılar kişinin yaşam kalitesini ciddi olarak düşürebiliyor.


Dünyada yaklaşık yüzde 40 sıklıkla görüldüğü için, milyonlarca kişi geçmeyen bu ağrılarla baş etmek için çaba sarf ediyor. Acıbadem Ankara Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın, bununla birlikte kronik ağrının hem neden olduğu iş günü kayıpları hem de tedavi harcamalarıyla ciddi bir ekonomik boyutunun da olduğunu söylüyor.

En sık rastlanan kronik ağrıların başında bel ağrısı ve migren ağrısı geliyor!

Migren ya da gerginlik baş ağrıları, artrit, fibromiyalji, zona hastalığı, endometriozis, osteoartrit gibi deformasyon ağrıları da kronik ağrılar arasında yer alıyor. Ve her bir nedene ilişkin özel bir tedavi uygulamak gerekiyor.

Hastaların çok büyük bölümü tedavi görse de uzun zaman gerektiren bu süreçte bazı davranış değişiklikleri ağrı kontrolünü kolaylaştırabiliyor. Dr. Nural Aydın kronik ağrıyı azaltmaya yardımcı yöntemleri sıraladı…

1- Hareket edin

Ağrı hissi gündelik yaşamın her anını zorladığı gibi egzersiz yapmayı da imkansız kılabiliyor. Ancak bu noktada kısır bir döngü devreye giriyor. Çünkü hareketsiz yaşam kasların zayıflamasına dolayısıyla ağrının artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle mümkün olabildiğince aktif olmak gerekiyor. Egzersizle birlikte artan endorfin seviyesi kişinin kendini çok daha iyi hissetmesini sağlayabildiği gibi ağrı algısının da azalmasına yardımcı oluyor. Hekim tarafından kişinin genel sağlık durumuna göre düzenlenecek egzersiz programını uygulamak ağrısız bir yaşama destek sağlıyor.

2- Uyku kalitenizi yükseltin

Yapılan birçok çalışma uyku bozukluklarıyla birlikte kronik ağrının da tetiklenebileceğine ya da şiddetinin artabileceğine işaret ediyor. Bu nedenle her gece gerektiği kadar ve kaliteli bir uyku süreci geçirmek için; gece yatmadan önce uykuyu kaçırabilecek, çay, kahve, alkol gibi içecekleri tüketmemek önem taşıyor. Ayrıca yatak odasında uyumayı zorlaştıracak, derin uykuya geçmeyi engelleyecek ışıklandırma sistemi ya da teknolojik aletlerin bulunmamasına dikkat etmek gerekiyor.


3- Sigaradan uzak durun

Kronik ağrı yaşayan kişilerden bazıları ağrıyı azaltacağı düşüncesiyle sigara içebiliyor. Ancak tam aksini bunun ağrıyı artırıcı bir etkisi olabildiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın, “Sigaranın yara iyileşmesini yavaşlatıcı bir rolü olduğu biliniyor. Bununla birlikte dolaşım sistemini etkilediği için kardiyovasküler hastalıklar ve inme riskini de artırıyor. Tüm bu sonuçlar kronik ağrının şiddetinin artmasına neden olabildiği için sigaradan uzak durmak gerekiyor” diyor.

4- Sağlıklı ve dengeli beslenin

Beslenmenin birçok hastalığa karşı koruyucu etki yarattığı biliniyor. Mümkün olduğunca renkli sebze ve meyve tüketmek, yağ oranını azaltmak, sağlıklı yağları tercih etmek, baklagillere hak ettiği değeri vermek gibi genel sağlıklı beslenme kurallarını uygulamak bağışıklık sisteminin güçlenmesini sağlıyor. Dolayısıyla ağrı kontrolü de kolaylaşıyor. Ayrıca romatoid artrit gibi enflamatuvar ağrı durumlarında Omega 3 yağ asitlerinden zengin beslenme ağrı kontrolünü kolaylaştırıyor.

5- Hobi edinin, kendinize zaman ayırın

Çok çalışmak ve aşırı yorulmak kronik ağrı yaşayan bir kişinin ağrılarının artmasına neden olabiliyor. Enerji artıracak aktivitelere yoğunlaşmak, hobi edinmek dikkati dağıtacağı için ağrı semptomlarından da uzaklaşmaya yardımcı oluyor. Sonuçta ağrı yaşanmasına engel olunamasa da hissedilen ağrı yoğunluğunu azaltmak mümkün olabiliyor.

6- Sosyal olun

Kronik ağrıyla baş ederken insanlarından çevrelerindeki sevdiklerinin yanında olması da son derece önem taşıyor. Dolayısıyla ağrıyla baş başa kalıp hastanın kendini izole etmemesi, ihtiyaç duyduğunda da yardım istemekten de çekinmemesi gerekiyor.

7- Gereksiz ağrı kesicilere yönelmeyin

Kronik ağrılarla baş etmek için kronik ağrı kesici tüketiminin mevcut durumunu çözmediği gibi beraberinde gastrointestinal veya kardiyovasküler sistem yan etkilerine de sebep olabildiğini söyleyen Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Nural Aydın, şunları söylüyor:


“Ağrıya sebep olan medikal duruma spesifik uzman hekim, tedavi sürecinde kişiye özel gerekli ilaçları düzenleyecektir. Bununla birlikte fizik tedavi ünitelerindeki ağrı kesici akımlar, masaj ve germe egzersizleri; psikolojik destek tedavileri; relaksasyon teknikleri; ağrı ünitelerinde yapılan ağrı blok tedavileri ve biofeedback tedaviler kronik ağrı tedavisinde önemli yer teşkil etmektedir.”

Ağrısız yaşam mümkün mü?


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.