Alışveriş yaparken ürün etiketlerini okuyun: Besin zehirlenmesi uyarısı

Uzmanlar uyarıyor: Alışveriş yaparken mutlaka ürün etiketlerini okuyun! Besin zehirlenmesi ilk 30 dakika ila 48 saat arasında kendini gösteriyor. Bazı toksinler öldürücü olabiliyor!

Tarihi geçmiş besinler hastanelik eder, süt içerken hatta sandviç yerken bile dikkat edin. VM Medical Park Kocaeli İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Lütfiye Derya İnal, “Mutlaka etiket okuma alışkanlığı edinin” diyerek uyarıda bulundu.

Besin zehirlenmesi genellikle hafif geçirilmekle birlikte ölümcül de olabilen, özellikle yaz aylarında yaygın görülen bir hastalıktır. Yaz aylarında artan sıcaklığın etkisiyle mikro organizmalar daha kolay ürer ve besinlerin bozulmasına neden olabilir.


Bu, tüm besinler için geçerli olsa da kırmızı et, tavuk, balık, süt ve süt ürünleri daha da çabuk bozulur. Besin zehirlenmesi tek bir kişiyi veya aynı bozulmuş yiyecekten yemiş bir grup insanı etkileyebilir.

VM Medical Park Kocaeli İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Lütfiye Derya İnal, market alışverişinden başlayarak, evde ve tatilde alınacak bazı önlemlerle zehirlenmelerin önüne geçilebileceğini söyledi.

Aynı yemeği tekrar tekrar ısıtmayın!

Öncelikle ‘ucuz’ diye nasıl hayvanlardan elde edildiği, nereden geldiği, nasıl muhafaza edildiği belli olmayan, denetlenmemiş, açık bir şekilde tezgâhlarda satılan ürünleri kesinlikle almayın. Eti standartlara uygun işletilen şarküterilerden temin etmeli veya güvenilir markaların paketli ürünlerini almalısınız.

Paketli ürün alırken de paketin hasar görmediğinden emin olun. Mutlaka etiket okuma alışkanlığı edinin. Üzerinde yazılı olan üretim ve son tüketim tarihlerini, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı onayı olup olmadığını kontrol edin. Hayvanlardan geçebilecek hastalıklar nedeniyle sütü kesinlikle çiğ tüketmeyin.

Pastörize ürünleri de 5-7 derecede saklayın ve son tüketim tarihinden önce tüketin.

Besinlerin bozulmasını engellemek için en pratik yöntem buzdolabında veya dondurucuda saklamaktır. Pişmiş besinleri hemen tüketmeyecekseniz 2 saat içinde buzdolabına koyun. Yemeğin yiyeceğiniz kadarını çıkartıp, 70° derecenin üzerinde homojen bir şekilde ısıtın. Aynı yemeği tekrar tekrar ısıtmayın.

Dondurucudan çıkardığınız besinleri ise çözüldükten sonra tekrar buzluğa koymayın. Pişmiş yiyeceklerle çiğ yiyeceklerin birbirine temasından kaçının. Çiğ yiyecekleri daima alt raflara koyarak pişmiş yiyeceklerin üzerine sularının akmasını engelleyin.

Yaz aylarında genci yaşlısıyla hepimizin severek yediği bir besin olan dondurmaya çok dikkat etmek gerekir. Hijyen kurallarına uyulmayan, hangi sütün kullanıldığı, nerede üretildiği, hangi şartlarda saklandığı belli olmayan dondurmaları almayın.


Nefesiniz daralıp, ağzınız kuruyorsa…

Besin zehirlenmelerine bakteriler ve toksinleri neden olmaktadır. En sık neden olanbakteriler Staphylococcus, Shigella, Salmonella, Campylobacter’dir.

DİKKAT! En ciddi ve en öldürücüsü ‘Clostridium Botulinum’ toksininin neden olduğu besin zehirlemesi çeşididir.

Bu bakteri, havasız ortamı sevdiği için konservelerde ürer. Kutusu şişmiş, tadı ve kokusu değişmiş konserveleri kesinlikle tüketmeyin. Ev konservelerini de uygun sıcaklıkta hazırlayın ve açıldıktan sonra en az 10 dakika kaynatarak tüketin.

Gözlerde çift görme, şaşılık, göz kapaklarında düşüklük, tükürük salgısında azalma, dil hareketlerinde bozulma, yutma güçlüğü, nefes almada zorluk, Clostridium Botulinum toksini ile zehirlenme bulgularıdır.

Besin zehirlenmesi 30 dakikada da, 48 saat sonra da olabilir!

Her bir bakterinin kuluçka süresi farklıdır. ‘Staphylococcus aureus’ ile bulaşma 30 dakika ile 8 saat sonra zehirlenme belirtileri görülür. Diğer bakteriler ile bulaşma çoğunlukla 6-48 saat sonra ortaya çıkar.

Staphylococcus aureus ile bulaşma sonucunda ‘Staphylococcal’ adı verilen bir gıda zehirlenmesi görülür. Bu zehirlenme, genelde et ve et ürünleri; kümes hayvanları ve ürünleri; salatalar (yumurta, tuna, balık, patates ve makarna salataları v.b.); fırın ürünleri (kremalı pastalar ve tartlar, çikolata); sandviçler; süt ve günlük ürünlerinde görülür.

Hazırlanma aşamasında dikkatli bir işleme tarzı gerektiren ve bu aşamadan sonra yavaş yavaş yükselen sıcaklıklarda tutulan gıdalar, staphylococcal gıda zehirlenmesi riski altındadır. Hastalık belirtisi olarak mide bulantısı, kusma, karın ağrısı, ishal, ateş halsizlik yorgunluk, kas ağrıları, bazen de kanlı dışkılama görülebilir.Bu şikâyetler varsa, yedikleriniz film şeridi gibi gözünüzün önünden geçsin ve vakit kaybetmeden hastaneye başvurun…

Açık büfedeki her şeyi yemeyin


Pek çoğumuz için açık büfe demek, tatilin anlamı demektir. Yediğin önünde yemediğin arkandadır. Ancak uygun sıcaklıkta muhafaza edilmemiş, saatlerce büfede kalmış, üstü açık, üzerinde sinekler uçuşan, tadı görüntüsü bozulmuş besinleri almayın. Aklınızdan çıkarmayın ki, bozulan bir besinin tadı ve görüntüsü de normal olabilir. Bu nedenle özellikle et, tavuk, balık, süt ve süt ürünlerini büfe açılır açılmaz alıp tüketin.

Gıda zehirlenmesi belirtileri neler? Açıkta satılan yiyeceklere dikkat!


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.