‘Günde 8-10 bardak su için’ cümlesi beyninize kazınmış olsa da aslında su ihtiyacının kişiden kişiye değiştiğini ve aslında pek çok sağlık probleminin nedeninin vücudumuzu susuz bırakmak olduğunu biliyor muydunuz?
Hastane Derindere İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ergün Kasapoğlu ile suyun vücudumuzdaki önemini konuştuk…
Vücut ağırlığınızın yüzde %55-75’i sudur.
Su, kanın yaklaşık% 83’ünü, kasların% 73’ünü, vücut yağının% 25’ini ve kemiklerin %22’sini oluşturur.
Sıvı ihtiyacınızı yeterince karşılamadığınızın ilk işareti susuzluktur!
Susuzluk, susuz kalmış olabileceğiniz ilk uyarı sinyallerinden biridir; ama tek sinyali değildir. Diğer erken dönem belirtiler yorgunluk, kızarık cilt, daha hızlı nefes alma, artış gösteren nabız sayısı ve egzersiz yapmada zorluktur. Daha az görülen belirtiler ise zayıflık ve baş dönmesidir. Eğer susuz kaldığınızı düşünüyorsanız, serin bir yere oturun ve sıvı ihtiyacınızı yavaş yavaş tüketerek karşılayın. Sıvıların bir anda içilmesi idrara çıkmayı uyararak vücudunuzun daha az su tutmasına neden olabilir.
‘Günde en az 8 bardak su için’ Doğru mu? Yanlış mı?
Bunu destekleyecek kanıt olmasa da vücudun suya ihtiyacının olduğu göz ardı edilemez. Erkeklerin günlük yaklaşık 2,5-3 litre, kadınların ise 2-2,5 litre su tüketmesi gerekir; ancak bu ihtiyaç tüm yiyecek ve içeceklerden elde edilen suyu da içermektedir. Çoğu insanın uzun süre sıcağa maruz kalmadığı veya çok aktif olmadığı sürece günlük tükettiği sıvı miktarı yeterli olur.
Su ihtiyacınızın %20’sini besinlerden karşılarsınız.
Kişi gün boyunca su ihtiyacının yaklaşık %20’sini yiyeceklerden alır. Elmanın % 84’ü, muzun % 74’ü, brokolinin % 91’i sudur. Su içermediğini düşündüğünüz yiyecekler bile yaklaşık %30 oranında su içerir. Örneğin sade bir simidin %30’u kıymanın %55’İ sudur.
Sıcak ve nemli havada egzersiz yapmak suya ihtiyacınızı artırır.
Bu nedenle hava çok sıcak ve nemliyken açık havada egzersiz yapmayın. Egzersiz yapmanız gerekiyorsa daha uzun molalar verin, antrenman yoğunluğunuzu azaltın ve yaptığınız spora uygun giyinin. Spor yaparken ortalama her 20 dakikada bir su içmek için mola verin.
Su ihtiyacınızı vücudunuz belirler.
- Yaş: Çocuklar yetişkinlere göre çok daha kolay sıvı kaybına uğrarlar. Bu nedenle bol sıvıya ihtiyaçları vardır. Yaşlı insanlar ise susuzluk hislerini kaybetme eğiliminde olduklarından ve sağlık problemleri nedeniyle daha fazla sıvıya ihtiyaç duyabilirler.
- Cinsiyet: Erkeklerin kadınlardan daha fazla sıvıya ihtiyacı vardır. Özellikle hamile kadınların sıvı tüketiminin daha fazla olması gerekir.
- Ağırlık: Daha ağır insanların daha fazla suya ihtiyacı vardır.
- Sağlık: Diyabet, kistik fibroz ve böbrek hastalığı olanların sıvı ihtiyaçları diğer insanlardan daha fazladır.
- Çevre: Aşırı sıcak, soğuk veya nemli hava koşullarında ve yüksek irtifalarda daha fazla sıvıya ihtiyacınız vardır.
Yetişkinler bir günde yaklaşık 10 bardak su kaybeder.
Nefes alma, terleme, idrar yapma gibi işlevleri yerine getirirken su kaybına uğrayan vücudunuz yiyecek ve içeceklerle bu kaybını telafi eder.
İdrarınızın rengi su ihtiyacınızı gösterir.
Sıvı kaybı düzeyinizi izlemenin kolay bir yolu, idrarınızın rengini kontrol etmektir. İdrarınız koyu ise susuz kalmışsınız demektir. İdrarınızı daha açık bir renkte tutmak için yeterince sıvı tüketin. Sıvı durumunuzu takip etmenin diğer pratik yolları, vücut ağırlığınız (su kaybettiğinizde kilo vermeniz) ve terlemeyi (daha fazla terledikçe, kaybettiğiniz su miktarı) göz önünde bulundurmak sayılabilir.
Su ihtiyacınızı sodyum içerikli içeceklerle de karşılayabilirsiniz.
Sodyum, vücudunuzun egzersiz sırasında kaybettiği elektrolitlerden biridir ve vücudunuzun bu maddeye ihtiyacı vardır. İşte bu yüzden sporcu içecekleri genellikle sodyum bakımından zengindir. Alkollü içecekler ve atıştırmalıklar da susuzluğu tetikleyebilir ve sıvıları tutmanıza yardımcı olabilir. Ama çok fazla tuz kan basıncınızı artırabilir ve bazı insanlarda kalp rahatsızlıklarını kötüleştirebilir.
Sıvı tüketimi sadece susuzluğunuzu gidermez!
Vücudunuzda her hücre, doku ve organda su vardır. Sıvı tüketimi besinleri taşımaya, toksinlerden kurtulmaya, sıcaklığınızı doğru seviyede tutmaya, eklemleri yağlamaya, cildinizi nemlendirmeye ve diğer birçok şeye yardımcı olur.