Diyabet hastalarını tatilde rahat ettirecek ipuçları

Beslenme ve yaşam şekli ile doğrudan ilişkisi olan Diyabet, özellikle tatilin verdiği rehavetle, kan şekeri dengesinin sıklıkla bozulduğu bir seyir izleyebiliyor.

Hava sıcaklıklarının artışı, tatilde yaşam tarzının, beslenmenin, egzersiz düzeninin değişmesine bağlı riskler, su ve tuz dengesindeki bozulmalar, klimalı ortamlarda enfeksiyon riskinin artması, ayak sağlığı ile ilgili riskler, uyku düzensizlikleri, ilaç-tedavi planının aksaması ve gidilen yerdeki sağlık hizmetleri ile ilgili risklergibi etkenler, diyabetlilerin şeker dengesi de olumsuz etkileyebiliyor.

Bazı risklerin farkında olmak ve önlem almak koşuluyla diyabet her bireyin, istediği zaman, istediği her yerde tatil yapabileceğini söyleyen Emsey Hospital Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Kamil Başköy, tatil ve iş gezilerini planlarken kontrolün elden bırakılmaması gerektiğini belirtti.


Yüzme ve Egzersiz Yapan Diyabetli Su Tüketimini de Arttırmalı

Yaz aylarında sıcağın tesiriyle terleme sonucunda su ve tuz kayıpları diyabetiklerde sağlıklı bireylerden daha fazla görülebilir. Özellikle kan şeker düzeyi yüksek seyreden ve bu yüzden sık sık idrara çıkan diyabetliler, sıcak havanın tesiriyle aşırı miktarda su ve tuz kaybı yaşayabilirler.

Eğer yeterince sıvı alınmazsa özellikle diyabetiklerde hassas olan böbreklerin hasar görme ihtimali daha da artacaktır. Bu durumdaki bir hastada su kaybının yanı sıra tuz kaybı da belirgin olacaktır. Buna bağlı olarak tansiyon düşmeleri, kas krampları, konsantrasyon bozuklukları, bayılma hatta ileri düzeydeki durumlarda şuur değişiklikleri ve kayıpları bile yaşanabilir.

Tüm bu riskleri en aza indirmek için öncelikle sık ve bol sıvı tüketilmelidir. Diyabet hastaları çok sıcak ortamda, uzun süren, mola verilmeden yapılan aşırı egzersizden kaçınılmalıdır. Yaz aylarına uygun açık renkte, çok dar olmayan, güneşten koruyan kıyafetler seçilmelidir.

Açken Yüzme ve Diğer Egzersizler Tehlikeli Olabilir

Aç karnına ve uzun süre yapılan egzersizler nedeniyle kan şekeri risk oluşturacak şekilde düşebilir. Diyabetlilerin sabah aç karnına ya da yemekten hemen sonra egzersiz yapılmaları önerilmez.

Planlanan egzersiz ya da yüzme öncesi kan şekeri ölçülmelidir. İdeal egzersiz ve yüzme süresi 30-40 dakikadır. Egzersiz öncesi kan şekeri 100’ün altında ve 250’nin üzerinde olmamalıdır. Eğer öğün öncesi insülin kullanılıyorsa yapılacak egzersizde zorlanacak beden bölgesine yapılmamalıdır.

İster yürüyüş, ister bisiklete binme, isterse yüzme olsun, egzersiz sırasında kan şekeri ölçüm cihazınızı,  ani kan şekeri düşmesi halinde kullanılabilecek şeker tabletleri ve meyve sularınızı beraberinizde taşımanız önemlidir.

Kalp ve damar hastalığı olan kimselerin aşırı sıcakta kalmamaları, istenilen seviyenin üzerinde nabız artışına sebep olacak uzun ve yoğun yüzme ve egzersizden kaçınmaları gerekir.

Yaz Meyveleri ve Karpuz Aşırıya Kaçılmadan Tüketilmeli

Yaz meyvelerinin çoğu bol nektarlıdır ve kan şekerinde hızlı yükselmelere sebep olabilirler. Meyveler öğün aralarında ve ölçülü miktarlarda tüketilmelidir.


Daha fazla sebze tüketilmesi, düşük kalorili beslenme sonucunda insülin ve ilaç dozlarında düzenlemeye gitmek gerekebilir. Unutulmamalıdır ki, şeker yükselmesinden daha tehlikeli olan durum ani ve şiddetli şeker düşmeleridir.

İlaç / İnsülin Dengesini Yaz Saatine Göre Ayarlayın

Her şeyden önce yazın gündüz saatlerinin artması, güneşin geç batması sebebiyle öğün saatleri değişmektedir.  Kahvaltı ve akşam yemeğinin geç yapılması sonucunda özellikle insülin ve şeker düşüren ilaç kullananlarda şeker dengesinde düzensizlikler gözlenebilir.

Ya öğün saatleri kışın olduğu saatlerde tutulmalıdır ya da bu durum için takip eden hekime danışılarak insülin / ilaç düzenlenmesi yapılmalıdır.

Çıplak Ayakla Sıcak Kumlarda Yürümek Yasak

Diyabete bağlı gelişen sinir uç hasarı nedeniyle his kusuru olan kişilerde basınç, ağrı, sıcaklık hissinde azalma ya da kayıplar yaşanabilmektedir.

Bu yüzden bazı diyabetikler farkına varmadan bir cisme basarak, dar bir ayakkabının ayakta yara açtığını ya da sıcak zeminlerde tabanlarının yandığını hissetmeyerek ayaklarına ciddi zararlar verebilmektedirler.

Diyabetiklerin deniz-havuz kıyısındaki sıcak zeminlere çıplak ayakla basmamaları, deniz-havuz kıyısına dek terlik giymeleri gerekir. Eğer girdikleri deniz tabanı kum değilse, kayalıksa ya da sivri kabuklu deniz canlılarının bulunduğu bir zemin varsa mutlaka deniz ayakkabısı da giymelidirler.

Araçla Yapılacak Uzun Yol Yolculuklarında Kesme Şeker Mutlaka Olmalı

Öncelikle tüm diyabetliler kan şeker ölçüm cihazlarını her zaman yanlarında bulundurmalıdırlar. Bu sayede uçak, tren ya da otobüs rötarları, yolda karşılaşılacak gecikmeler nedeniyle yenilecek öğünlere bağlı şeker yükselmelerine ya da kan şekeri düşmelerine müdahale etmek mümkün olacaktır.

Yolculuk yaparken seçilen ulaşım vasıtası ve süresine göre öğünlerde aksama yaşanmamalıdır. Özellikle insülin ya da kan şekeri düşürücü ilaç kullanan diyabetiklerin yolculuklarını planlarken beslenme saatleri, gıda tür ve miktarları, ara öğünleri gibi konuları önceden düzenlemelerinde fayda vardır.


Diyabetik bireyler mümkünse yanlarında daima birkaç tane kesme şeker ya da glukoz tabletleri bulundurmalıdır. Böylece kan şekerleri aşırı derecede düşüp, şuur kapanmasına sebep olmadan kendi kendilerine müdahale şansı bulurlar.

Diyabetiniz varsa çıplak ayakla dolaşmayın


Editor
İndigo Dergisi Haber Merkezi | İndigo Dergisi, 18 yıldır yayın hayatında olan bağımsız bir medya kuruluşudur. İlkelerinden ödün vermeden tarafsız yayıncılık anlayışı ile çalışmaktadır. 2005 yılında kurulan İndigo Dergisi, indigodergisi.com web sitesi üzerinden tamamen dijital ortamda günlük yayın yapmaktadır. Aynı zamanda Türkiye’nin ilk internet haber dergisi olmakla birlikte, tüm yayın kadrosu ve okurlarıyla birlikte sürekli gelişmektedir. İndigo Dergisi’nin amacı; gidişatı ve tabuları sorgulayarak, kamuoyu oluşturarak farkındalık yaratmaktır. Vizyonu; okuyucularında sosyal sorumluluk bilinci geliştirerek toplumun olumlu yönde değişimine katkıda bulunmaktır. Temel değerleri; dürüst, sağduyulu, barışçıl ve sosyal sorumluluklarının bilincinde olmaktır. İndigo Dergisi, Türkiye’nin saygın İnternet yayınlarından biri olarak; iletişim özgürlüğünü halkın gerçekleri öğrenme hakkı olarak kabul etmekte; Basın Meslek İlkeleri ve Türkiye Gazetecileri Hak ve Sorumluluk Bildirgesi’ne uymayı taahhüt eder. İlaveten İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni benimsemekte ve yayın içeriğinde de bu bildiriyi göz önünde bulundurmaktadır. Buradan hareketle herkesin ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya diğer herhangi bir milli veya içtimai menşe, servet, doğuş veya herhangi diğer bir fark gözetilmeksizin eşitliğine ve özgürlüğüne inanmaktadır. İndigo Dergisi, Türkiye Cumhuriyeti çıkarlarına ters düşen; milli haysiyetimizi ve değerlerimizi karalayan, küçümseyen ya da bunlara zarar verebilecek nitelikte hiçbir yazıya yer vermez. İlkelerinden ödün vermeyen şeffaf yayıncılık anlayışını desteklemektedir. Herhangi bir çıkar grubu, örgüt, ideoloji, politik veya dini; hiçbir oluşumun parçası değildir. Köşe yazarlarımızın yazdıkları fikirler, kendi özgür düşünceleridir; İndigo Dergisi yayın politikası dahilinde değerlendirilir ve yayın ilkeleri ile çelişmediği müddetçe, düşünce ve ifade özgürlüğünü teşvik ederek yayına alınır. İndigo Dergisi, sunduğu tüm bilgilerin doğruluğunu teyit ve kontrol eder; bu bilgilerin geçerliliğine son derece önem verir.